Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Mayıs ayı kitap listemiz, taze başlangıçların ruhunu yansıtan hikayelerle dolu.
Baharın tüm canlılığıyla kendini gösterdiği bu günlerde, doğa gibi ruhumuz da yenileniyor. Satır aralarında yeni dünyalar keşfetmeye hazırlanıyoruz. Mayıs ayı kitap listemiz, bu taze başlangıçların ruhunu yansıtan hikayelerle dolu. Kimlik arayışından varoluşu sorgulayan, hepsi birbirinden değerli ödüllere aday gösterilmiş metinlerden oluşan bir seçki sizi bekliyor!
Fotoğraf: @1kitap.1mekan
Bu nasıl güzel bir ilk roman! Kaveh Akbar, Şehit’te insanın en derin korkularına ve en kırılgan umutlarına dokunan bir anlatı dünyası yaratıyor. Ölüm, bağımlılık, kimlik ve aidiyet gibi temalar kitabın merkezinde ve kahramanımız Cyrus, geçmişiyle yüzleşmek, annesinin ölümünü ve kendi kimliğini anlamlandırmak için bir tür arayışa çıkıyor. Kitap boyunca Cyrus’un yolu, kendi travmaları ve kayıplarıyla boğuşan başka karakterlerle de kesişiyor: Sanatçılar, dini figürler, aktivistler… Ve hepsi Cyrus’un kim olduğunu ve nasıl bir hayatı seçeceğini belirlemesinde etkili oluyor aslında.
Zaman, mekan ve gerçeklik katmanları arasında geziniyoruz; anılar, rüyalar, hayaller ve gerçek hayat iç içe geçiyor. Metin, şairane dilin kurmacayla harmanlandığı bir okuma deneyimi sunuyor desem yeridir. Çünkü Cyrus, sabit bir karakter olmaktan çok, parçalanmış anıların, kültürel karmaşanın ve bağımlılık krizlerinin ortasında sürüklenen bir figür gibi ve biz de bu sürüklenmeye ortak oluyoruz bu metinde. Şehit olma konusu bir anda kişisel bir varoluş ve anlam arayışının metaforu haline geliyor.
“Hikaye, isimlerle ilgiliymiş gibiydi ama aslında zamanla ilgiliydi, zamanın her şeyi nasıl da dümdüz hale getirdiğiyle.”
Fotoğraf: @1kitap.1mekan
Cecile Pin, Gezgin Ruhlar romanında köklerini kaybetmiş, kimliklerini arayan karakterlerin iç dünyasına ışık tutuyor. Başladığınız an bir solukta elinizden bırakmadan su gibi akıp gidiyor kitap. Bir ailenin trajik hikayesiyle beraber, sınırların, zamanın ve hatta bedenin ötesine geçen bir yolculuğa ortak oluyoruz.
O kadar kırılgan bir hikaye ki zaman ve coğrafya değişse de metnin merkezindeki kaygı hep aynı kalıyor: Neresi gerçek bir yuva olabilir? Pine, göçün ve sürgünün yarattığı incinmiş duyguları, metne de şiirsel bir dille aktarmış.
“Aynı anda hem canlı hem de hayalet olabilir misin; hem uyanık hem de gezgin bir ruh olabilir misin?”
Fotoğraf: @1kitap.1mekan
2023 Booker finalisti bu kitap Chetna Maroo ile tanışmama vesile oldu, az cümleyle yoğun duygular yaratma sanatı desem yeridir bu kitap için. İncecik, oldukça yalın bir anlatıma sahip olan bu metin bir o kadar da ağır duyguları barındırıyor aslında. Annesinin ölümünden sonra sessiz bir yasın içine çekilen genç bir kızın, Gopi'nin ve ailesinin hikayesini okuyoruz.
Gopi'nin gözünden aktarılan hikaye, çocuklukla yetişkinlik arasındaki o kırılgan eşiği çok duru ve incelikli bir dille işliyor. Kültür ve kimlik çatışması, büyüme sancısı, kendini bulma yolculuğu derken sporun bu yolda nasıl güçlü bir benlik yaratabileceğini de gösteriyor bize.
“Ama iki insana çok yakın olduğunuzda onların birbirlerine ne kadar benzediklerini görmeniz zor oluyor.”