Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
2024’te gündeme gelen dijital sendrom beyin çürümesine karşı, sosyal medyada “anti brain rot” adlı yeni bir rutin trend hâline geliyor.
2024 yılıyla gündemimize giren Oxford yılın kelimesi olarak seçilen “brain rot”tan kurtulmanın yolları, son zamanlardasosyal medyanın odak noktası haline gelmiş durumda. Zihinsel tükenmişlik, dikkat dağınıklığı ve tembellik hissiyle mücadele eden genç kullanıcılar, bu dijital sendroma karşı “anti-rot” adı verilen yöntemlerle savaş açmış durumda. Peki tam olarak “brain rot” nedir? Ve bu “anti-rot” trendi neden bu kadar etkili?
“Brain rot” (beyin çürümesi), bir kişinin zihinsel ya da entelektüel kapasitesinin düşmesi anlamına geliyor. Bu düşüş genellikle düşük kaliteli dijital içeriklerin – özellikle sosyal medya videoları, meme’ler ve kısa kliplerin – aşırı tüketimiyle ilişkilendiriliyor. Oxford University Press,“brain rot” teriminin 2024 yılında özellikle sosyal medyanın zihinsel etkileri üzerine artan kaygılarla daha fazla önem kazandığını duyurdu.
Aslında terimin geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. Henry David Thoreau, 1854 tarihli Walden adlı eserinde, beyin çürümesinden ilk kez bahsederken, toplumun karmaşık fikirlerden uzaklaşarak entelektüel bir tembelliğe sürüklendiğini vurgulamıştı. Günümüzde ise bu kavram özellikle Z kuşağı ve Alfa nesli arasında, TikTok gibi sosyal medya platformlarında yaygın bir şekilde kullanılıyor.
“Anti brain rot” ya da “çürümeye karşı gündem”, bu zihinsel çöküş hâline karşı geliştirilen pratik ve yaratıcı çözümleri ifade ediyor. Özellikle TikTok'ta yükselen bu akım, kullanıcıların telefonlarından uzaklaşmasını, küçük ama anlamlı eylemlerle günlerini daha üretken ve tatmin edici hâle getirmesini amaçlıyor. Bu akımın öncülerinden biri olan @studywithara adlı bir kullanıcı, “çürümeye karşı planlar” adı altında paylaştığı estetik videolarla dikkat çekiyor. Paylaştığı planlar genellikle şu gibi küçük ama etkili öneriler içeriyor:
-Telefonu kenara bırakıp 15 dakikalık bir hafif egzersiz yapmak
-Günlük tutarak zihni boşaltmak
-Parkta kitap okumak
-Mini bir bitki bahçesi kurmak
-Matcha hazırlayıp kafeye gitmek
-Bir arkadaşına el yazısıyla kartpostal göndermek
-Bağımsız yazarların ve podcast yayıncılarının olduğu platformlarda dolaşmak
-Restoran sunumlarına benzer yemekler hazırlamak
Bütün bu aktiviteler, ağır hedefler yerine küçük dürtülerle kişiyi harekete geçirmeye odaklanıyor. En önemli mesaj ise şu: Üretken olmak için büyük hedefler koymanıza gerek yok. Küçük bir hareket bile zihinsel çürümeyi kırabilir.
“Anti brain rot” içerikleri oldukça etkili çünkü tembellik hissini suçlamadan, yavaşça harekete geçmeyi öneriyor. Öte yandan @lifeasraven adlı bir içerik üreticisi, saat saat planlarla kullanıcıları rehavetten çıkaran rutinler paylaşıyor.
Örneğin bir telaşsız bir hafta sonu şöyle dönüşebilir:
10:00: Yorganı üzerinden at, kalk, pencereyi aç, esne.
12:00: Pijamaları çıkar, rahat ama gündüz kıyafeti giy.
16:00: Dışarı çık, kısa bir yürüyüş yap.
Bu planlar hem zihinsel rahatlama sağlıyor hem de günün sonunda “boşa harcamadım” hissi bırakıyor. Sosyal medyanın sonsuz akışına kapılıp “çürüdüğünüzü” hissediyorsanız, kendinize yüklenmeden küçük ama anlamlı adımlarla başlayabilirsiniz. “Brain rot”tan çıkış, belki de sadece bir fincan yeşil çay ya da minik bir deftere yazacağınız birkaç satırla mümkün olabilir.