Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Şehir hayatının karmaşasından uzaklaşın ve doğanın ritmine teslim olun.
İstanbul’un bitmeyen temposundan uzaklaşıp, Kaz Dağları’nın Ayvacık’a uzanan yamaçlarına doğru yola çıkmak, zihni ve bedeni dinginliğe davet eden bir adım gibiydi. Şehrin yoğunluğu bedenimde ağırlık, zihnimde gürültü yaratırken, Dilara Karabey’in kurucusu olduğu Simurg Inn’e doğru yaptığım bu yolculuk adeta içsel bir kaçışa dönüştü. Amacım sadece biraz dinginleşmekti ve oraya vardığımda, bundan çok daha fazlasını yaşayacağımı henüz bilmiyordum.
Otele yaklaştıkça, yol boyunca hissedilen gürültü ve yoğunluk yerini kuş cıvıltılarına, çam kokusuna ve doğanın dingin ritmine bıraktı. Ahmetçe Köyü’ndeki taş yapı, çevresindeki orman ve geniş yeşil alanlarıyla sıcak ve davetkar bir atmosfer sunuyor; mimarisindeki sadelik ve doğayla bütünleşen tasarım, otelin her köşesinde hissedilen huzuru pekiştiriyor.
Otelin yemyeşil çevreyle olan uyumu, burada geçirilen zamanı daha derin bir deneyime dönüştürüyor. Taş duvarlar ve geniş camlarla çevrili odalar, dışarısındaki yeşil manzara ile iç mekanı birleştirerek, misafire adeta masalsı bir dünya sunuyor. Çevreye hakim olan özgürlük hissi ve sessizlik, burada konaklamayı sadece fiziksel bir mola değil, ruhu besleyen bir deneyime çeviriyor.
Yoga ve meditasyon, burada gerçekleştirilebilecek en büyüleyici deneyimler arasında. Sadece fiziksel bir aktivite değil; zihni ve bedeni doğanın ritmiyle uyumlu hâle getiren bir çağrıya davet ediliyorsunuz. Sessizliği ve ormanın temiz havası her pratiği derinleştiriyor; nefesiniz sakinliğin ritmiyle birleşirken, zihniniz kendini dinginlik içinde yeniden keşfediyor. Bu yüzden, yoga ve meditasyon için burada olmak, yalnızca bir deneyim değil; doğayla ve kendinizle yeniden buluşmanın bir kapısı gibi. Kış bahçesi ve ormanla iç içe alanlar, nefes ve farkındalık çalışmalarını derinleştirmek için ideal bir ortam sağlıyor.

Mutfağı da, oteli tamamlayan en özel unsur olarak öne çıkıyor. Yerel üreticilerden temin edilen ve büyük kısmı kendi bahçelerinde yetiştirilen ürünlerle hazırlanan öğünler, tazeliği, sürdürülebilirliği ve sadeliği bir araya getiriyor. Yemekler doğanın cömertliğini sofraya taşırken, bölgenin yerel tatlarını ve üretim kültürünü de deneyimleme fırsatı sunuyor. Burası, sadece konaklamak için değil, aynı zamanda zihinsel ve bedensel olarak yenilenmek, hayatınızda almak istediğiniz bir karar varsa üstüne layıkıyla düşünebilmek, belki yeni bir başlangıç yapmak ya da yeniden bağ kurmak ve derin bir huzur alanı bulmak için ideal bir durak.
