Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Stilinize ilham verecek o kişi çok yakınınızda olabilir mi? Mesela büyükannenizin evi kadar yakınınızda. Nannacore akımıyla yaşça büyük kadınlar bedenlerini ve giysilerini yalnızca benimsemekle kalmıyor, kendilerinden genç olanları stilleriyle etkiliyor.
“Daha yeni başlıyorum.” Kanadalı süper model Maye Musk kariyerine dair bu cümleyi kurduğunda 69 yaşındaydı. Moda ve güzellik endüstrisinde ilk büyük işini 90 yaşında alan stil ikonu Iris Apfel ise büyük bir kozmetik kampanyasının yüzü olan en yaşlı kadın olarak da tanınıyor. Eğer bu isimlerin birer istisna olduğunu düşünüyorsanız yeniden düşünmenizin vakti gelmiş olabilir çünkü büyükannelerin stilinden ilham alan nannacore trendi, hem modaya hem de kimlerin modanın öznesi olduklarına dair önyargıları kırmaya başlamış durumda.
Moda gerçekten zamansız mıdır? En başa dönüp ilhamı Coco Chanel’de bulursak, modanın değilse bile stilin kalıcı olduğu konusunda hemfikir olabiliriz. Öte yandan pandemi sürecinde beslenen nostalji arayışı, Peter Allen’ın şarkısını haklı çıkarıyor: “Everything old is new again” (Eski olan her şey tekrar yeni). Önce Y2K, sonra twee ve ardından 2014 Tumblr stilinin geri dönüşü, bu sürecin önemli göstergeleri. Nannacore da benzer bir motivasyondan doğuyor. Diğer akımlardan en önemli farkıysa kapsayıcılık adına önemli bir araç oluşu. İlhamı büyükannelerin stillerinde bulma fikri, söz konusu giyim olduğunda pek de alışık olmadığımız bir kabullenmeyi beraberinde getiriyor.
Günlük diyaloglarda sıkça duyduğumuz “yaşına göre giyinmek” deyimi, çok da farkında olmadığımız ve üzerine düşündüğümüzde nedenini anlamakta zorlanacağımız bazı sınırlamaları ifade ediyor. Belli bir yaştan sonra giyilmemesi gereken renklere, kesimlere, dışına çıkılmaması gereken makyaj kalıplarına kim karar veriyor? Bizim sormayı atladığımız bu soruları kendine soran ve aldığı yanıtlardan tatmin olmayan biri var: Instagram’da @baddiewinkle ismiyle karşımıza çıkan Helen. 94 yaşındaki içerik üretici, lateks mini elbiseler, gökkuşağı renkleri, etoller, büyük takılar ve iddialı makyajlara bolca yer verdiği profilinde, kalıpların yalnızca onları kabullenenler için var olduğunu hatırlatıyor.
Koyu renkler, mümkün olduğunca cilt göstermeyen giysiler, sade ve hafif makyajlar… İleri yaşlardaki kadınlar için seçilen imajlar, yaklaşık olarak bu tercihlerin etrafında dönüyor. Bir anlamda zaman ilerledikçe kadınların renklerini kaybedeceği ya da böylesinin uygun olduğu düşünülüyor diyebiliriz. Kadınların yaşlanmak fikrinden çekinmesinin ardından yatan nedenlerden biri de bu aslında. Maye Musk’ın durumunda ise “rengini kaybetmek” üzücü bir gelişme değil aksine güç göstergesi, çünkü kariyerinin altın çağları beyazlayan saçlarını boyatmaktan sıkılıp doğal hâline bir şans vermesiyle başlıyor. Hatta tanınırlığının arttığı dönemin 2015-16 yıllarındaki gri saç furyasıyla paralel olduğunu düşünürsek, belki de nannacore’un ilk adımları Musk tarafından atıldı.
Aynı dönemlerde kurulan @sciuraglam isimli Instagram hesabı da akımın bir diğer öncüsü. Milano’da yaşayan 50 yaş üzeri kadınların günlük stillerine mercek tutan hesabın sahibi Angelo, Vogue İngiltere’ye verdiği röportajda hesabın gördüğü ilgiyi şöyle açıklıyor: “Eğer özgüven başkalarına da bulaşabilen bir şeyse bu güzel. Hepimiz yaşlanmaktan korkuyoruz ve çoğumuz hâlâ kırışıklıkların kötü olduğunu düşünüyoruz ama sanırım Sciura Glam’de yer verdiğimiz kadınlar gibi zarafetle yaşlanabilirsek korkacak bir şey yok.” Angelo’nun bu sözleri önemli çünkü nannacore’un ruhuna dair önemli bir tespit içeriyor: Yaşlanmanın “çirkinleşmek” anlamına gelmediği.
Angelo’nun hesapta yer verdiği fotoğrafta görmeyi sevdiği şeyler arasında stil sahibi parçalar, vintage çantalar ve en önemlisi mümkün olduğu kadar kabartılmış, bakımlı saçlar var. Sosyal medyada uzun süredir karşımıza çıkan beyaz fonlu, minimalist ve monokrom hesaplardan farklı olarak Sciura Glam’de maksimalizm hâkim.
Moda dünyasına geri dönersek, nannacore yalnızca ileri yaşlardaki kadınların temsiliyeti değil, stillerinin gençlere ilham vermesi anlamına da geliyor. 2022 Sonbahar/Kış sezonunda sıklıkla gördüğünüz parçaları bir gözden geçirin: Oversize paltolar, kürk detayları, büyük yüzükler, baget çantalar… Birçoğunu büyükannenizin dolabında kolayca bulabilirsiniz. 2022 İlkbahar/Yaz sezonu da yine nannacore’a gönderme yapan örneklerle dolu. H&M’in Iris Apfel ile işbirliği sonucu ortaya çıkardığı; Mart sonunda satışa çıkacak koleksiyon, stilin ve ilhamın her yerden ve her yaştan gelebileceği fikrini kanıtlıyor. İtalyan moda tasarımcısı Pierpaolo Piccioli, Valentino 2022 İlkbahar/Yaz haute couture defilesinde ileri yaşlarda modellere yer vererek, ulaşılmaz olmakla övünen couture dünyasını kapsayıcı modayla tanıştırıyor. Günlük giyimdeyse, son dönemde bolca gördüğümüz polo yaka üstler ve yelekler, büyükbabanızın gardırobunun da sandığınızdan daha stil sahibi olabileceğine dair ipuçları veriyor. @gramparents isimli Instagram hesabının sahibi Kyle Kivijarvi de böyle düşünüyor olmalı ki profilinde ileri yaşlardaki şık giyimli erkeklere yer veriyor. Kivijarvi’nin Vogue İngiltere’ye verdiği röportajda kullandığı ifadeyse nannacore’u neden bu kadar kolay benimseyebildiğimizi özetliyor: “Yaşlıların stilinde sadelik ve çabasızlık var.”