Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bir Nikolai von Bismarck kitabı olan The Fendi Set, Kim Jones'un Fendi ile ilk çıkışını ve FENDI ile ilk yılını kutluyor. Kitap, Virginia Woolf'un doğum gününde okuyucuya sunuldu.
Kadın giyimi ve moda sektörüne adını güçlü harflerle kazımaya devam eden Kim Jones’un ilk Fendi Couture defilesi, 27 Ocak 2021’de Paris Palais Brongniart’ta sunulmuştu. Şimdi de bu eşsiz çalışma bir kitap ile karşımızda. Virginia Woolf'un doğum gününde okuyucuya sunulan Nikolai von Bismarck kitabı The Fendi Set'in arka planına ve detaylarına odaklanıyoruz.
Jones’un 20. yüzyılın öne çıkan isimlerinden Vanessa Bell, Duncan Grant, Roger Fry, Clive Bell ve Virginia Woolf’tan ilhamla ifade ettiği moda tutkusunun izleri, İlkbahar/Yaz koleksiyonunun sergilenmesi ve anlatımında da kendini gösteriyordu.
Özellikle kadın sanatçıların gücüne ve vizyonuna olan hayranlığı çocuk yaşlarda başlayan Kim Jones, “Radarıma girdiklerinde on dört yaşında olmalıydım. Gençken ailemle Lewes'i ziyaret ederdim ve on altı yaşındayken oraya taşındık. Lewes oldukça bohem ve Bloomsbury Group ile Virginia Woolf, buradaki arkadaş grubumda sık sık konuşulan isimlerdi.” sözleriyle ifade ediyor düşüncelerini.
Koleksiyon ayrıca, sanatçıların Roma ve Toskana'da Rönesans sanatından ve seyahatlerinde topladıkları seramiklerden ilham alarak zaman geçirdikleri Bloomsbury Group'un İtalya'ya yaptığı yolculukların da bir haritasını çıkarır nitelikte.
Tasarımcının, grubun çalışmalarına olan derin ilgisi, bir süre sonra etkileyici bir koleksiyon haline geldi. Ünlü belgesel ve portre fotoğrafçısı Nikolai von Bismarck’ın kareleriyle ise manzara görünümü sunan ve romantik tavrıyla Viktoryan döneme atıfta bulunan bir fotoğraf albümüne benzer hale geldi. Her bölümü çeşitli kağıtlar ve baskı teknikleri ile işlenmiş çok katmanlı, çok dokulu bir kolaj ortaya çıktı böylelikle. Kitap, Bloomsbury Grubu üyeleri tarafından yazılan orijinal mektupların kopyaları, von Bismarck'ın fotoğrafları ve Virginia Woolf ile Vita Sackville West arasındaki aşk mektuplarını yan yana getiriyor. Von Bismarck, hem Charleston'daki kütüphanedeki hem de Jones'un kişisel arşivindeki kitapları inceleyerek, The Fendi Set'i tasarlarken, bu çalışmaya da özenilen bir couture elbisesi gibi yaklaşıldı.
“Manzara, iç mekan veya model çekimi... Ara sıra hayaletimsi görünümlere sahip figürlerle eterik bir düşsellik duygusu yaratmak istedim. Bazen Duncan Grant ve Clive Bell'in paletini yansıtmak için yumuşak renklerle, bazen de karanlık ve katmanlı görüntülerle. Bloomsbury Grubu'nun karakterlerine sadık, karanlık, zarif ve özgür bir yaklaşımla.” -Nikolai von Bismarck
Couture koleksiyonu gibi The Fendi Set de Güney İngiltere'nin yemyeşil tepelerinde başlayan ve İtalya'nın antik su kemerlerine uzanan bir yolculuğun hikayesi olarak karşımıza çıkıyor.
“FENDI elbette bir aile ve bir hanedan. Hem Silvia Venturini Fendi hem de kızı Delfina Delettrez Fendi'nin evin içinde yakın bir şekilde çalıştığı ve yaratıcı ilişkilerin söz konusu olduğu bir aile. Bir konu üzerinde çalışırken, sanatsal mirası anlamak oldukça önemli." -Kim Jones
The Fendi Set, bu işbirliğinin bir sembolü olan FENDI sözlüğüne önemli bir yeni motif getiriyor: Kitabın iç kapağındaki Omega Fendi ekslibrisi, Bloomsbury'nin merkezindeki tasarım grubuna atıfta bulunuyor ve onu ikonik FF logosuyla birleşiyor. Bu simge, bir yolculuğun bitişini ve diğerinin başlangıcını temsil ediyor.
“Duncan Grant ile birlikte Roma'da olduğu zamana dair izler taşıyan Vanessa Bell'in sergi kataloglarına sahibim. Bu kataloglar, günlükler ve mektupların yanı sıra anlatıyı bir araya getirmenin anahtarı haline geldi benim için. Virginia Woolf'un ise kız kardeşinin Roma'da nerede ve ne zaman resim yaptığını anlatan harika tanıtımları bulunuyor.” - Kim Jones
Couture koleksiyonunda olduğu gibi, The Fendi Set de Virginia Woolf ve Vita Sackville West arasındaki tutkulu aşk ilişkisine odaklanıyor. Orlando romanına ve onun cinsiyet ve zaman üzerindeki oyununa saygılarını sunuyor.
“Hayali bir atmosfer, rüya gibi bir kalite istiyordum. Orlando'dan ilhamla çalışmanın zamanı aşmasını, şimdi, geçmiş ve gelecek arasında sürüklenmesini istedim. Nikolai'nin fotografik dili ve hem analog hem de diğer deneysel teknikleri ve dokuları keşfetmesi, bu değişken anlatıları çağrıştırıyor.” Kim Jones
Von Bismarck kitabı üç bölüme ayırıyor. İlki, Bloomsbury ruhlarını takip ediyor. Grubun dahil olduğu mekanların pastoral izlerini taşıyor. Virginia ve Leonard Woolf'un 1941'de Woolf'un intiharına kadar geçen olağanüstü sıra dışı evlilik hayatları boyunca paylaştıkları Monk's House'a kadar uzanıyor.
“On bir ay boyunca derinlere inme fırsatım oldu. Bloomsbury grubunun yaşadığı ve dekore ettiği evleri ve bahçeleri araştırmak, ziyaret etmek ve fotoğraflamak, birçoğu hala dikkate değer ölçüde bozulmamış yerleri, çalıştıkları masaları, hatta uyudukları yatakları görmek için burada zaman geçirdim. Kırsalda yürüyerek ayak izlerini takip etmek ve onları Roma'ya kadar takip etmek... Yaşadıkları stüdyodu,çizimlerini yaptıkları yerleri ya da kitaplarında tarif ettikleri mekanları gezmek..." -Nikolai von Bismarck
İkinci bölüm ise Paris'te, couture sunumunun çekimleri sırasında ve dört günlük bir süre boyunca, von Bismarck tarafından Campbell, Cara Delevingne, Bella Hadid ve Christy Turlington, Demi Moore, Kate ve Lila Moss, Naomi dahil olmak üzere Jones tasarımlarını giyen modellerin silüetlerinin fotoğraflandığı yer.
Üçüncü bölüm için fotoğrafçıyla birlikte Roma'ya seyahat merkeze alınıyor ve orada zaman geçirmiş Bloomsbury sanatçılarının izinden gidiliyor. Margutta'daki sanatçı mahallesinden şehrin yürüme mesafesindeki diğer noktalarına bir rota çiziliyor.
“Roma'nın ölmeye geleceğim şehir olduğuna eminim - ölümden önce birkaç ay belki. Ancak, belli ki etrafımdaki şehir dünyanın en güzeli.” -Virginia Wolf
Jones'un modaevi için ilk Sonbahar/Kış hazır giyim koleksiyonunda üç kuşak Fendi kadınına da atıfta bulunuluyor. Villa Medici'den başlayıp Bloomsbury'ye uzanan bir akışta Anna, Silvia ve Delfina. Von Bismarck'ın fotoğraf tekniklerine mekanların bugüne kadar korunmuş detayları da etki etti.
“Birçok farklı fotoğraf ve baskı tekniğini araştırdım: Renkli boya ters çevirme, slayt fotoğrafçılığı, çeşitli boyut ve formatlarda sayısız fotoğraf filminin yanı sıra Polaroid filmi. Dönemlere özgü bazı teknolojilerini kullanmak benim için önemliydi” -Nikolai von Bismarck
The Fendi Set'e katkıda bulunan bir diğer isim olarak da Virginia Wolf araştırmaları konusundaki uzmanlığıyla Dr. Mark Hussey yer alıyor. Hussey, Wolf'un günlüklerinin ve mektuplarının çoğunluğunu barındıran New York'taki Berg Kütüphanesi ile iletişim konusunda da etkili olmuş.
Wolf dünyasına yabancı olmayan sanatçı Tilda Swinton'da önsöz kısmında karşımıza çıkıyor.
Vita ve Virginia'nın paylaştığı tutkulu mektuplar gibi, The Fendi Set de Kim Jones'dan Bloomsbury'ye ve Fendi Evi'ne bir aşk mektubu gibi. Tarihin ve mirasın bir kutlaması ve geleceğe bir ilahi.
Jerry Stafford (Araştırma Direktörü ve Yaratıcı Danışman) notlarından derlenmiştir.