Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Moda tasarımdan 17. yüzyıl ustalarına, dünyada etki uyandıracak sergilerden hazırladığımız seçki huzurlarınızda.
Vermeer, Rijksmuseum
Amsterdam’da konumlanan modern ve çağdaş sanat müzesi Rijksmuseum, son dönemde popüler kültürün başat karakterlerinden birine dönüşen İnci Küpeli Kız resminin yaratıcısı Hollandalı ressam Johannes Vermeer’in geniş kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor. 1632 yılında doğan ve 1675’te hayattan ayrılışına değin Delft’te yaşayan ve çalışan sanatçı, sakin iç mekan tasvirlerini yansıtan resimlerinde dönemin sosyoekonomik atmosferini gözler önüne seriyor. Rembrandt gibi üretken Hollandalı ustaların tersine, kariyeri boyunca yalnızca 37 adet eser yaratmış Vermeer’in daha önce bir arada görülmemiş çalışmalarının dünyanın dört bir yanından ödünç alındığı sergi, sanatçının en önemli başyapıtlarını içeriyor. İnci Küpeli Kız’ın yanı sıra Açık Pencere Önünde Mektup Okuyan Kız ve Terazi Tutan Kadın gibi ilgi uyandıran resimlerin yer aldığı Vermeer sergisi, 10 Şubat’ta açılıyor. Sergi için farklı müzelerden profesyonellerin bir araya gelerek oluşturduğu araştırma ekibinin resimler üzerinde yaptığı çalışmaların sonuçlarının da izleyiciyle paylaşılacağını ayrıca belirtelim. Keza, serginin küratörlerinden Gregor J. M. Weber’e göre, sanatçının parlak renk ve ışık kullanımındaki gizem hâlâ çözülemedi. Yalnızca sanatseverlerin değil; sanat tarihçileri, bilim insanları ve kültür aktörleri için de önemli bir kaynak teşkil edecek sergi, 4 Haziran’a dek açık olacak.
Klimt, Belvedere Müzesi
Sanat tarihinde modernizmin öncülerinden Gustav Klimt’in ilham aldığı izlenimci ressamların izini süren Klimt. Inspired by Van Gogh, Rodin, Matisse... sergisi Viyana Belvedere Müzesi’nde 3 Şubat - 29 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşiyor. 2015’ten bu yana Belvedere ve Van Gogh Müzesi’nin ortaklığında yürütülen derinlikli araştırma projesinin dâhilindeki bu sergi, Klimt’in hayatta olduğu süre boyunca görmüş olabileceği resimleri belirleme mevzusunu merkeze alıyor. Özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Secession ve Mietke Gallery’de görücüye çıkan uluslararası bağlamda ünlenmiş modern sanat örnekleri üzerinden yapılan takipte, Klimt’in yaptığı geziler, ziyaretler ve muhtemel buluşmaların izi sürülüyor. Az bilinen önemli koleksiyonerlerin araştırıldığı ve dönemin dergi ve gazetelerinin sanat sayfalarının da incelendiği bu araştırma projesi, başlı başına ilgi çekici bir konu. Yalnızca Klimt ve eşliğindeki önemli ressamların değil, yapım metodunun da merak uyandırdığı bu sergi, tartışmasız sanat izleyicisine yeni bakış açıları kazandırıyor.
Karl Lagerfeld, The Met
Küresel boyutta nüfuz sahibi moda ve sanat aktörlerinin her yıl farklı bir tema etrafında şekillenen buluşmalarının zirvesi, şüphesiz ki New York Metropolitan Sanat Müzesi dâhilinde yer alan Costume Institute’ta gerçekleşiyor. Bu senenin bahar sergisi ise 2019 yılında aramızdan ayrılan değerli tasarımcı ve düşünür kimliğiyle de çevresini etki altına alan Karl Lagerfeld’e adanıyor. 1950’lerde başladığı kariyerine Balmain, Patou, Chloé, Fendi, Chanel gibi dünyaca ünlü modaevlerinin yanı sıra kendi adını taşıyan markayı da sığdıran tasarımcının çalışmaları arasından seçilen 150 kadar işi, müzenin Tisch Galleries bölümünde sergileniyor. Kıyafet tasarımlarının yanı sıra çizimlere de yer verilen sergi, moda tarihine iz bırakmış Lagerfeld’in sofistike dünyasını ve yaratıcılığının ince detaylarını izleyiciyle paylaşıyor. The Met Marina Kellen French direktörü Max Hollein’a göre Karl Lagerfeld: A Line of Beauty sergisiyle izleyiciler, tasarımcının sınırsız hayal gücünü ve yeniliğe olan tutkusunu deneyimleme fırsatı buluyor. 1 Mayıs’ta gerçekleşecek The Met Gala’nın hemen ardından 5 Mayıs’ta açılacak sergi, 16 Temmuz’a dek ziyaret edilebilir.
Chanel, Victoria & Albert Müzesi
Londra merkezli Victoria & Albert Müzesi, Fransız tasarımcı Gabrielle “Coco” Chanel’in ikonlaşmış tasarım çizgisini kronolojik şekilde gözler önüne seren Gabrielle Chanel. Fashion Manifesto başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. V&A direktörü Tristram Hunt’a göre sergi bir anlamda, varlığını hâlâ devam ettiren en başarılı modaevlerinden biri olan Chanel’in, kimliğini bir yüzyıl önce markanın ana hatlarını kurmuş olan Gabrielle Chanel’e borçlu olduğunu vurguluyor. Modaevinin gelişimini adım adım izleyen sergi, Coco Chanel’in Paris’te 1910 yılında açılan ilk butiğinden 1971’deki son koleksiyonuna değin detaylı bir moda tasarım serüvenini incelemeye alıyor. 180’den fazla tasarımın yanı sıra mücevher, aksesuar, kozmetik ve parfümün yer aldığı sergide, modern feminen siluetin gelişimi takip edilirken, Chanel’in günümüz modasını etkileyen unsurları öne çıkarılıyor. Hollywood yıldızları Lauren Bacall ve Marlene Dietrich için yaratılan parçaların da izleyiciye açıldığı sergide, Chanel’in kumaş ve kesimlere getirdiği yenilikçi bakış açısına dikkat çekiliyor. Serginin açılışı 16 Eylül’de.