Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Paris'teki defilelerine son iki gün kala, yaratıcıları Ayşe ve Ece Ege ile kısa bir röportaj yaptık.
Ayşe Ege, Ece Ege
Paris Couture moda haftasında sunacağınız Nocturne 54 koleksiyonunun çıkış noktası neydi?
Bu koleksiyon, ilhamını 1970’lerin sonu, 1980’lerin başındaki eğlenceli ve çılgın sanat dunyasının şaşalı ve elegan yaşam tarzlarının birleşiminden alıyor.
Şehir, mimari, yapı ve formdan ilham alan koleksiyonlarınızın ardından Nocturne 54, ismini bir piyano sonatından alıyor. İlham rotanızın mimariden müziğe kayışı nasıl yaşandı?
Aslında ilham kaynağımız her zamanki gibi kontrastlardan oluşuyor; Dice Kayek’in felsefesinde de, koleksiyon parçalarında da bu zıtlıklar rahatlıkla gözlemlenebilir. Defilenin esinlenme kaynağı Studio 54 ve Paris’teki Palace zamanlarındaki şıklıktan geliyor.
2013 yılında "Istanbul Contrast" projesiyle kazandığınız Jameel Prize sonrası dünya basınında İslamik geleneklerden esinlenilmiş çağdaş tasarımlarınızdan dolayı "doğu ile batının buluşması" olarak adlandırıldınız. Buna katılıyor musunuz?
Dice Kayek’in Paris ve İstanbul arası olan konumu itibari ile, işlerimizde ve koleksiyonlarımızda Dogu ile Batı’nın bir sentezi ister istemez çıkıyor. Farklı şehirler ve farkli kültürlerin getirdiği sentez bir sonuç ortaya çıkıyor.
İki kişi olarak tasarım yapmak, koleksiyonlarınızdaki kontrastın cevabı mı?
Aramızda oturmuş bir iş bölümü var; Ece tasarımlarla uğraşırken ben business tarafı ile ilgileniyorum. Tabi ki ben de fikirlerimi paylaşıyorum fakat asıl tasarlayan taraf Ece.
Bir röportajınızda "Hazır giyim modanın bel kemiği, ayaklarının yere sağlam basması için onu yapabilmek gerekir ama couture'de özgürce koşabiliyorum" demişsiniz. Couture'de sizi özgür hissettiren nedir?
Couture yapıldığı zaman sınırlarla beraber “herkese beğendirme kaygısı” ortadan kalkıyor. Bu özgürlük beraberinde tasarım konusunda bir rahatlık ve kreatiflik getiriyor. Bütçe olarak bakınca da finansal özgürlüğün verdigi sınırsız seçenekler tasarımları daha özgün yapıyor. Mesela bazı kıyafetlerin sadece işleme maliyeti 50 bin Euro oluyor.
6 Temmuz günü bir kez daha dünyaca ünlü modaevleriyle aynı podyumu paylaşacaksınız. Sizce başarınızın sırrı ne?
Cok calismak, azim, hayallerin pesinden gidip hicbir zaman pes etmemek!
Couture denince ilk aklınıza gelen, size ilham veren marka ve tasarımcıları öğrenebilir miyiz?
En büyük couture ustası Monsieur Christobal Balenciaga! Hem tarzı, hem ustalığı, hem tasarımları ile couture dünyasının en ilham veren kişisi!