Karbonhidratlarla Barışma Vakti

Fotoğraf: Ellen Von Unwerth, Vogue.com

Karbonhidratlar konusunda kafamız bir hayli karışık. Yaygın bir inanışla iyi beslenmek ve özellikle kilo vermek isterken karbonhidratları hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor diye düşünebiliyoruz. Ancak bu elbette doğru değil. Karbonhidratlar, tıpkı protein ve yağlar gibi, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu 3 temel besinden biri.

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için hayati bir rol oynayan karbonhidratları tamamen hayatımızdan çıkarmak da tam tersi karbonhidrat ağırlıklı bir besin sistemi belirlemek de tam anlamıyla doğru değil. Kısacası karbonhidratları keskin bir diyetle hayatımızdan çıkarmayı değil de nasıl tüketmemiz gerektiğini seçmemiz gerekiyor diyebiliriz.

Kısacası sağlıklı bir beslenme rutini benimsemek ve bağışıklık sisteminizi desteklemek istiyorsanız, tükettiğiniz karbonhidratların kalitesine odaklanmanız gerekiyor.

Peki karbonhidratları beslenme rutinimize nasıl ekleyebiliriz?

Tüm karbonhidratlar glikoza dönüşürken, sağlığınız için en iyi karbonhidratlar, mümkün olduğunca doğaya en yakın hallerinde yiyeceğiniz karbonhidratlardır. Dolayısıyla beslenme rutininizde sebze, meyve, bakliyat, baklagiller, şekersiz süt ürünleri, kahverengi pirinç, kinoa, buğday ve yulaf gibi besinlere yer vererek işe başlayabilirsiniz.

Kahvaltılık yulaf lapası için zengin bir diyet lifi kaynağı olan tam tahıllı yulaflara geçiş yaparak güne sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz. Yulafınızı meyve ve sağlıklı kuruyemişlerle zenginleştirebilirsiniz; hayal gücünüze kalmış.

Kek, bisküvi ve diğer unlu mamullerde bulunan rafine karbonhidratlardan olabildiğince uzak durmaya çalışabilirsiniz. Bunun yerine hurma özü, bal ya da meyveleri kullanacağınız yeni sağlıklı tarifleri denemek sandığınızdan daha kolay olabilir.

Karbonhidratları sindirmekte zorlanıyorsanız probiyotik takviyesi almayı düşünebilirsiniz. Araştırmalar probiyotik takviyesinin ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirdiğini söylüyor.