Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Defne Arıkoğlu ve Yasmin Karamolla ile yeni markaları DEYA ve cam üfleme sanatının en modern hali hakkında konuştuk.
Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Defne Arıkoğlu: Çocukken güzel alanlar yaratma tutkuma evcilik oynamakla başladım. American University’de Halkla İlişkiler ve Stratejik İletişim ile Pazarlama bölümlerinden mezun olduktan sonra Amerika’da tasarımcı ve inşaat markalarını bünyesinde tutan en iyi ajanslardan biri olan DADA Goldberg dahil olmak üzere çeşitli PR ajanslarında ve bir teknoloji girişiminin pazarlama departmanında çalışarak değerli deneyimler kazandım. Yaratıcı yönümü daha fazla keşfetmek için IE University Mimarlık Fakültesi'nde iç mimarlık kursu aldım. Bu deneyimler yaratıcı içgüdülerimden yararlanmamı ve yaratmayı sevdiğim şeyleri etkili bir şekilde pazarlamamı sağladı.
Yasmin Karamolla: Çocukluğumdan beri sanata, renklere ve tasarıma ilgim vardı. Ailem tekstilci olduğu için etrafımda kumaşlar ve kıyafetlerle büyüdüm. Böyle olunca da moda tasarımı okumaya karar verdim. Londra’da Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdikten sonra Central Saint Martins’de Womenswear Foundation okudum. Oradan sonra Regent’s University’den Moda Tasarım bölümünden birincilikle mezun oldum. Türkiye’de ve İngiltere’de moda sektöründe çalışıp deneyim kazandıktan sonra kendi yolumu çizmek istediğime karar verdim. Rengarenk kıyafetler tasarlamaktan güzel cam ürünlerimizi tasarlamaya döndüm.
Yaratıcılığın hayatınızdaki yeri nedir?
Yaratıcılık hayatımızın her yerinde; sanatta, doğada, farklı kültürlerde, kahve dükkanlarında, ve etrafımızdaki her şeyden ilham buluyoruz. Tasarımlarımızın arkasındaki ilham ve DEYA'nın kreasyonlarının özü tam olarak bu.
Deya markasını ortaya çıkış hikayesini bizlerle paylaşır mısınız?
DEYA'nın doğuşunun ilginç bir hikayesi var. İkimiz de Türkiye’ye döndüğümüzde evlerimizde misafirleri ağırlarken şık ve eğlenceli dekoratif parçaları bulmakta zorlandığımızı konuşuyorduk. O sırada ikimizde daha yeni mezun olmuştuk ve hayata ilk adımımızı nasıl atılmak istediğimizi düşünüyorduk. İşte o zaman kendi üfleme cam markamızı kurma fikri ortaya çıktı. Masa düzenlerine benzersiz bir dokunuş getirmek ve yemek deneyimlerini gerçekten özel kılmak istedik.
DEYA'nın anlamı nedir?
DEYA, Defne ve Yasmin isimlerimizin birleşiminden türetilen ve kurucu ortaklar olarak yolculuğumuzu yansıtan anlamlı bir isim. Ortaklığımızın ve markaya olan bağlılığımızın basit ama içten bir temsili.
Markayı üç kelimeyle tanımlamanızı istesek?
Benzersiz, renkli, neşeli. Tasarımlarımızın zarif ve eğlenceli bir dokunuşla yansıtarak göz alıcı ve enerjik bir ambiyans yarattığına inanıyoruz.
Peki bu tasarımları farklı kılan sizce nedir?
Tasarımlarımız, farklı, asimetrik şekiller ve canlı renklerle tamamlanan çekicilikleriyle öne çıkıyor. Zarifliğin ve eğlencenin bize göre en doğru karışımı olan bu tasarımların onları benzersiz ve unutulmaz kıldığını düşünüyoruz.
Tasarımlarınızın merkezinde cam yer alıyor. Cam sanatına yönelme fikri nasıl ortaya çıktı?
Cam, iç tasarım tutkumuzla örtüşen, bizim için mükemmel bir araç oldu. Aslında ikimizde camla ilgileneceğimizi hiç düşünmezdik ama ilginç bir şekilde ikimizin de tutkusu haline geldi. Karşılaştığımız zorluklara rağmen cam sanatına olan sevgimiz bizi motive etti ve DEYA'nın yolculuğu için doğru seçim olduğunu biliyorduk.
Türkiye’de cam sanatının tarihi 16. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Oldukça geleneksel bir zanaat olmasına rağmen bugünlerde çok farklı tasarımlarda hayat bularak evrim geçiriyor. Siz de bu sanatın yeni nesil temsilcilerinden birisiniz. Bu değişimi genç sanatçılar olarak nasıl tanımlıyorsunuz?
Değişim kaçınılmaz. Tasarım sürecimizde antik camlardan ve renklerden ilham alırken camın evrimini kucaklıyoruz. Cam sanatının geleneksel köklerine saygı duyarken onu çağdaş estetikle aşılamanın çok önemli olduğuna inanıyoruz.
Özellikle tasarımlarını takip ettiğiniz bir cam sanatçısı var mı?
Boris De Beijer ve Otto Prutscher farklı ve şık tasarımlarıyla büyük hayranlık duyduğumuz cam sanatçıları. Onların çalışmaları bizim DEYA vizyonumuzla örtüşüyor.
Cam sanatının en önemli özelliklerinden biri sürdürülebilir olması. Sizin için sürdürülebilirliğin önemi nedir?
Sürdürülebilirlik günümüz dünyasında çok önemli ve buna olan bağlılığımız bizi cam sanatını bir araç olarak seçmeye itti. Camın sürdürülebilir olmasıyla beraber paketlememizde de aynı hassasiyeti göstermeye özen gösterdik. Çevre üzerindeki etkimizi azaltmak için geri dönüştürülebilir kutular kullanıyoruz. Markamızı büyütürken sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı da büyütmek istiyoruz.
Markanın hazırlık aşamasında en çok nelere dikkat ettiniz?
Aslında her aşamayı büyük bir özenle yaptık. Renk uyumu ve rengin en yüksek kalitesi için yurtdışından renk alımı yapmamızdan, işlevsellikleri ve her parçanın özenle üretilmesine kadar her ayrıntı bizim için çok önemliydi. Tasarımların üretilmesinden sonra müşterilerimizin internet sitesi ve paket deneyimlerine de ayrıca çok dikkat ettik. Evine DEYA tasarımlarından alan herkesin bir heyecan ve benzersizlik duygusu hissetmekle beraber bir toplumun parçası gibi hissetmelerini istiyoruz.
Bu aşamada size en çok heyecan veren ne oldu?
Farklı bir şey yaratmanın ve tasarımlarımızın hayata geçtiğine tanık olmanın heyecanı gerçekten keyif vericiydi. Bu bir keşif yolculuğuydu ve tutkumuzu dünyayla paylaşmak için sabırsızlanıyorduk. Umarız ki kendimizi geliştirdikçe daha da heyecanlandıran çalışmalara imza atarız.
Peki hiç korktuğunuz, pes ettiğiniz bir an oldu mu?
Şaşırtıcı bir şekilde, hayır. Engellerle ve başkalarının şüpheciliğiyle karşılaşmamıza rağmen bu bizi sadece daha da motive etti. Kalbimizde doğru yolda olduğumuzu biliyorduk. Zorluklar sadece kararlılığımızı güçlendirdi.
Tasarımlarınızı hazırlarken nelerden ilham aldınız?
Geçmişin özünü modernizm dokunuşuyla harmanlayan retro ve art nouveau tasarımlardan ilham aldık. Bu tasarım dönemlerinin nostaljisi, tasarımların şekilleri ve renkleri yaratıcı sürecimizi etkiledi. İki genç kadın girişimci olarak kadın formundan da çok etkilendik. Sanata olan sevgimizden dolayı özellikle Cheeky Giant ve Bloomy’nin tasarımlarında kadın figürlerinden ilham aldık. Ayrıca doğadaki gördüğümüz şekiller de tasarımlarımızın tamamlayıcı parçası oldu. Prickly’nin kaktüse benzemesi veya Blue I Am’in iki mavi tonunun karışımıyla denizdeki dalgalara benzemesinden esinlendik.
Koleksiyondaki favori parçanız hangisi?
Defne Arıkoğlu: Pasta standına bayılıyorum, en sevdiklerimden biri. Adını Danseuse olan pasta standımız dansçılardan ilham alması da evime ayrı bir hareket kattığını düşünüyorum. Asimetrik tasarımı ve renkleri farklı şekillerde kullandıkça farklı enerjiler yarattığını düşünüyorum.
Yasmin Karamolla: En sevdiğim ürün sorusu çok zor çünkü hepsini çok severek ürettik ama bir tanesini seçmem gerekirse o da Cheeky Giant olur. Tasarlarken en çok zorlandığımız ürün oydu çünkü bir sürü farklı versiyonu yapıldı ve hepsini çok sevdik. Bu versiyonun renk uyumu markamızın renkleri olduğu için ve ana şekline karar verirken Annie Morris’in “Flower Head” isimli eserinden ilham aldığımız için benim favorim.
Geçtiğimiz günlerde Bodrum’da deneyimin ön planda olduğu bir lansmana imza attınız. İlk tepkiler nasıldı?
Geri bildirimler çok olumluydu. İnsanlar parçalarımızı tamamlayan Pilevneli Galeri’de zeytin ağaçlarının altında günbatımını izleyerek ürünleri farklı şekillerde kullanımını görmeyi çok sevdiler. Misk ile beraber hazırladığımız modern büfenin tasarımı ve çiçeklerin kullanımı da ayrı bir ilgi gördü. Tasarımlarımızın işlevselliği ve benzersizliği, kreasyonlarımızdaki gelenek ve modernlik karışımını bizimle paylaşan dostlarımız arasında büyük yankı uyandırdığını düşünüyoruz.
İlk adımı attınız, bundan sonrası için hayalleriniz ve planlarınız nedir?
Nereden başlasak? Çok büyük hayallerimiz var! DEYA'yı gelecekte farklı cam malzemeleri ve diğer sanatsal girişimleri keşfeden küresel bir marka olarak görüyoruz. Olasılıklar bizim için sınırsız ve önümüzdeki yolculuk için heyecanlıyız. Yaratıcılığa olan tutkumuz ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımız DEYA'nın büyümesinde yol gösterici ilkeler olmaya devam edecek.