Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Y2K estetiğini fütüristik bir pencereden yorumlayan, zaman ve mekan gözetmeksizin giyilebilir, yenilikçi ama konforlu tasarımları hedefleyen yola çıkan Khela, Vogue Türkiye’nin radarında.
Bize kendinizden ve markanızı kurma hikayenizden bahseder misiniz?
Ben Ceren Bulut, Khela markasının kurucusuyum. Yıllardır modaya karşı olan ilgimi 2017 yılında Los Angeles Fashion Institiude’da yüksek lisans yaparak mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Los Angeles’da başlayan moda yolculuğum eğitimime devam ederken bir yandan da Burning Man festivali için kostümler tasarladığım birkaç yıl ile devam etti. Aynı zamanda Halston gibi kurumsal firmalarda çalışarak bu sektörde hem bireysel hem de kurumsal tecrübeler edinmiş oldum. Pandemi sebebiyle Türkiye’ye geri döndüğümde kendimi Khela’yı kurmaya hazır hissettiğimi fark ettim. Dışarı çıkma yasakları yaşadığımız sıralarda ben Khela için marka kimliği çalışıyordum.
Markanızın isminin çıkış noktası nedir?
Khela, Sanskritçe’de markamızın en önemli anahtar kelimesi olan “oyunbazlık” anlamına geliyor. Aynı zamanda sportif ve tutkulu anlamlarını taşıyan kelime markamızın karakterini tam olarak özetliyor.
Kullandığınız materyalleri, formları, teknikleri kısaca anlatır mısınız?
İlk koleksiyonumuzdan beri yoğunlukla activewear materyalleri, yani örme kumaşlar kullanıyoruz. Bunun sebebi de ürünlerimizin özgüvenli hissettirirken aynı zamanda rahatlığı ve konforu sağlamayı hedeflemesi. Fütüristik formlardan ilham alıyoruz ve bunları giyilebilir hale getiriyoruz. Kullandığımız form ve tekniklerde en çok dikkat ettiğimiz ürünlerimizin hem gece hem gündüz, birçok farklı mekan ve etkinlikte giyilebilmesi. Tüm bunlar bir araya geldiğinde markamızın önemli bir misyonu haline gelen çabasız şıklığı elde etmiş oluyoruz.
Koleksiyonlarınızın hazırlık süreci nasıl ilerliyor? Nelerden ilham alıyor, fikirleriniz nasıl bir süreçle somut parçalara dönüştürüyorsunuz?
Koleksiyonlarımızı tasarlarken mükemmel kalıba ulaşmak en önemli amaçlarımızdan biridir. Bu nedenle her bir model yaklaşık altı haftalık yoğun bir çalışma temposu sonrasında finale ulaşıyor. Koleksiyonlarımızın hazırlık sürecinde sürdürülebilirlik amacıyla ürünlerimizi fiziki olarak hayata geçirmeden önce 3D modelleme programlarıyla önce dijital ortamlarda görüyor daha sonra dikiyoruz. Böylece numune ve tekstil atıklarını minimize ediyoruz. Her sezon farklı ilham kaynaklarımız oluyor. Bu sezon Metaverse’den ve gelecek olasılıklarından esinlendik. Aynı zamanda enerjisi yüksek mekanlar da bize ilham kaynağı oluyor.
2022-2023 Sonbahar/Kış koleksiyonunuzdan söz edelim. Tasarımların ardındaki öyküyü paylaşır mısınız?
Bu koleksiyonumuz, dijital dünyanın daha yumuşak bir lensten algılandığı, karanlık ve distopik olasılıklardan uzaklaşılıp daha hedonist bir tavrın benimsendiği bir gerçekliği hayal ederek ortaya çıktı. Koleksiyonumuzda pencere dekolte kesimler, bacağın üzerine oturan, aşağı doğru indikçe genişleyen formlar kullanarak eğlenceli ve partiye hazır parçalara yer verdik.
Tasarımlarınızı kurgusal ya da gerçek, kimlerin, hangi karakterlerin üzerinde görmek isterdiniz?
Khela’nın karakterinin hayat bulduğu her kadının üzerinde tasarımlarımı görmek beni çok mutlu ediyor ama tam anlamıyla bir Khela kadını olduğunu düşündüğüm ve şarkılarını da severek dinlediğim Dua Lipa üzerinde görmek de beni gerçekten heyecanlandırırdı.
Markanızın geleceği için hayalleriniz, hedefleriniz nelerdir?
Khela’yi tüm dünyada tanınan bir Türk markası olarak hayal ettim ve bu vizyonla yola çıktım. Hedefim doğrultusunda ilerlerken bu sektördeki en önemli problemlerden biri olan ciddi boyutlardaki tekstil atığına karşı önlem almak ilk günden beri önemsediğim bir unsurdu. Özetlemek gerekirse bu yolda sürdürülebilir ve global adımlar atarak serüvenime heyecanla devam ediyorum.