Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İstanbul’un en yeni gastronomi durakları.
İstanbul’un gastronomi sahnesi, her geçen gün yeni ve iddialı mekanlarla zenginleşmeye devam ediyor. Şehrin dört bir yanına yayılan bu özgün adresler, Boğaz kıyısından tarihi semtlere, lüks otellerden doğayla iç içe köşelere kadar geniş bir yelpazede, damak tadına ve deneyime önem verenleri cezbetmeyi başarıyor. İtalyan mutfağından Levanten dokunuşlara ve Asya füzyon mutfağına kadar uzanan bu yeni nesil restoranlar, sadece lezzet değil, aynı zamanda atmosfer ve hikayeleriyle de öne çıkıyor.
Roma'nın ihtişamını çağrıştıran Pantheon, İstanbul’da geçmişin görkemini, geleceğin sanatıyla buluşturuyor. Mekan, NFT video projeksiyonları ve teatral atmosferiyle adeta duyulara hitap eden bir ritüele dönüşüyor. Şef Emir Kaan’ın Akdeniz odaklı yaratıcı menüsü gastronomiyi bir performansa çevirirken, gece ilerledikçe DJ setleri ve caz performansları mekana modern bir dokunuş kazandırıyor.
Ritz-Carlton’un büyüleyici Boğaz manzarasında konumlanan Limoré, İtalya'nın sahil beldelerinden esintiler taşıyan zarafetiyle dikkat çekiyor. Lombardiyalı şef Andrea Cetani'nin önderliğinde hazırlanan menüde, sıfır atık prensibiyle kurgulanan yemekler sanatsal bir titizlikle sunuluyor. Taze bahçe ürünleri ve lokal malzemelerle hazırlanan tatlar, Akdeniz’in ruhunu İstanbul’un zarif ritmiyle birleştiriyor. Seramik detaylar ve limon ağaçlarıyla süslenen mekan, adeta küçük bir İtalyan kaçamağı hissi veriyor.
Cenova’nın 1939’dan beri süregelen efsanevi lezzet noktası Zeffirino, şimdi Boğaz kıyısında geleneksel İtalyan gastronomisini büyüleyici bir ambiyansta yaşatıyor. Mandilli al Pesto’nun havanda hazırlanışından, Focaccia Formaggi’nin sıcak sunumuna kadar her detay interaktif bir şölene dönüşüyor. Sanatla iç içe geçmiş dekoru ve 360 derece Boğaz manzarası ile Zeffirino, hem göze hem damağa hitap eden bir deneyim sunuyor.
Gümüşlük’ün sevilen Asya-Akdeniz füzyon mutfağı Ginger, şimdi İstanbul'un doğayla iç içe Acarkent bölgesinde hayat buluyor. Şef Nazlı Türker’in ustalığıyla şekillenen menü, doğu ile batıyı aynı tabakta buluştururken, sushi bar'da hazırlanan Volcano ve Spicy Sake gibi imzalar gastronomiyi heyecan verici bir deneyime dönüştürüyor. Gün içinde sağlıklı bowl’lar, geceleri ise 80’ler-90’lar müziği eşliğinde hareketlenen mekan, çok yönlü bir lezzet ve eğlence destinasyonu sunuyor.
Bodrum'un zarif kıyılarından İstanbul'un sofistike semti Bebek’e uzanan Paraliaki, denizle karanın aşkını tabaklara taşıyor. Deniz mahsullerine odaklı menüsünde, taptaze balıklar ve rafine mezeler başrolde. Mavi kuyruklu karidesin taptaze dokusu ve deniz mahsullü eriştenin aromatik lezzeti, Boğaz’a karşı unutulmaz bir yaz akşamını andırıyor. Bodrum’un yalın zarafetiyle Bebek’in şehirli havası bu mekanda kusursuzca harmanlanıyor.
Suadiye’de gastronomik sınırları zorlayan The One, dünya mutfaklarını çağdaş bir perspektifle sunuyor. Açık mutfağından yayılan aromalarla birlikte geleneksel dokunuşlar, modern lezzetlerle buluşuyor. Naish ve Nalu gibi imza kokteyller sofistike bir yudum sunarken, menüdeki levrekten keşkekli tavuğa uzanan özgün tatlar, her lokmayı bir yolculuğa dönüştürüyor. Geniş iç mekanı, ferah bahçesi ve şık barıyla The One, şehirde çok yönlü bir buluşma noktası olmayı başarıyor.
Etiler’in kalbinde yer alan eski bir villaya yeniden can veren Cozy, adı gibi sıcak ve davetkar bir atmosfer sunuyor. Rezzan Benardete’nin iç mekan tasarımı, nostaljiyle modernliği buluşturan detaylarla büyülüyor. Emrah Gencer’in vizyonuyla hayat bulan işletmede, Şef Hüseyin Kılıç’ın “gastronomik comfort food” anlayışı her öğünü keyifli bir ritüele dönüştürüyor.
Vakko’nun zarafetini yansıtan Vakko Le Specialità, Boğaz kıyısında klasik İtalyan mutfağını sofistike bir stille sunuyor. Kahvaltıdan geceye uzanan kapsamlı menüsüyle her saati farklı bir keyfe dönüştüren mekan, zarif detayları ve üst düzey hizmet anlayışıyla gastronomide lüksü yeniden tanımlıyor.
İstinyePark’ın yeni gözdesi Epoca, Kaliforniya’nın rahatlığını İstanbul’un çağdaş gastronomi anlayışıyla buluşturuyor. Şef Emre Şen’in yaratıcı vizyonu, pizzalardan churros’lara, taptaze salatalardan deniz ürünlerine kadar uzanan menüsünde kendini gösteriyor. Şıklığı sadelikle harmanlayan dekorasyonu ve samimi atmosferiyle Epoca, modern bir şehirli ruhun adresi haline geliyor.
Tarabya’da Boğaz’a karşı konumuyla dikkat çeken Kaicy, Gamze Cizreli’nin Levanten mutfağına modern ve yaratıcı bir dokunuş getirdiği yeni bir gastronomi durağı. Antakya'dan Beyrut’a uzanan coğrafyanın binlerce yıllık tatlarını sanatsal bir atmosferde sunan Kaicy, adını Antakya Arkeoloji Müzesi’nde yer alan bir Roma mozaiğinden alıyor. Yüksek tavanları, kemerli mimarisi, zeytin ağaçları ve mozaik zeminleriyle hem geçmişe saygı duruşunda bulunan hem de çağdaş detaylarla büyüleyen mekan Michelin yıldızlı mutfaklardan deneyimle gelen Şef Aziz Doğrucu’nun liderliğinde hazırlanmış özgün lezzetler sunuyor. Sürdürülebilirlik ve yerel malzemeye verilen önemle fark yaratan Kaicy, gastronomiyi sanat ve kültürle buluşturan benzersiz bir deneyim vadediyor.