Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Chanel’in 2024/25 Métiers d’Art Koleksiyonu, Çin’in kültürel mirasına yazılan bir aşk mektubu.
Chanel’in 2024/25 Métiers d’Art Koleksiyonu, Çin’in kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle ünlü Hangzhou kentinde, Batı Gölü’nün günbatımındaki büyüleyici atmosferinde tanıtıldı. Modeller, göl kıyısındaki iskelenin üzerinde yürürken, etraflarını saran hafif sis, parıldayan suların üzerinde süzülüyordu. Şovun atmosferini, geleneksel davulların ritmik vuruşları belirledi ve melodilere dönüşen bir müzik eşliğinde koleksiyon sergilendi. Paris merkezli modaevi ile Çin arasındaki bağ ilk bakışta zayıf görünebilir, ancak Chanel’in her zaman sürprizlerle dolu arşivlerinde bu bağın güçlü kökleri var.
Fotoğraf: Chanel
Paris’ten Hangzhou’ya uzanan 2024/25 Métiers d’Art koleksiyonu, Gabrielle “Coco” Chanel’in çevresinde bulundurmayı sevdiği antik Coromandel paravanlarından ilham aldı. Paravanlarından biri o kadar güzeldi ki, ikonik modacı onu Paris’te, 31 rue Cambon’daki dairesinin çalışma odasının duvarına asmıştı. Markanın zarafet, seyahat ve rüya temalarına adanmış olan koleksiyonu, ünlü modacının sanata ve zanaatkarlığa duyduğu hayranlığı modern tasarım anlayışıyla birleştirdi.
Métiers d’Art, Gabrielle “Coco” Chanel’in hayatı boyunca hiç gitmediği Hangzhou’ya yapabileceği hayali bir yolculuğu yansıttı. Onun sanatsal evreni, Paris’te le19M’de bir araya gelen Maisons d’art zanaatkarlarının elinde yeniden hayat buldu. Koleksiyonun sunumuna özel olarak ünlü yönetmen Wim Wenders, estetik anlayışını ve hikaye anlatımındaki ustalığını yansıtan etkileyici bir film hazırladı. Bu filmde, Chanel’in üç elçisi Tilda Swinton, Leah Dou ve Xin Zhilei rol aldı. Wenders’in bakış açısıyla sunulan bu özel yapım, moda, sanat ve sinemanın kesişim noktasında unutulmaz bir anlatı oluşturdu.
Fotoğraf: Chanel
Chanel’in Paris’te yer alan yaratıcılık merkezi Le19M’deki her atölye, koleksiyonun anlatısını şekillendirmede kilit bir rol oynadı. Lesage’ın köklü uzmanlığı, Montex’in yenilikçi dokunuşları, Lemarié’nin zarif süsleme sanatı, Goossens’in ince işçiliği, Maison Michel’in şapka tasarımındaki ustalığı ve Massaro’nun ayakkabı yapımındaki üstün becerisi, hayal gücü ve ustalığın kusursuz bir kutlamasına dönüştü.
Fotoğraf: Chanel
Şık tüvitlerden uzun kabanlara şairane siluetler koleksiyonda gündüz ve gece için zarif görünümler sundu. Kısa paltolar ve ceketler, Paloma tarafından hazırlanan süslemelerle ve ipek saten astarlarla tamamlandı. İpek dokulu cepler, pagoda kollar, mandarin yakalar ve 1949’da Paris’te kurulan Atelier Montex’in fosforlu iplikle işlenmiş çiçek nakışları koleksiyona hareket kattı. Koleksiyonun, görünür ve gizli lüks detaylarla bezenmesi, onu daha da çekici kıldı. Kumaşların dokusu, özel kesimleri ve detaylara verilen önem, parçaları hem klasik hem de çağdaş bir çizgiye taşıdı. Uzun ve akıcı kesimler sofistike estetiği vurgularken, düğmeler, zarif broşlar ve işlemeler, parçaların her birine sanatsal bir boyut kazandırdı. Kadifenin yumuşak dokunuşu, tüvitin klasik duruşu ve satenin lüks hissi, koleksiyonun çeşitliliğini artırarak, farklı kombin seçenekleri sundu. Tasarımlar hem günlük kullanıma hem de özel davetlere uygun olacak şekilde düşünüldü. Hareket özgürlüğü sağlayan kesimler, bedene oturan yapılarla ve akışkan kumaşlarla birleşerek, zamansız bir zarafet yarattı.
Belden kemerli düz kesim ceketler, yandan düğmeli ceketler ve beyaz saten astarlı smokin ceketler; hacimli pileli etekler, bol paçalı pantolonlar ve bermudalarla tamamlandı. Seyahat temasını, takım elbiselerin altından görünen Coromandel paravan motifli özel bir tulum da dahil olmak üzere, çantalar ve triko parçalar yansıttı. Pamuklu veya tüvit örgü kumaş, çiçekli veya çift tonlu tişörtler, büstiyerler, hırkalar, etekler ve pantolonlar zarif bir katmanlama ile giyiliyordu. Çantalarda ve ceketlerde yer alan zarif grafik cepler zarfları anımsatarak mektup yazımını çağrıştırdı. Geniş yakalar, omuz detayları ve hafif drapeler kıyafetlere hareket katarken, dantel işlemeler ve parlak saten dokular, klasik Chanel siluetlerine modern bir yorum getirdi. Katmanlı kombinasyonlar, farklı dokuların bir araya gelmesiyle derinlik kazanarak, koleksiyona sofistike bir hava kattı.
Fotoğraf: Chanel
Bu yılki koleksiyon, Chanel’in 1983’ten beri ayrılmaz bir parçası olan Lesage’ın 100. yılını kutlamasıyla daha da anlamlı hale geldi. Lesage tarafından işlenen kamelya ve lotus motifleri, pileli ve fırfırlı uzun bir elbiseyi, bir takımı ve bazen tüm parçayı kaplıyordu ve Gabrielle “Coco” Chanel’in paravan panellerine saygı duruşu niteliğindeydi. Yeşim yeşili, pembe ve gökyüzü mavisi, cilaların parlaklığını çağrıştırdı. Soluk mavi jean’ler, göl yüzeyindeki dalgalanmaları hatırlatırken, siyah, kahverengi ve daha koyu tonlar, ahşap panellere ve geceye açılan kadifemsi adımlara atıfta bulundu. Ayakkabılar, siyah rugan diz üstü çizmeler ve sivri burunlu terliklerin yanı sıra Massaro tarafından yapılan diz altı çizmeler, Chanel’in tercih ettiği stilleri yansıttı. Bazıları, Lesage’ın olağanüstü nakışlarıyla parladı.
Çin’e özgü prunuslara ithafen meyve motifleri, çiçekler ve zamanın izlerini taşıyan seramik objelerden ilham alan madalyon ve bileklikler, Goossens tarafından tasarlandı. Goossens, Gabrielle “Coco” Chanel’in arşivlerinden ilham alarak yeniden tasarladığı kalp şeklindeki bir mücevherle, koleksiyona tarihsel bir derinlik de kazandırdı. İlhamını ünlü modacı için hazırlanan bir Paris masasından alan bu mücevher, su zambağı yapraklarının ince dokusunu andıran yaldızlı metal detaylarla işlendi. Maison Michel tarafından hazırlanan şapkalar, siluetleri tamamladı. Seyyah temalı takımlarla tamamlanan şapkalar, kemerli tüvit ceketlerle ve pileli eteklerle kombinlenerek koleksiyonun çok yönlülüğünü vurguladı. Maison Michel’in sade zarafeti, daha gösterişli parçalarla dengeli bir kontrast oluşturdu.
Chanel’in tüy işçiliği ve çiçek süslemeleriyle tanınan atölyesi Lemarié ise pastel tonlardaki ceketlere tüy detayları ekleyerek koleksiyona şiirsel bir zarafet kazandırdı. Zümrüt yeşili ipek bir ceket, taşlı ve floral desenli etekle tamamlanırken, açık mavi kabartmalı kadife bir tasarım aplike çiçeklerle zenginleştirildi. Gecenin şehvetli ve romantik teması, Lemarié ve Lognon’un olağanüstü pile ve fırfır işçiliği, işleme detayları, dantel kakmalar ve lake efektleriyle ifade edildi. Plastronlu ve fırfırlı yakalı bluzlar, uzun elbiseler, etekler, sabahlıklar, pijamaların yanı sıra Gabrielle “Coco” Chanel’in zamansız zarafetini temsil eden altın dantel elbise, bu düşsel dünyanın kapılarını araladı.