Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Farkındalık çalışmalarıyla yaşamda her an uyanarak, güçlenmeyi ve sevmeyi seçen aydınlık ruh Zeyneb Uras ile birlikteyiz.
Farkındalık çalışmalarıyla yaşamda her an uyanarak, güçlenmeyi ve sevmeyi seçen aydınlık ruh Zeyneb Uras 2008 yılından bu yana yoga hocalığı, mentörlük, eğitimler ve stüdyo sahipliği gibi farklı boyutlarıyla birçok kişinin yoga felsefesi ve pratikleriyle buluşmasına vesile olan dev bir aura.
Yumuşacık pratiği ve uçuşan kelimeleri bir küratör ustalığıyla bir araya getiren bu güzel kalp ile benim yolum 2017 yılında kesişti. O ana kadar yoganın fiziksel boyutunda ilerliyorken, kendimi birden bambaşka bir alanda, sevgide ve şefkatte derinleşirken buldum. 2019 yılında sevgili hocam Zeyneb Uras, kendi tarifi ile yaşamını değiştiren o trafik kazası sonrası bir süre fiziksel olarak bizlerden uzakta kaldı. Ardından yaşan mucizelerini sunmaya devam etti ve şimdi yeniden, eskisinden de derin bir kalp ile aramızda, ışığını paylaşmaya devam ediyor.
Evrene kendi gerçeğinden hareketle hizmet etmekten mutluluk duyan bu ışıl ışıl kalple sizler için bir araya geldik ve yoganın onun yaşamındaki anlamına dair sıcacık bir söyleşi yaptık.
Bir süredir yoganın geniş anlamına odaklanan bir alandan yoga severleri ve takipçilerinizi, bizleri besliyorsunuz. Zeyneb Uras’ın anlatımıyla nedir bu Yaşam Yogam? Arkasındaki felsefeyi biraz bizimle paylaşabilir misiniz?
Yaşam yogam, hayatımda önemli dönüm noktalarından biri olan geçirdiğim kaza öncesindeki pratiklerimden, içsel sorgularım ve araştırmalarımdan ortaya çıktı diyebilirim. Bir pratik olarak aldığında yaşam yogam, ruhani gelişimim ve ilerlemem için kalbime doğru, en derinimden belki birtakım kılıflardan kurtulmak için ne gerekiyorsa onu sunuyor.
Enteresan bir şekilde yaşamımın her anı bir pratiğe dönüşerek, benim yogam oluyor.
Esasında yoganın özüne bakacak olursak; seni her şey kanalıyla bazen her şeye rağmen sana yaklaştırarak özgürleştiriyor, sevgide derinleştiriyor. Veya hafifletiyor, kelimeler farklılaşsa da özünde aynı duyguyu yaratıyor sanki. Dolayısıyla yaşam yogamı anlamaya çalıştığımızda şunu algılıyoruz; yaşam, ben onunla bir olurken nerede zorlandıysam, nerede üzüldüysem, nerede tıkandıysam, neye kalbimi açmakta zorlanıyorsam nerede şefkatim kısıtlanıyorsa onu bana getirmekte. Dolayısıyla eğer yaşamının içerisinde mümkün olduğu kadar pratiklerinle niyetinle kalbinle nasıl diyeyim uyanık olmaya uyanık kalmaya gayret edersek, pratiğimizi bu yönde sürdürürsek, o kadar irdeleyebilirim.
Evren zaten seninle sevgi içinde dönüşümün üzerine çalıştığı için, hakikaten yani bu böyleymiş diyeceğin olayları karşına çıkarıyor olacak. Ne zamanki böyle zihnimizin doğrularına, yanlışlarına uymasa içimizde bir reddediş uyansa bile o defalarca geliyor bir buradan geliyor bir oradan geliyor.
Sen ne zamanki yaşamı bir bütün olarak algılamayı seçiyorsun, o seni çok sevdiği için sana birtakım şeyleri tekrar tekrar getirecek ki, tutunduğumuz şeylerden, zihnimizin çizdiği sınırlardan biraz özgürleşelim.
Özgürleştikçe mutluluk sana eşlik edecek. O zamanlar da çok güveniyordum ancak kaza sonrası yaşadıklarımla, nasıl diyeyim öyle anladım ki; sevgi, neşe, anlayış veya şefkat nasıl ifade etmek istersen evrenin sonu yok, yaşam yogam da sevgi adına farkındalığımızı geliştirmek üzere bizlere sunulmuş sonsuz bir kaynak adeta.
Çok sevdiğim yazarlardan biri olan Thich Nhat Hanh farklı bir boyutuna değinen İki Kulak Bir Ağız isimli kitabında yazar, kendini dinleyebilmenin çok reformist bir hareket olduğuna değiniyor. Merak ediyorum, Zeyneb Uras kendini dinlemeye ne zaman başladı ve süreç nasıl gelişti?
Onu farkındalıkla yaptığımı sanmıyorum aslında, “ben artık kendimi dinleyeceğim” veya “ben kendime şöyle özen göstereceğim” gibi bir başlangıç yapmadım. O sanki son zamanların pratiklerinden biri. Belki de bu yaklaşım bana hediye oldu çünkü ben Los Angeles’ta okudum sonra İstanbul’a döndüm ve reklamcılık sektöründe çalıştım.
Üniversite sonrası birkaç sene içerisinde hayatımda oldukça hızlı ilerledim diyebilirim ve böyle bir yerde sanki geleceğimi gördüm bu konuda. İşte tam da o anlarda başladı artık neler oluyorsa; ama çok özetle çalıştığım ajansın Amerikalı bir ortağı vardı onun Londra’da yer alan ofisine geçtim. Etrafımdaki herkes çılgınlık ettiğimi düşünürken ben büyük ve cesur bir kararla gitmeye karar verdim ve hiçbir şey durduramadı. Derken gittim ve neredeyse gittiğimin ilk haftası eşim Emir’le tanıştık. Tam bir sene sonrasında o iş yerinden ayrılarak, evlendim ve Los Angeles’a yeniden taşındım. Benim için ikinci, eşim için ilk deneyimdi bu şehir. Los Angeles’a taşınmamın ardından, orada uzun yıllardır yaşayan ablam kanalıyla beş sene boyunca hemen hemen her pazar evinde buluştuğumuz koçum diyeceğim çok değerli hocamızla tanıştık. İlk öyle girdi farkındalık pratikleri hayatıma, çok seneler önce arada bir yoga da yapıyordum ama dediğim gibi hiçbirini birbiriyle ilişkilendirmiyordum henüz. Daha sonra İstanbul’a döndük; evlilik, annelik derken bir gün durdum ve ben kendim için de bir şeyler yapmak istiyorum hissi gelişti içimde.
Dolayısıyla hem yaşam istedi hem ruhumun yolculuğunda, bir zincir bir zincire bağlandı ve ardından yoga stüdyosu idareciliği yaparken buldum kendimi. Ardından içimde hocalık duygusu yükseldi, pratiğimi sıkı tutarak asana boyutunda derinleşmeye başladım. Yani kalbim ne diyorsa, neyi hissediyorsam onu takip ettim. Dolayısıyla böyle biraz daha hedefli değil de belki yaşamla el ele kalbimi dinleyerek sevdiğim bir yolculukla başladı ve devam etti kendimi dinleyiş halim.
Yaşamda dharma, bir diğer deyişle yaşam amacı ifadesi sizin için ne anlama geliyor?
Otantik diye güçlü bir söz var. Aslında şu şekilde açıklanabilir; tabii ki gerçeğimiz birlik, kalplerimiz bir, beraberlik ve bütünlük içinde akıyor yaşam. Hiçbirimiz birbirimizden ayrı değiliz, ayrılık dünyevi anlamda çok büyük bir illüzyon. Ne zaman kendini bir diğerinden, Esra’yı, Zeyneb’den ayırmaz hale geliyorsun, o zaman kendini yepyeni bir hafifliğin içinde buluyorsun ve bu tabi ki bir pratik ve zamanla gelişiyor. Bu eşsiz bütünlük hissiyle beraber aynı zamanda senin, Esra olarak bu dünyaya gelişinde sadece Esra’ya özgü bir hediye olduğunu keşfediyorsun. Evet belki, ona benzeyebilir buna benzeyebilir ancak her şekilde kendine özgü hiç kimsede bulunmayan bir şey var O’nda. Demek ki, onun dharmasında belki bu var.
Yani her birimiz biricik, otantik ve eşsiz ama aynı zamanda bir o kadar bütünle biriz.
Çünkü şöyle söyleyeceğim; o otantik halini ve eşsiz becerini keşfetmen ve bunu farkındalıkla sunabilmek bir denge pratiği gibi. Hayat her an bir denge arayışı ve o tip bir denge de esasen bir anlamda var olmakla ve yapmak arasında gizli diyebilirim. Dharma da bence bugün var. Yani bir şeyle öyle içten ilgileniyorsun ki, yaşamında ne olursa olsun o gerçeğe sadık kalıyorsun. Çünkü o senin çünkü gerçeğin oluyor. Gerçeğini yaşayabiliyorsan; inişli çıkışlı zamanları da karşılayabilecek gücün farklı oluyor, belki daha bütün oluyor.
Ben hakikaten insanlar için bir şeye yön vermek; kendime göre bazı alanları rahatlatabilmek için buradayım ve bunun içinde var olurken çok iyi hissediyorum.
Yaşam Yogam Destek Kartları’ndan biraz bahsedebilir misiniz bizlere? “Bana Dokunan Sana da Dokunsun” niyetiniz ve ilhanımızı anlatabilir misiniz?
Yaşam o kadar inanılmaz ki, kazadan bir ay önce hocalarla buluşup, kendim için alan ve zaman istedim ve stüdyo idaresinden çekilme kararımı açıkladım.
Yaşam Yogam Destek Kartları çok önceden kalbimde zamanını bekleyen bir projeydi adeta. Kartların grafikleri hazırdı ancak içerikleri henüz net değildi ama böyle bir kartlar yapacağım kararı vardı bu projenin çizimleri de kaza öncesi yapıldı. Hatta kazadan neredeyse 1 hafta önce kartların grafik tasarım sürecinden sorumlu ekip bana bir sunum yaptı inanabiliyor musun? Yaşam Yogam Destek Kartları; sevgili eşim Emir Uras’ın bir süre önce benim için yaptığı ve ardından kitap haline getirdiği 500 Flowers for Zeyneb isimli eserde yer alan beş yüz tane çiçeğin elli sekiz tanesini içeriyor ve elli sekiz katmanlı bir serüven gibi diyebilirim.
Kartların bir yüzünde sözcükler ve sözcüklerin altında Zeyneb’e dair ya bir pratik ya bir açılım ya da bir sorgulama yer alırken diğer yüzü bir çiçek ile sembolize edilmiş formda. Katman katman, bizler aidiyete, bağımlılığa, kabule alan açmaya çabalarken her yeni an açılımımıza ışık tutacak kartlar bunlar. İstanbul’da Nati Yoga, Midnight Express, Maezae, Envai gibi mekanlar ve Akyaka Lemongrass Coffee’den, ayrıca www.zeyneburas.com adresi üzerinden kartlara ulaşabilirsiniz.
Çünkü bana dokunan, sana dokunuyor inan benim iyileşmem, senin iyileşmen demek…
Varsa yakın zamanlarda düzenleyeceğiniz buluşmalar, atölye çalışmalarından bahsedebilir misiniz?
Önümüzdeki ayın 2 hafta sonuna yaydığımız oldukça özel hazırlanmış bir atölye çalışması var. İsmi Sensin - Yaşam Akışıyla Hizalanmak. Kalbinle bağını saflaştırarak, adımlarını yavaşlatmak ve zihni daha sakin bir alana davet etmeyi amaçlayan bu çalışma için tarihler 12 – 13 Mart ve 19 – 20 Mart olarak belirlendi. 200 saat Yoga Uzmanlık sertifikası sahiplerine özel hazırlanan bu atölye çalışması meditasyon ve asana pratiği sunuyor olacak.
Ayrıca her hafta cuma günleri Akyaka’da olanlarla ve şehir dışından katılanlar için online olarak sürdürdüğümüz her seviyeye uygun yoga akışları devam ediyor.