Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


“Gray Rocking”, narsistler, psikopatlar, kurbanı oynayanlar; kısaca her türlü zihinsel ve duygusal bozukluğa sahip kişileri kendinizden uzak tutmanın yeni yolu.
Yüksek tempolu bir antrenmanı layığıyla tamamlamış, protein smoothie’nizi içmek için spor salonunun kafesine doğru ilerliyorsunuz. Rekabet ettiğinizin farkında dahi olmadığınız, grup dersindeki o kadın, juice bar’a dayanmış, bir yandan kendi performansıyla böbürlenirken, bir yandan da “Ben senden daha iyiyim” imasında bulunuyor. Sakin kalmaya çalışarak, ofise geçiyorsunuz. O çok çalışkan arkadaşınız bugün de işkolikliğinden dem vuruyor. “Gece yarılarına kadar” çalışmış! Pasif agresif etkileşimlerle dolu mesaiden hasarsız çıkmayı başardınız. Şimdi de aile yemeğinde, neden “hâlâ” evlenemediğinizi merak eden birileriyle aynı masayı paylaşıyorsunuz. İtiraf edin, bu durumlar çok tanıdık. Peki kime, neyi kanıtlamanız bekleniyor? Cefakar iş arkadaşınızın abarttığı kadar çalışmadığını mı, yoksa sizin ondan daha çok çalıştığınızı mı? Henüz evlenme düşüncesinde olmadığınızı mı, yoksa bunun bir başarısızlık olarak değerlendirilemeyeceğini mi? Bu insanlara ciddi ciddi yanıt vermeyi ne zaman bırakacaksınız?
Enerjinizi yerle bir etmekten başka bir işe yaramayan bu gibi tartışmalardan kaçınmak istiyorsanız, internetin yeni psikoloji trendi gray rocking’le tanışın. “Zor karakterlerle başa çıkma yöntemi” olarak tanımlanan gray rocking method, narsistler, psikopatlar, kurban oynayanlar; türlü zihinsel ve duygusal bozukluğa sahip kişilerden mümkün olduğunca az hasar alma taktiği aslında. Cleveland Clinic’ten psikolog Brianne Markley gray rocking’i “duygusal anlamda toksik etkileşimlerin içinde daha az bulunmanıza yardımcı olacak bir iletişim aracı” olarak tanımlıyor. En basit ifadesiyle, narsistler, psikopatlar; duygu ve davranış dünyası karışık kişilere dert anlatmaya çabalamaktansa, onlar için sıkıcı birer özne haline gelmenizi öğütlüyor. Psikologlara göre, bir tür “duygusal enerjiyi koruma tekniği” diyebiliriz.
Gray rocking’in doğuşu 2010’ların başına, 180rule.com adlı bir blog’a uzanıyor. Skylar takma adlı, Amerikalı bir zihin sağlığı blogger’ı, narsistik kişilik bozukluğundan mustarip biriyle yaşadığı yıpratıcı ilişkiyi anlatırken kullanıyor terimi. Skylar’ın beyninde ampulü yakansa bir mekanda tesadüfen yanına oturan “uzun boylu, atletik” bir yabancı. Bedbaht Skylar’ın hikayesini dinleyince, “Sıkıcı ol” diye öğütlüyor. Toksik kişilerle mücadelede sırasını savan yabancı, eski kız arkadaşının dramadan beslendiğini fark edince, basitçe drama faktörünü elimine etmekte buluyor çareyi. Bu hikayeden ilham alan Skylar’ın blog yazısı kısa sürede çevrimiçi ilişki psikolojisi forumlarında yayılmaya başlıyor ve özellikle narsist istismar destek gruplarında hızla popülerleşiyor. İlerleyen yıllarda psikologlar kavramı sahiplenip bilimsel bir çerçeveye oturtuyor.
Gray rocking’i bir duygusal korunma yöntemi olarak benimseyebilmeniz için, sözü geçen “zor karakter”lerin neden bu eğilimde olduğunu iyice anlamak gerekiyor. Mel Robbins Podcast’e konuk olan yöntemin güçlü savunucularından Amerikalı klinik psikolog Ramani Durvasula, narsistlerin sürekli bir yem atma halinde olduğunu açıklıyor. “Kavga etmeyi çok severler, çünkü bu sizi bir deli gibi gösterir.” Podcast’in narsistlerle başa çıkmayı ele alan bir başka bölümünde konuk; avukat ve altı milyonun üzerinde takipçi sayılı influencer Jefferson Fisher, bu kişilerle iletişimi “övgü ya da kışkırtma oyunu” olarak özetliyor. Fisher’a göre, toksik kişileri övgülere boğmadığınızda kışkırtmaya yönelir, tartışma çıkarırlar; çünkü bu da onlara övülmekle aynı tatmini sağlar. “Öfkenizden de övgüleriniz kadar keyif alırlar; kontrol anlayışları budur.”
Peki toksik kişileri nasıl gray rock’layacaksınız? Aslında yöntemin adından ne anlıyorsanız, o: Doğada gördüğümüz, öylece yerinde duran gri bir kaya gibi olmayı deneyin. Yöntemi uygulamak için psikoloji blog’larında ve sosyal medyada verilen tüyolardan yararlanın: Öncelikle olabildiğince tepkisiz hatta poker face olmanız gerekiyor. Göz temasından kaçınmanızı tavsiye edenler de var. Karşınızdakini gray rock’layacaksanız, burada duygu emarelerine yer olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Duygularınızı açık etmemek, fazla bilgi paylaşımının da önüne geçecektir. Olumlu ya da olumsuz kişisel detaylar vermek, düşüncelerinizi paylaşmak, oyunda kalmanıza neden olur. Amacınız, oyuna hiç girmemek olmalı. Etkileşimi mümkün olduğunca kısa tutun: Soruları yalnızca “evet”, “hayır” ya da “bilmiyorum” diye yanıtlayın. Kimi durumlarda “Buna yanıt vermek istemiyorum” gibi bir şaşırtmacayı da seçebilirsiniz. Terapistlere göre bu saygılı, ancak sınırları belirleyen bir seçenek. Ses tonunuzu hep aynı sakinlikte, düşük perdede tutmaya özen gösterin. Unutmayın, gray rocking’le hedeflediğiniz karşı tarafı değiştirmek ya da sizi anlamasını sağlamak değil. Üzerinizdeki toksik etkilerini sıfıra indirmeye çalışmak. Bu kişilerin tepkilerinizden beslendiğini unutmayın; telaşa kapıldığınızı, heyecanlandığınızı gördükçe ilgisi artacak toksik kişiler için sıkıcı bir özne haline gelin. Skylar’ın blog’unda dediği gibi: “Bir psikopatın ilgisini kaybetmesini istiyorsanız, sıkıcı olun. Duygularınızı göstermeyin. Drama bağımlıları sıkıldıklarında yeni bir kaynağa geçerler.”
Gray rocking’i yine sosyal medyada popüler stonewalling ile karıştırmamak önemli. 1980’lerde psikoloji literatürüne giren duvar örme tekniği, tartışma sırasında iletişimi tamamen kesip, geri çekilerek karşı tarafı cezalandırmaya dayanıyor. Gray rocking ise kendinizi korumak için sakin ve tepkisiz kalmayı öneriyor. Birinde amaç cezalandırmak, diğerinde ise sınır koymak. Duvar ördüğünüzde karşınızdakini sessizlikle cezalandırıyorsunuz. Gray rocking bir cezalandırma şekli olmamalı. Ayırt etmeniz gereken bir diğer detay da gri kayanızı kimin karşısına dikeceğiniz: Gray rocking, ara sıra mutahap olmak durumunda kaldığınız kişiler karşısında göstereceğiniz bir tavır. Canınızı sıkan bir komşu, iş arkadaşı ya da kırk yılda bir gördüğünüz kuzeniniz olabilir. Michigan Üniversitesi’nden psikoloji ve psikiyatri profesörü Sandra Graham-Berman, toksik titreşimlerin ev sınırlarını ihlal ettiği durumlar konusunda uyarıyor. “Eğer evinizde bir narsistle yaşıyorsanız, bu bambaşka bir durum.” Houston Üniversitesi’nden klinik psikolog ve profesör Julia Babcock da gray rocking’in romantik ilişkilerde işlemeyeceğini öne sürüyor. “Sürdürmek istediğiniz ilişkilerde kullanacağınız bir yöntem olmamalı bu. Sürdürmeye mecbur olduğunuz ilişkilerde küçük dozlarla uygulayın.”
Kendini ifade etme çağında yaşıyoruz. Ancak her ifade biçimi sesli olmak zorunda değil. Tartışmanın galibi olmak mı, iç huzurunu korumak mı? Böyle düşündüğünüzde, en güçlü ifade biçimi susmak da olabilir bazen. Gray rocking, çağımızın duygusal minimalizmi; zihin ve duygu dünyanızdaki fazlalıklardan kurtulmanın bir yolu. Kelimelerdeki sadeleşmeyle enerjiyi içinize döndüren, ortama dinginlik kazandıran yeni nesil bir olgunluk. Sert değil dümdüz; soğuk değil huzurlu. Mahatma Gandhi’ye kulak verin. “Kimsenin zihnimde kirli ayaklarıyla gezinmesine izin vermeyeceğim.”