Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Rafine, sofistike, rahat, şık… Cannes’dan Monte Carlo’ya, Nice’den Côte d’Azur’a ve St.Tropez’ye, riviera stilini mercek altına alıyoruz.
Fransız Rivierası ünlüler, varlıklı gezginler ve Akdeniz kıyılarının tadını çıkarmak isteyenler için her zaman popüler bir destinasyon olmuştur. Öyle ki bu bölge dünyanın en lüks yazlık merkez üslerinden biri olarak bilinir. Vintage, denizcilik ve Paris modasını birleştiren Fransız Riviera stili, 1920’lerde Güney Fransa’ya seyahat edenlerin sıcak yaz günlerine uyum sağlamak ve rahat hareket etmek için sade, rahat, şık kıyafetlere ihtiyaç duymasıyla ortaya çıktı. Rahat ve bol giysiler, hafif kumaşlar, açık renklerden oluşan bu yeni stilin çıkış noktası, dönemin deniz ve spor modasının kesişimiydi. Zira krem rengi flanel pantolonlarla giyilen denizci ceketleri, özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında popüler görünümler arasındaydı. Daha sonrasında tenis oynamak için bol paçalı pantolonlarla birlikte giyilen, yumuşak yakalı hafif spor gömlekler ve breton süveterler de stile eklendi. 50’li ve 60’lı yıllara gelindiğinde Grace Kelly, Alain Delon, Audrey Hepburn ve Jane Birkin gibi dönemin stil ikonlarının Fransız seyahatlerinde giydiği breton çizgili gömlekler, kısa pantolonlar, sepet çantalar ve hasır sandaletler, Fransız Rivierası’nın zamansız zarafetini gözler önüne serdi. Bu sinematik esin perileri hâlâ günümüzde riviera chic söz konusu olduğunda aklımıza ilk gelen ikonlar arasında yer alır.
Peki, riviera görünümünün yapı taşları tam olarak nedir? Breton çizgileri her zaman Fransız Riviera stiliyle ilişkilendirilmiştir. Lacivert ve beyaz yatay çizgilerle karakterize edilen breton desen Fransız denizcilerin giydiği bir üniformaydı.
Moda sahnesinden ilk olarak 1917’de Coco Chanel, bir denizcilik koleksiyonunda breton çizgileri kullandı. Fransız Riviera stili dendiğinde akla ilk doğal tonlarda, rahat, havadar keten ya da pamuk ve ipek gibi hafif, doğal kumaşlardan yapılmış giysiler gelir. Aksesuarlar söz konusu olduğundaysa Fransız Riviera stilinin tamamen sadelik ve zarafet üzerine kurulu olduğunu söylemek mümkün. Özellikle rafya, hasır, jüt, rattan malzemeden çantalar; düz ve dolgu topuk espadril ayakkabılar, güneşten korunmak için geniş şapkalar ve gözlükler, bu stilin en belirgin tamamlayıcısı niteliğinde. Zamansız ve zarif bu stilde beyaz, mavi ve nötr renkler, denizcilik unsurlarıyla birleşir. Breton çizgileri, tığ işi, keten pantolon, düğümlü cop gömlekler, kaftanlar, beyaz pantolon, yırtmaçlı ve yakalı, kesikli ve asimetrik dökümlü midi elbiseler, minimal bikiniler, üst kısım veya saç bandı hâline gelen eşarplar, hasır çantalar, zarif düz sandaletler ve büyük boy güneş gözlükleri, bu stili öne çıkaran öğeler arasında yer alıyor.
Bu stilin kodlarının onlarca yıldır değişmeden kaldığını bugün modaevlerinin koleksiyonlarına bakınca görebiliyoruz. Chanel, Max Mara, Dior, Chloé, Celine gibi markalar geçmişten beri bu estetiğin altını çizen koleksiyonları moda sahnesine sunarken; Magda Butrym, Zimmermann, Jacquemus, Rouje gibi markaların ise bu stilden temel alan ikonografiler üzerine inşa ettikleri DNA’larında, riviera chic esintilerini görmek münkün.
Örneğin Chanel’in, Fransız Riviera stili üzerindeki etkisi geçmişte de oldukça belirgindi. Coco Chanel’in 1918’de Juan-les-Pins’e gelişinin, kadın modasında bir dönüm noktası olduğunu söylemek mümkün. Moda gurusu, bol bir gömlek ve pantolonla sahilde görüldüğünde ilk önce yerel halk tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Ancak şaşırtıcı olmayan bir şekilde Chanel, kendi kusursuz stil anlayışına sadık kaldı. Kısa süre sonra etrafındaki kadınlar onun ne kadar zarif ve rahat göründüğünü fark ettiler ve onun stilinden ilham almaya başladılar. 20’li yılların ortalarında, plaj pijamaları Fransız Rivierası seçkinleri arasında moda hâline geldi. Geçtiğimiz yıl Monte Carlo’da gerçekleşen Chanel 2023 Cruise koleksiyon sunumunda kreatif direktör Virginie Viard, ışıltı ve sportif sahil kombinleriyle dolu bir koleksiyonu moda sahnesine taşıdı. Fransız Rivierası’nda uzun yıllardır gerçekleşen Grand Prix motor sporlarını tatil ve sahil temasıyla harmanlayan modaevi, alışılagelmişin dışında bir vizyonu yansıttı. Tıpkı 1920’lerde Gabriel Coco Chanel’in yaptığı gibi…
Bir kadının stili neredeyse 100 yıl sonra hâlâ çekiciliğini koruyorsa, ona ilham perisi demek yerinde bir ifade olmaz mı? Fotoğrafçı Jacques-Henri Lartigue’nin ilham perisi ve sevgilisi olan Renée Perle, 1930’ların idealize edilmiş stil ikonuydu. Max Mara, 2023 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda Renée Perle’nin gardırobundan ilham aldı. Markanın kreatif direktörü Ian Griffiths, geniş paçalı palazzo pantolonlar, uzun ve dökümlü etekler, blazer’lar ve hacimli şapkaları Max Mara’nın muktedir olduğu tüm incelik ve zarafete sadık bir şekilde yeniden yarattı. Jacquemus markasının kurucusu Güney Fransalı Simon Porte için büyüdüğü çevre, doğa ve iklim, en büyük ilham kaynakları. Siluet, kumaş, renk, doku ve malzeme söz konusu olduğunda markanın riviera stilinden sıkça ilham aldığına şahit oluyoruz. Paris merkezli marka, lüks perakende zinciri Saks Fifth Avenue ile 2023 İlkbahar/Yaz sezonunda Été (Fransızca “yaz” anlamına gelir) adlı kapsül koleksiyonu için bir araya geldi. Fransız Rivierası’na övgü niteliğindeki kapsülde Saks’a özel hazırlanan sarı, doğal toprak renk tonlarında kadın ve erkek hazır giyim ürünleri, çantalar, şapkalar yer alıyor. Koleksiyon sadece markanın online mağazası ve Beverly Hills ve New York’taki mağazalarında mevcut.
Özet olarak 100 yıl önce de, bugün de, hatta yüksek ihtimal 100 yıl sonra da, riviera chic estetiği moda sahnesine ilham kaynağı olmaya devam edecek.