Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Vogue Türkiye Proje Yönetmeni Melis Akcan ve Yazı İşleri Müdürü Gamze Kantarcıoğlu, bu yaz farklı zamanlarda ziyaret ettikleri Ayvalık’taki favorilerini paylaşıyor.
Ayvalık’ın son dönemdeki önlenemez yükselişine ne kadar dikkat ettiniz bilmiyoruz ama destinasyon, Macaron mahallesinin dar ara sokakları, tarih kokan yapıları, restore edilen butik otelleri ve en çok da son dönemde açılan şef restoranlarıyla kendine farklı bir tatil rotası çizenleri kollarını açmış bekliyor. Vogue Türkiye Proje Yönetmeni Melis Akcan ve Yazı İşleri Müdürü Gamze Kantarcıoğlu’ndan ilk defa gidecekler için faydalı olabilecek bu rehber sizlerle…
Melis öneriyor…
Nesil 1970
Bir Ayvalık mutfak hikayesini, mevsimsel yemek akımının öncü isimlerinden şef Didem Şenol’un danışmanlığında hazırlanan reçetelerle sunan Nesil 1970, bu yaz D-Resort Ayvalık’ın içinde açıldı. Otel dışından da rezervasyonla misafir kabul eden restoranın öğlen ve akşam servisi mevcut. Restoranın menüsü tamamen mevsimsel ve lokal ürünlerle hazırlanıyor. Yerel üreticilere verdiği destek, Nesil 1970’in sürdürülebilirlik ve bölgeye ait olana gösterdiği saygının bir ifadesi. Eğer benim gibi bir zeytinyağı âşığıysanız, her şeyi tatmanız gerekecek ama kişisel favorilerim şunlar oldu; Ayvalık lor pate, çiğ bademli deniz börülceli karides, taze domates marineli çiğ levrek.
Gamze ve Melis öneriyor…
Sofia Ayvalık
İnovatif meze mi dediniz? O zaman sizi Sofia Ayvalık’a doğru alalım. Restoranın şefi Melike Zeytinci’nin yolu Ayvalık’a düşmeden önce MSA, Changa ve Yeni Lokanta’dan geçmiş. Sakatat seviyorsanız şefin yorumladığı reçeteleri tatmanız şart. Eğer sakatata mesafeliyseniz, yine de denemeniz şiddetle tavsiye edilir, zira şefin ustalığını yenilikçi bir şekilde ortaya koyduğu tabakların önyargılarınızı kıracağına eminiz. Limonlu kuzu kelle, çilekli beyin salata, turşulanmış dana dil, damaklarda bıraktıkları sofistike tatlarla ezber bozacak nitelikte. Füme yoğurtlu yabani ot, güllü Bergama tulum ve kuru erikli köz patlıcan & kızarmış peynir ikilisi, tercihini et dışından yana kullananları oldukça mutlu edecek seçeneklerden. Yerel şaraplardan oluşan geniş bir şarap kavı bulunan restoranın yazın sokak arasına dizilen masaları, kışın tarihi binasının içine kuruluyor.
Gamze öneriyor…
Melin Kahve/Cafe
Burası Ayvalık’ta en sevdiğim noktalardan biri, öyle ki bir tarafım burayı herkesten saklamak isterken diğer yanım tüm Ayvalık ziyaretçilerinin uğraması gerektiğini söylüyor. Sokakta yürürken muhtemelen dikkatinizi çekmeyecek bu binanın bahçesinden içeri girdiğiniz an bambaşka bir dünyaya adım atıyorsunuz.
İki süs havuzu ile 65 bahçe bitkisinin yer aldığı pitoresk botanik bahçesinde ya da geniş bir kitaplığın bulunduğu nostaljik okuma salonunda oturabilirsiniz. Kahvaltı ve brunch hizmeti veren kafede fırından günlük taze tatlı ve tuzlu seçenekler arasından seçim yapmak çok zor, benim favorilerimse limon kremalı mus cheesecake ve limonlu vişneli baton kek. Kahveleriyse son derece iyi. Şunu da vurgulamayı unutmayayım: ASKEV Bilginer-Melin Ayvalık Sanat Kültür Eğitim Vakfı’na bağlı olan Melin Kahve/Cafe’den elde edilen gelirin tamamı maddi olanakları sınırlı gençlere eğitim bursu verilerek değerlendiriliyor.
Melis öneriyor…
E’la Çağdaş Kuzey Ege Mutfağı
Ayvalık’ın büyüleyici Macaron sokakları arasında yer alan E’la’nın mutfağını şef Ersin Aykan yönetiyor. Aykan, Antalya’da 5 yıldızlı otellerin mutfağında pişmiş, deneyimli bir isim. Karı-koca birlikte açtıkları E’la, misafirlerine çağdaş bir Kuzey Ege mutfağı sunmayı amaçlıyor. Aykan E’la’yı bir deneyim mutfağı olarak tanımlıyor ve bölgenin mandırasından aldığı peynirleri, bölgede hazırlanan kokoreçi kullandığının altını çiziyor. Mevsimsel bir menü sunan restoranın yaz menüsü harikaydı, kış menüsünü denemek için ise tekrar gideceğime eminim!
Gamze öneriyor…
Paleo Coffee
Burayı geçtiğimiz yıl Eylül ayında Ayvalık Uluslararası Film Festivali için haber yapmaya geldiğim zaman keşfetmiş, film aralarındaki boş zamanlarımda birkaç saatliğine çalışmak ve soğuk kahvesiyle serinlemek için sık sık ziyaret etmiştim. Ayvalık’ta şöyle sağlam, iyi bir kahve arayışında olanları tatmin edebilecek bir yer. Geçen yıl yediğim ve çok başarılı bulduğum chia pudding’i bu yıl göremedim ancak onun yerine kayısılı donut, çikolatalı mus ve tiramisu gibi ağız sulandıran kahve eşlikçileri vardı. Granolayı kendilerinin yaptıklarını öğrendiğim Paleo’da focaccia ise günlük, taze olarak çıkıyormuş
Melis öneriyor…
Trata Ayvalık
Belki diğer öneriler kadar yeni değil ama şüphesiz ki en farklı konsepte sahip olanı Trata Ayvalık. O gün denizden ne çıkarsa bahtınıza olan ancak bahtınızın açık olduğunu garanti eden bir menü, sürpriz bir lokasyon ve bolca zeytinyağlı... Şef Tayfun Gökşin, Ayvalıklı. Yani bu coğrafyayı avucunun içi gibi biliyor, dolayısıyla misafirlerini şaşırtmayı çok seviyor. Başarıyor da! Efsanevi şef Şemsa Denizsel’in yanında kariyerine başlayan, sonra da kendi hikayesini yazan şef kimi zaman misafirlerini zeytin ağaçlarının arasına, kimi zaman da ufka bakarak güneşi batırmaya davet ediyor. Yemek saatinden önce telefonunuza gelen lokasyonu takip ediyor ve kendinizi gastronomik bir maceranın kollarına bırakıyorsunuz. Gastronomi ve yeni keşifleri birleştirmeyi, güneşi batırırken içeceğini yudumlamayı seven benim gibi doğa âşıkları mutlaka denemeli!
Gamze öneriyor…
Hanole Guest House
Bence Ayvalık’ta kalmayı en ilginç kılan şeylerden biri, 20. yüzyılın başlarında inşa edilen ve bir zamanlar Rumlara ev sahipliği yapan taş evlerin içlerini görüp, kısa süreliğine de olsa oralarda konaklama şansına sahip olabilmek. Bu sezonun en yenilerinden Hanole Guest House, altı yıllık restorasyon sürecinin ardından kapılarını açan 5 odalı, 12 ay boyunca açık bir butik otel. Yıllarca iletişim sektöründe çalışmalar sürdüren Hande Harmandalı ve dijital pazarlama uzmanı Oleg Ermuraki çiftinin girişimiyle açılan otel, her anlamda oldukça minimal ancak sizi evde gibi hissettirecek her şeye sahip. Sürdürülebilirlik konusunda sorumluluk üstlenen otelde plastik kullanımı minimum düzeyde, tesiste güneş enerjisinden faydalanılıyor. Şampuan, duş jeli ve saç kremi, tek kullanımlık plastikler yerine yeniden doldurulabilir cam şişelerde sunuluyor. Gösterişten uzak ancak hem görsel hem tat anlamında tatmin edici kahvaltılarına ise özel bir parantez açmak gerek: Sakız Adası’ndan getirttikleri damla sakızlı karadut reçeli, pancarlı zeytinleri ve kadın kooperatiflerinden temin ettikleri kahvaltılık lütenitsa, aklımda kalan lezzetlerden birkaçı.
Melis öneriyor…
Otel Sobe
Otel Sobe’yi keşfedeli belki 11 yıl oldu. Aslında bazı keşifleri insan kendine saklamalı diye düşünsem de Sobe’nin verdiği “evdeymiş” hissinin hiç bozulmayacağına emin olduğum için paylaşmaya karar verdim! Otelin sahibesi Ömür Hanım, Sevgi, Filiz ve Hürriyet’in sıcacık karşılamaları, adeta evinizdeymiş gibi hissedeceğinizin ilk kanıtı. Sevgi’nin güler yüzü, odaların dekorasyonu ve muhteşem kahvaltı ise (eğer otele adım attıktan sonra hâlâ ispata ihtiyacınız varsa) gereken tüm kanıtları gözler önüne seriyor zaten. Kahvaltılıklarından tatlılara, hamur işlerinden ev yapımı yoğurda kadar uzun süren bir tatil kahvaltısında aradığınız her şeyi inanılmaz bir el lezzetiyle sunan Filiz Hanım sizi bir kez tanıdı mı, damak zevkinize uygun lezzetler de çıkarmayı ihmal etmiyor.
Oda seçenekleri arasında ise favorim her zaman hamaklı odaydı. Hep de hamaklı oda olacak. Gökyüzü penceresi de cabası!
Gamze öneriyor…
Karina Zeytinlik
Ayvalık’ta iyi bir deniz mahsulleri restoranına gitmek istiyorsanız, şehir merkezinden çok değil ama birazcık uzaklaşmanız gerekiyor. Arabayla merkezden 10 dakikalık keyifli bir yolculuk sonunda varacağınız Karina Zeytinlik, adından da anlaşılacağı üzere yemyeşil bir zeytinliğin içine kondurulmuş taş bir binanın bahçesinde hizmet veriyor. Zeytin ağaçlarının altında, çakıl taşlarının üzerinde gün batarken yiyeceğiniz iskorpit ceviche’nin ya da zeytin talaşında isli balığın lezzeti, tatlı tatlı esen rüzgarla ikiye katlanacak. Bu çok huzurlu atmosferde yerinizi almak için önceden rezervasyon yaptırmanız şart.
Melis öneriyor…
D-Resort Ayvalık
Resort konforunda tatil arayanlar için önerim; D-Resort Ayvalık Murat Reis. D-Resort Ayvalık, Ayvalık Murat Reis bölgesinde yer alan, deniziyle unutulmaz Yeşilçam filmlerine ev sahipliği yapan, 91 odası ve 91 zeytin ağacı, D-Spa, D-Gym ve önünde uzanan sahili ile öne çıkan son derece konforlu bir otel.
Evcil hayvanları da memnuniyetle misafir eden tesisin, Ayvalık’ın kültürel geçmişindeki yeri de son derece değerliymiş. İlk başta düğünler bile burada yapılırmış ve halk arasında “Murat Reis’te düğün yapmayana kız verilmez” denirmiş.
Gamze öneriyor…
Tipota Makarna
Ayvalık’ta yemek denince aklınıza ilk gelen seçenek İtalyan mutfağı olmayabilir belki ancak tatilde ev yapımı kocaman bir taze makarna tabağına kim hayır diyebilir ki? Uğraş Salman’ın açtığı restoranda sadece 3-4 masa var, dolayısıyla rezervasyonsuz gelmemenizi öneririm. Carbonara gibi İtalyan klasiklerinin yanı sıra kokoreçli makarna gibi daha deneysel tatlar da mevcut. Müzik çalmayan sessiz mekan, Ayvalık’ın desibeli yüksek meyhane ortamına ara vermek isteyenler için de iyi bir kaçış noktası.
Melis öneriyor…
Atölye Patika
Emine Boyner’in açtığı, doğal kozmetikleriyle beni kendine hayran bırakan bir lokasyon Atölye Patika. Favorilerim: Hepsi! Ama içinden seçmem gerekirse; içeriğinde zeytinyağının yanı sıra hibiskus ve havacıva otu barındıran bal dudak; jojoba, biberiye ve nane yağlarıyla harmanlanan kök saç bakım ve masaj yağı; lavanta ve zeytinyağlı vücut tuzu, kişisel olarak denediğim ve memnun kaldığım ürünler arasında yer alıyor.
Gamze öneriyor…
Kraft Ayvalık
Upuzun bir günün ardından akşamı noktalayacağım yer genellikle Kraft Ayvalık oluyor. Pazartesi gibi hafta içi, sakin bir akşamda bile sokaktaki masalarında yer bulmakta zorlandığım mekanın kokteylleri her seferinde beklentilerimi ziyadesiyle karşılıyor. Farklı müzik türlerinden sanatçıların sahne aldığı performansları takip etmek için mekanın Instagram hesabını takibe alabilirsiniz.
Melis ve Gamze öneriyor…
Macaron’un ara sokakları
Eğer antika meraklısıysanız Macaron’un dokusu bozulmamış ara sokaklarında antika avına çıkmak, Ayvalık’ın en az dile getirilen ama en keyifli etkinliklerinden biri olabilir. Ayrıca burada saymakla bitiremeyeceğimiz ufak cafe’ler, ev yemekleri yapan lokantalar, önünde sıraların oluştuğu tatlıcılar ve daha fazlası, bu sokaklar arasında gizli, keşfedilmeyi bekliyor. Son olarak, Şeytanın Kahvesi’nde bizim için de Türk kahvenizi ve yanında buz gibi koruk suyunu yudumlayın lütfen!