Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
'Vogue World 2025: Hollywood' için geri sayım devam ederken sinema ve moda ilişkisini incelemeye devam ediyoruz.
Çağdaş moda tasarımcıları Hollywood tarihinin efsanevi kostüm anlarını yeniden yorumladığında ya da onlara yeniden hayat verdiğinde ne olur? Burada, sekiz ikonik filmden -Barry Lyndon, Marie Antoinette, Dune, Black Panther, Orlando, Edward Scissorhands, Once Upon a Time… in Hollywood ve The Great Gatsby- görünümler, bu filmlerin yarattığı (gerçek ya da hayalî) dünyalardan ilham alınarak tasarlanmış yedi özel görünümle buluşuyor.
Model Lila Moss, Louis Vuitton’dan Nicolas Ghesquière imzalı, 18. yüzyıl saray elbiselerinin abartılı oranları ve bol fırfırlarından ilham alınarak tasarlanmış bir elbiseyle
Hayalî dünyaları gerçeğe dönüştürme konusunda İtalyan kostüm tasarımcısı Milena Canonero gibisi yoktur; zira Canonero Oscar'lardaki dört ödülü ve dokuz adaylığıyla bu alandaki ustalığını kanıtlamıştır. Kendisi 1986’da Miami Vice üzerinde çalışırken Vogue şöyle yazmıştı: “Canonero bir filmi giydirdiğinde, ‘kostümler’ sadece etkileyici görsel imgeler olmaktan çıkar; bir moda hikayesi anlatır.”
Sofia Coppola’nın şerbet tonlarındaki filminden bir görünüm; Milena Canonero tarafından tasarlandı ve Tirelli Costumes tarafından, başroldeki Kirsten Dunst’un canlandırdığı 'kraliçe' için hayata geçirildi; Manolo Blahnik ayakkabılarla
Canonero’nun araştırmaları kapsamlı olsa da yaklaşımı bir belgeselcininki gibi değildir. Yakın zamanda verdiği bir röportajda şöyle demiştir: “Pek çok kaynaktan ilham alıyorum; özellikle farklı dönemlere ait sanat eserlerinden ve fotoğraflardan, ama benim için asıl mesele tavırlarla ilgilidir.”
Louis Vuitton’dan Nicolas Ghesquière 'Vogue World: Hollywood' için, Canonero’nun önce Stanley Kubrick’in Barry Lyndon'ında (1975), ardından da Sofia Coppola’nın leziz Marie Antoinette’inde (2006) keşfettiği 18. yüzyılın duyusal rokoko zenginliğini yeniden yorumluyor. Ortaya çıkan sonuçlar, kostüm tasarımcısının bir zamanlar, Vogue için söylediği şu sözün doğruluğunu bir kez daha kanıtlıyor: “Dönem filmlerinin daha fazla stili vardır.” — Laird Borrelli-Persson
Model Gigi Hadid, Denis Villeneuve’ün Dune filmlerinde Zendaya’nın canlandırdığı zarif (ama korkusuz!) karakter Chani için Jacqueline West tarafından tasarlanan bir stillsuit’i deniyor.
Denis Villeneuve, Dune filminin kostümlerini tasarlaması için Jacqueline West’e teklif götürdüğünde, West’in ilk tepkisi şu olmuş: “Ama ben bilimkurgu yapmam ki!” Aslında Villeneuve’ün ilgisini çeken şey de tam olarak buydu. “Bana, ‘Gelecekte geçiyor olsa da geçmişe dayanmasını istiyorum’ dedi. Bence beni seçme nedenlerinden biri,” diye açıklıyor West, “The Revenant filmindeki işlerimi beğenmesiydi, çünkü ben gerçekçiliğe bağlı çalışırım.”
Özenle işlenmiş bir Alaïa üst ve etek, Dune’un güçlü Bene Gesserit rahibelerinin uzun, koyu renkli cüppelerine bir göndermede bulunuyor.
Üniversitede sanat tarihi eğitimi alan West, Dune’daki birçok kostüm için Orta Çağ referanslarına ve ayrıca Kuzey Afrika ile Orta Doğu’nun antik sanatına başvurmuş. Ancak bazıları için -örneğin Fremen üniformaları-, Frank Herbert’in kitabındaki ayrıntılı tanımlamalardan yararlanmış. “Kostümlerde 'vücut sıvılarının toplandığı' detaylara ve suyu taşıyacak bir boru sistemine ihtiyaç olduğunu biliyorduk; çölde bir damıtma sistemi gibi işlev görebilecek türden bir tasarımı olmalıydı, ama aynı zamanda zırhı andıran özellikler de taşımalıydı, çünkü Fremenler müthiş savaşçılardı.”
West, tasarımlarını geliştirmek için genellikle bir eskiz sanatçısıyla birlikte çalışıyor, ardından tasarımı yönetmenine sunuyor. “Denis’in ‘Buna derinden bayıldım’ dediğini duyana kadar devam ediyorum” diyor. — Laia Garcia-Furtado
Model Awar Odhiang, Marvel Studios’un Black Panther filmindeki Ruth E. Carter tasarımlarının, Balmain tarafından yorumlanmış, yoğun işlemeli ve oldukça duyusal bir versiyonunu giyiyor.
“Kostüm tasarımı, bir dünya kurma sanatıdır,” diyor, Black Panther ve devam filmi Black Panther: Wakanda Forever için yaptığı kostüm tasarımlarıyla iki kez Oscar kazanan usta tasarımcı Ruth E. Carter. Ama aynı zamanda bu iş, her bir kıyafetin en ince ayrıntısına kadar düşünülmesini de gerektiriyor. Carter, merhum Chadwick Boseman’ın Black Panther kostümünü ilk kez denediği ânı şöyle hatırlıyor: “Muhteşemdi. İnsanların bir süper kahraman gördüğünde hissettikleri o gücü taşıyordu. Sevinçten zıpladım. Black Panther ofisimdeydi!”
Carter’ın, Marvel Studios’un Black Panther serisi için tasarladığı, Wakanda’nın tamamı kadınlardan oluşan kraliyet muhafızlarına, yani Dora Milaje’ye ait kostümlerden biri.
Yine de yapılacak işler vardı, özellikle Boseman’ın nefes almasını ve rahat hareket etmesini kolaylaştırmak. “Boston Balesi’nden biri geldi ve kol altı ile bacaklara körük eklentileri yerleştirdi; ayrıca burnuna özel bir mekanizma yaptık ki maskeyi çıkarabilsin, sonra VFX ekibi dijital olarak yerine geri koysun.” Carter, aynı ustalığı Dora Milaje ekibi için tasarladığı kostümlere de uyguladı. Bu kıyafetlerden biri burada Awar Odhiang üzerinde görülüyor; Odhiang aynı zamanda 'Vogue World: Hollywood' için Balmain’den Olivier Rousteing’in bir yorumunu da sergiliyor. — José Criales-Unzueta
Julia Nobis, Sally Potter’ın Orlando filmi için Sandy Powell tarafından tasarlanan kostümü giyiyor. Film, Virginia Woolf’un eserinden esinlenerek serbestçe uyarlanmış ve Tilda Swinton’ın unutulmaz performansını içeriyor.
“Birçok filmde çalıştım ama Orlando’daki kadar sanatsal özgürlük ve yaratıcılık alanı bana çok az projede tanındı” diyor üç Oscar ve üç BAFTA ödülü (ve bunların birkaç katı kadar adaylığı) olan ünlü kostüm tasarımcısı Sandy Powell. Sally Potter’ın yönettiği ve Tilda Swinton’ın başrolünü üstlendiği Orlando, Powell’a göre “bir dönem filmiydi, ama biraz stilize olduğu için farklı bir havası vardı; tarihsel olarak birebir doğruluk taşımıyordu.”
Valentino Haute Couture’dan neşeli bir görünüm; Orlando’nun Elizabeth dönemi ile 1990’lar arasındaki çevik zaman atlamalarını ve cinsiyete yönelik akışkan yaklaşımını çağrıştırıyor.
Yönetmen ve oyuncuyla daha önce ayrı ayrı çalışmış olan Powell, bu filmde bir araya gelmelerini “doğal bir ilerleme” olarak gördüğünü söylüyor. Kostüm tasarımının merkezinde ise bizzat Swinton yer almış: “Kim giyecek bilmeden tasarım yapamam; bu, en önemli şeydir” diyor Powell, “ Böylece genel hissi anlarım; nasıl bir şey olabileceğini hissederim. Bu sadece fiziksel özellikler veya renklerle ilgili değildir; kişinin kendini nasıl sunduğu, nasıl taşıdığıyla da ilgilidir. Ve onların fikirleri gerçekten önemlidir, çünkü biz, karakter inşa ediyoruz. Ben insanlara sadece elbise giydirmiyor ya da birini gece dışarı çıkarken güzel göstermek için çalışmıyorum. Ben, birinin bir karaktere inanmasını sağlıyorum.” — LGF
Model Anok Yai, Tim Burton’ın karanlık romantik-fantastik filmi için Colleen Atwood tarafından tasarlanmış, çarpıcı derecede karmaşık ve sertçe havalı bir kostüm parçasını taşıyor.
“Edward Scissorhands... O, sokaktan doğdu,” diye hatırlıyor, dört Oscar ödüllü kostüm tasarımcısı Colleen Atwood, 1990 tarihli Tim Burton filminde Johnny Depp’in giydiği efsanevi kostümü. “Canal Street ve Orchard Street’ten doğmuştu, o zamanlar her tür malzeme satan toptancılar vardı. Gerçekten de 'farklı parçaların birbirine tutturulmasıyla ortaya çıkan, pratiklikle fetiş estetiğini buluşturan, biraz da Viktoryen bir havası olan bir karakter' fikrinden yola çıktık.”
Atwood ile işbirliği yapan Seán McGirr imzası taşıyan McQueen tasarımı, pek çok kayış, toka ve yırtık dokular dahil, orijinal kostümün tüm Gotik dramını barındırıyor; ama (neyse ki) makasları dışarıda bırakıyor.
Atwood sözlerine şöyle devam ediyor: “Edward, Tim’in hayal gücünün bir ürünüydü. Tim için hep şunu söylerim: O, insan çizen biridir; kendi hayal dünyasından çıkıp gelmiş, yıllarca yanında taşıdığı karalamaları vardır. İşte benim çıkış noktam da buydu.” Atwood, bu ikonik kostümü 'Vogue World: Hollywood' için yeniden yarattı; burada model Anok Yai üzerinde görülüyor. “O inanılmaz biri, adeta göksel bir varlık!” Yai ayrıca, McQueen’den Sean McGirr’in tasarladığı, Edward esintili bir kostüm de giyiyor. — JCU
Marc Jacobs imzalı bir kaban, çanta ve uyumlu platform ayakkabılar; Arianne Phillips’in, Sharon Tate’i canlandıran Margot Robbie için tasarladığı kostüme sadık bir saygı duruşu niteliğinde.
Arianne Phillips, gerçek hayattan karakterlerin yer aldığı filmler için kostüm tasarlayarak kariyerini inşa etti. James Mangold’un A Complete Unknown ve Walk the Line filmlerindeki Bob Dylan ve Johnny Cash ya da Quentin Tarantino’nun Once Upon a Time… in Hollywood filmindeki Sharon Tate gibi karakterleri donatan Phillips, Vogue’a şöyle diyor: “Sharon’u en otantik şekilde temsil etme sorumluluğum olduğunu hissettim. O sadece güzel ve harika bir oyuncu değildi; aynı zamanda bir ‘It girl’dü.”
Kendall, Quentin Tarantino’nun 1960’lar film endüstrisine seslenen coşkulu ağıdı için Phillips tarafından tasarlanan orijinal görünümle, tam bir bebek gibi.
Once Upon a Time… in Hollywood filminde Margot Robbie’nin Sharon Tate olarak Playboy Malikanesi’nde giydiği sahte piton kürk, Tate’in 1968’de Rosemary’s Baby filminin Londra galasında giydiği gerçek Ossie Clark parçasından esinlenildi. (Phillips kendisi de Ossie Clark’ın eserlerinin bir koleksiyoneri.) “Sharon ve Roman Polanski, Carnaby Street’in hareketli günlerinde Londra’da yaşadılar,” diyor Phillips, “ve filmimizin geçtiği 60’ların sonlarında, moda ile rock ‘n’ roll’un harika bir şekilde iç içe geçtiği o dönemin tüm büyüleyici gelişmelerini deneyimlediler.” Tarantino, bu kürkü cömertçe 'Vogue World: Hollywood’a ödünç vermeyi kabul etti; burada Marc Jacobs’ın titiz bir şekilde baştan ürettiği versiyon da sergilenecek. — Nicole Phelps
Model Mona Tougaard, Baz Luhrmann’un filmi için Miuccia Prada ve kostüm tasarımcısı Catherine Martin tarafından yeniden yorumlanan, 2010 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan bir Prada elbiseyle, hayal gibi bir Daisy Buchanan oluyor. Fred Leighton kolye, başlık olarak kullanılmış; Tiffany & Co. küpeler ve bileziklerin eşliğinde
Avustralyalı kostüm tasarımcısı Catherine Martin, hem aynı yıl içinde birden fazla Oscar kazanan ikinci kadın (Edith Head’den sonra), hem de bu başarıyı iki kez elde eden ilk kadın (kocası Baz Luhrmann’ın yönettiği Moulin Rouge! ve The Great Gatsby filmleri ile).
“Baz, Gatsby kostümlerinin 1920’lerin siluetlerine, kumaşlarına ve detaylarına dayandırılmasını istedi, ancak modern izleyiciye de hitap eden bir enerjiyle harmanlanmış olmalarını arzuladı” diyor Martin, “Dedi ki, ‘Nostaljik bir New York istemiyorum; sepya tonlarında bir New York da istemiyorum. Zelda ve Scott Fitzgerald’a ya da kitaptaki herhangi bir karaktere olduğu kadar bize de canlı, seksi, içten ve modern hissettiren bir New York istiyorum.’ Bu çizimlerdeki idealize edilmiş, gerçeklikten daha stilize siluetlere hayran kaldım” diye devam ediyor, “Bu da beni, katı tarihsel doğruluktan çok idealize edilmiş formları tercih etmeye yöneltti.” Gatsby ile ilgili en değerli anısı ise, “Miuccia Prada ile parti sahneleri için 1920’ler stilini günümüz izleyicisi karşısında yeniden yorumlamak üzere işbirliği yapmak.” 'Vogue World: Hollywood' için Miuccia Prada, burada görülen Miu Miu elbisesiyle, Daisy'ye yeni bir bakış ortaya koydu. — Irene Kim
Miu Miu’nun yorumu sayesinde, Daisy’nin daha karanlık bir yanına güneş ışığında hak ettiği değer veriliyor.
Bu hikayede: Saç tasarımı: Jimmy Paul; Makyaj: Kabuki; Manikür: Yuko Tsuchihashi; Terzi: Hailey Desjardins.
Prodüksiyon: Tann Services. Set Tasarımı: Julia Wagner.