Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
2024 İlkbahar/Yaz Paris Haute Couture Moda Haftası, moda dünyasındaki yenilikleri ve trendleri belirlemeye devam ediyor.
“Yüksek Dikiş” anlamına gelen haute couture'ün kökenleri 19. yüzyıl Fransa’sına dayanıyor. Tamamı el işçiliğiyle yaratılmış en az 35 parçadan oluşan koleksiyonların defileleri bu yıl da Paris’te gerçekleşti. 2024 İlkbahar/Yaz Paris Haute Couture Moda Haftası, moda dünyasındaki yenilikleri ve trendleri belirlemeye devam ediyor.
2024 İlkbahar/Yaz Paris Haute Couture Moda Haftası Daniel Roseberry’nin öncülüğünde Schiaparelli defilesiyle başladı. Geçmiş ve geleceğin uyumu bir şekilde harmanlandığı koleksiyonda Roseberry’nin eski iPhone teknolojilerini kullanarak tasarladığı elbise dikkat çekti. The Mother olarak adlandırdığı tasarımı eski dünyayı yeni dünya teknikleriyle tasarladığı yaratıcılığa adanmış bir aşk mektubu olarak öne çıkıyor. Sürrealist ve bilimkurguyu içeren tasarımların yanı sıra koleksiyonda otobiyografik referanslar içeren işlemeli bandanalar, kovboy çizmeleri, oversize ceketlerdeki detaylar ve altın tokalar Roseberry’nin anavatanı Teksas’a atıfta bulunuyor.
Rihanna’nın ön sırada yer aldığı Maria Grazia Chiuri’nin vizyonuyla yaratılan Dior defilesinde ise sessiz lüks hakimdi. Vücuda oturan siluetlerden drape detaylara, heykelsi yapılardan markanın imzası olan tül ve ince işlemelere kadar defile tam anlamıyla yüksek terzilik sunuyor. Defilede moiré deseni yani hareli ve dokulu kumaşlar, koleksiyon boyunca farklı renklerde ve yapılarda öne çıkıyor.
Tasarımcı Virginie Viard öncülüğündeki Chanel defilesinin göz alıcı parçalarından biri de podyum üzerinde asılı duran ikonik Chanel düğmesinin büyük bir versiyonu oluyor. Fransız moda evi için önemli bir motif olan bu düğme, bir tasarım öğesi olarak defilede yer aldı. 2024 İlkbahar/Yaz Paris Haute Couture Moda Haftası’nda öne çıkan ana temalardan biri de "kontrast" oluyor. Chanel koleksiyonunu markanın DNA’sını oluşturan ikonik somut tüvit dokulardan ruhani bir his uyandıran tül kumaşlara kadar #coquette estetiğinin yeniden doğuşu olarak değerlendirebiliriz. Viard; vücutların, kıyafetlerin gücünü ve inceliğini, tül, fırfır, pile ve dantelden oluşan son derece ruhani bir koleksiyonda bir araya getirmeye çalıştığını açıklıyor.
Pieter Muiler öncülüğünde gerçekleştirilen Alaïa 2024 Sonbahar koleksiyonunun tamamı merinos yünü kullanılarak tasarlandı. Tüm koleksiyon için tek bir ip kullanan Mulier, tasarımlarında kıvrık ve şekilli merinos yününden ilham almasıyla moda haftasında öne çıkan isimlerden oluyor. Mulier, bir yıl boyunca geliştirdiği tasarımları ve farklı opaklıklarda, ağırlıklarda ve dökümlerle hazırladığı koleksiyonu teknik açıdan istisnai ve matematiksel anlamda “basit” olarak tanımlıyor.
Simon Rocha, Jean Paul Gaultier 2024 İlkbahar koleksiyonunun konuk tasarımcısı oldu. 2023 Eylül ayında ilk olarak Gaultier’de konuk tasarımcı olarak ortaya çıkan Rocha; imzası olan korseler, kurdeleler ve tüllerle dolu bir koleksiyona imza atarken Jean Paul Gaultier’in marka DNA’sında bulunan geleneksel İrlanda tığ işçiliği ve kadın görünümünü keskin bir şekilde çevreleyen heykelsi siluetlere atıfta bulunuyor.
Pierpaolo Piccioli vizyonuyla yaratılan Valentino 2024 İlkbahar koleksiyonu canlı renkler ve cesur siluetler sunuyor. Le Salon, adını taşıyan koleksiyon bir dizi odadan oluşan Place Vendome’da gerçekleşti. Piccioli, genellikle tasarımlarda hacim ve şekillere önem verirken bu koleksiyonda daha geleneksel couture şablonları kullandı. Koleksiyon boyunca color-blocking olarak adlandırılan 2 veya 3 rengin aynı kombinde tamamlayıcı şekilde yer aldığı detaylar öne çıkıyor.
Fendi’nin sanat yönetmeni Kim Jones, koleksiyonun kumaş ve vücut arasındaki diyaloğa odaklandığını açıklıyor. Minimal tasarımlar gösterişten uzak ama zanaat ve pratikliği merkeze alıyor. Koleksiyonda öne çıkan bir tasarım ise nakışla yapılan kürkler oluyor. Jones, “Kürk yapmak istedik ama gerçek ya da sahte kürk kullanmadan. Bunun yerine nakışla yaptık” diyor.
Maison Margiela’nın baş tasarımcısı John Galliano drama ve tiyatroyu haute couture ile birleştiriyor. İngiliz oyuncu Gwendoline Christie’nin yer aldığı moda haftasının son defilesinde Christie podyumda yürüyen son model oldu. Defilenin genel havası Galliano’nun Dior’daki zamanlarına atıfta bulunurken tasarımlardaki teatral ve sinematik unsurlar bizleri Viktorya zamanına götürüyor. İnsan anatomisinin dramatik bir yansıması olan sıkı korselerle bel ve kalçaya yapılan vurgu, koleksiyonun genelinde öne çıkarken ileri dönüştürülmüş malzeme kullanımı dikkat çekiyor.