Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Takashi Murakami’nin 2003 ilkbaharında Louis Vuitton ile yaptığı ilk işbirliği yüksek moda ve popüler kültür arasındaki ilişki açısından bir dönüm noktasıydı. Bu işbirliği yirmi bir yıl sonra Zendaya’nın başrolde olduğu bir kampanya ile geri dönüyor. Takashi Murakami ise Vogue'a özel konuşuyor.
Takashi Murakami, yalnızca yaş ve bilgelik ile elde edilebilen bir çocuk enerjisine sahip. Bir yanda çılgın bir deha, diğer yanda meraklı bir çocuk olan üretken sanatçı, kendi alanındaki en büyük isimlerden biri. Ve Ocak ayında Louis Vuitton mağazalarında satışa sunulacak olan yeni işbirliği koleksiyonu nedeniyle şu sıralar moda dünyasında da en büyük isimlerden biri.
Geride kalan yıllara baktığında, sanatçının 2003 ilkbaharında Fransız modaeviyle yaptığı ilk işbirliği, dönüm noktalarından biriydi. Bu işbirliği, yüksek modanın pop kültürün her alanına yayılmasını simgeliyor ve bugün hâlâ moda endüstrisine hâkim olan yaratıcılık ile ticaret arasındaki sınırların bulanıklaşmasını başlattı. Markanın monogram çantalarına serpiştirilen gülümseyen çiçekler ve çizgi film karakterleri, bu tür işbirliklerinin zirvede olduğu ve “kawaii” kültürünün popüler moda sözlüğüne henüz girmediği bir döneme denk geliyordu.
“O zamanlar modayla ilgili pek bir şey bilmiyordum,” diyor Murakami, Tokyo'nun kuzeyindeki Saitama'daki büyük, depo tarzı stüdyosunda video görüşmesiyle Vogue'a konuşurken. “İlk dört yıl kadar Louis Vuitton'un merkezine sıkça gidip geliyordum, bu yüzden bir markanın nasıl kurulduğunu öğrendiğim bir deneyim oldu bu benim için,” diyor, gümüş sakalını okşayarak. “O 20 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti.”
O zamandan beri, 62 yaşındaki sanatçı dünyaya damgasını vurmuş bir adamın rahat havasına büründü. “Yaşlanıyorum, bu yüzden artık hiçbir şeyden utanmıyorum ya da gelecekte başarmak istediğim bir hedefim yok,” diyor. Louis Vuitton ile işbirliği yapmak için Marc Jacobs tarafından davet edildiğinde ünlü bir sanatçıydı ama bugün olduğu kadar üretken bir ikon değildi. “Bir zamanlar Louis Vuitton'un defilesine eski püskü kıyafetlerle gitmekten utanıyordum ama şimdi hiç umurumda değil!” diye gülerek ekliyor.
Fotoğraf: Louis Vuitton
Yeni işbirliği, ilk işbirliğinin bir yeniden üretimi. Tanıdık çiçekler, Panda ve “Gezegen 66'nın Yaratıkları” (saçları yaprak gibi görünen sevimli karakterler), beyaz ve siyah gökkuşağı, monogramlı çantalar, aksesuarlar ve hatta bir kaykay üzerinde yeniden hayat buluyor. Pochette, Speedy, kartlıklar ve daha fazlası tekrar ortaya çıkarken bazıları donanım güncellemeleri ve kurdele şeklinde çanta aksesuarlarıyla geliyor. Tabii ki, bir evcil hayvan çantası da var. Taşınabilir bir chihuahua'dan daha Y2K ne olabilir?
Koleksiyon etrafındaki heyecan oldukça yoğundu ama Murakami, başlangıçta bu kadar büyük olmasının amaçlanmadığını söylüyor. Gizli bileşen? Yaklaşan işbirliği kampanyasının yüzü olacak olan ünlü bir aktris ve Louis Vuitton elçisi. “Başta küçük bir kapsül koleksiyondu ama Zendaya ortaya çıktığında ‘Vay be!’ dedim,” diyor Murakami. “Onun gücü tamamen farklı, sahip olduğu enerji başka bir seviyede.”
Fotoğraf: Louis Vuitton
Yeniden üretilen koleksiyonla birlikte Murakami’nin Superflat Monogram adlı filminin remaster edilmiş versiyonu da yer alıyor. Filmdeki ana karakter, Panda tarafından yutulup, sanatçının çılgınlıklarla dolu rengarenk dünyasında Alice Harikalar Diyarında tarzı bir maceraya atılan okul çağındaki bir kız. “Çocukların LV dünyasına girmesini anlatan bir hikaye yaratmak istemiştim, işte bu film de bunu yeniden ele alıyor,” diyor.
Yine de, Murakami’nin kawaii anlayışında sivri dişler, psikedelik renkler ve vahşi, bedensiz çizgi film gözleriyle öne çıkan bir karanlıklık var. Ünlü gökkuşağı çiçekleri, Japonya’da atom bombalarının ardından ortaya çıkan umudu simgeliyor. Sanatçıya göre, daha garip, tuhaf unsurlar tam da bu yüzden çocukları cezbediyor. “Eğer bir şekilde bazı gölgeler eklemezsem, çocuklar alay ediliyormuş gibi hissederler. Dünya karmaşık, arzularla dolu. Mantıksız. Çocuklar bunu anlıyor.”
2003 yılındaki koleksiyona ait çantalar. Fotoğraf: Louis Vuitton
Murakami, en azından bazı açılardan, çiçekleri kadar eleştirilemez bir şekilde olumlu biri. Birçok sanatçının yapay zeka tarafından yerlerinden edileceğinden endişe duyduğu bir dönemde, Murakami iyimser bir bakış açısına sahip. “Fotoğrafçılar, akıllı telefonlar yaygınlaşınca ortadan kaybolacaklarını düşünmüşlerdi, ama tabii ki kaybolmadılar,” diyor. “Değişim kaçınılmaz. İlk başta birçok tasarımcı, besteci ve diğer kreatifler kaybolabilir ama geri dönecekler, çünkü herkes sıkılır.” Murakami dalganın üzerinde ilerliyor. “Benim gibi yaşlı insanlar yeni teknolojiyi kullanmazsa, her şeyi unutacağız, o yüzden şimdi yapay zekayı incelemenin zamanı,” diyor, son zamanlarda müzik bestelemek için AI kullanmaya başladığını paylaşarak. “Yaşasın AI!”
Takashi Murakami'nin eserlerini yirmi yıl önce olduğu kadar bugün de güncel tutan eksantrik merak burada yatıyor. “2000'lerin başında, Louis Vuitton'a pazarı genişletmek için dünyalarını çocuklara getirmek istediğimi söyledim,” diyor işbirliğinin özetinde. “Şimdi, o çocuklar büyüdü.” Peki ya Murakami'nin kendisi? Yaramaz bir sırıtış yüzünü kırıştırıyor. “Ben hiç yetişkin olmadım ki!”