Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Küresel bir pandeminin ardından; pastoral, nostaljik, romantik, hİper-feminen ve aynı zamanda oldukça çocuksu hislerin gün yüzüne çıktığı coquette stili yeniden moda dünyasına girdi.
Nostaljik modanın özgün bir yorumu olan coquette stilinin şu anda altın çağını yaşıyor olabiliriz. Zira siz de fırfırlara, fiyonklara, parıltılara, incilere, pembe renkli kalp formlu aksesuarlara aşina bir moda stiline doğru kayıyorsanız asla yalnız hissetmeyin. Öyle ki coquette akımı özellikle TikTok gibi son zamanların popüler sosyal medya platformlarında yüksek etkileşim yaratarak günümüz modasını ve markaları ciddi anlamda etkiliyor. Chanel ve Giambattista Valli gibi markaların 2022 Haute Couture şovlarındaki fiyonk referanslarından; Zimmermann, Rodarte gibi markaların 2022 Sonbahar/Kış sunumlarındaki çiçekli ve dantelli detaylara kadar coquette dalgası modada etkin olmaya devam ediyor. Baletcore, royalcore, princesscore, angelcore ve barbiecore gibi benzer diğer stillerden de ilham alan coquette estetiğinin gücü gün geçtikçe artıyor.
Modada bu etkiyi artırıcı katalizörlerden biri sinema kuşkusuz. MarieAnthonette, Black Swan, Gossip Girl, Lolita gibi film ve diziler coquette ruhunu gündelik hayata adapte eden kült yapıtlardan sadece birkaçı. Daha kapsayıcı, neşeli, feminen ve özgür bir ruh hâlini somutlaştıran; pembenin ve pastel renklerin farklı tonlarından gelen enerjiyle sizce de hepimiz ormandaki bir peri kızı gibi hissetmeyi hak etmiyor muyuz?
Coquette stili, hem geleneksel hem de modern trendleri bir araya getiren geçmiş yüzyıllardaki birçok dönemden ilham alarak ortaya çıkmış bir akım. Örneğin Bridgerton’ın popülaritesinden beslenen royalcore estetik ekosisteminin, coquette’in güncellenmiş yeni bir hiper-feminen stil yarattığını söyleyebiliriz. Fırfırlar, örgüler ve danteller, bu estetiğin en temel yansımalarından sadece birkaçı. Diz boyu fırfırlı çoraplarla eşleştirilmiş Mary Jane ayakkabılardan dantel bluzlara, kurdele ve fiyonk detaylı elbiselerden mini etek ve korselere kadar uzanan coquette stilinde renk paleti pastel ve şeker renklerinden oluşuyor. Bununla birlikte incili, fiyonklu, kalpli aksesuarlar bu estetiğin tamamlayıcı unsurları olarak karşımıza çıkıyor.
Akımın bir diğer benzeri lolitacore, Vladimir Nabokov’un 1955’te yayınlanan son derece tartışmalı ve bir o kadar sansasyonel romanı Lolita’nın geniş kitlelerce büyük ilgi görmesinin ardından tetiklendi. Birkaç noktada benzerlik gösteren coquette ve lolitacore 2010’lu yıllarda Tumblr sayesinde gelişip günümüzde TikTok ile tekrar viral oldu. Büyütecimiz altındaki son trend coquette etiketi, 962 milyondan fazla görüntülemeyle TikTok’ta en hızlı yükselen trendler arasında yer alıyor. #Coquette’in görüntülenme sayısı Ekim 2021’de 750 milyondan Mayıs 2022’de 3 milyara yükseldi. Haziran ayında paylaşılan Pinterest ikinci çeyrek değerlendirme raporuna göre ise coquette aramaları 2021 Kasım ayından itibaren çarpıcı bir şekilde artmaya başladı. Raporda bu artışın Kasım ayında bir önceki aya göre üç kat fazla olduğu belirtiliyor. Moda tarihinin ikonik referanslarını çağdaş gençlik trendleriyle harmanlayan görünüm, Z jenerasyonu gençliği tarafından hızla benimsendi. Akıma olan ilgi büyüdükçe, estetiğin yaratıcı topluluğu da büyüyor. Örneğin; 17 yaşındaki içerik üreticisi @whoisduckie, bu akımla ilgili moda, saç, makyaj ve yaşam tarzı videoları yayınlayarak TikTok’ta 80 binden fazla kişi tarafından takip ediliyor.
Bu sıralar coquette gibi internet evrenini ele geçiren bir diğer akım ise barbiecore. Cinsiyetten bağımsız bir moda çağında hiper-feminen bir eğilim konu dışı görünse de, belki de barbiecore da coquette gibi, bol eğlenceli yapısıyla pandemi sonrası bir dünyaya pembe gözlükler ardından bakma ihtiyacını karşılamaya yönelik bir hareket olarak değerlendirilebilir. Geçtiğimiz haftalarda tanıtılan Rachel Araz X Koton işbirliği, bu etkinin somut örneklerinden. Koton’un marka yönetimi genel müdür yardımcısı İlkay Keskin bu işbirliği ve akımı şu şekilde değerlendiriyor: “Moda endüstrisi ikon, renk ve stilleri bağlamlarını yenileyerek tekrar tekrar bize sunabiliyor. Valentino defilesi ve gelecek olan Barbie filminin iletişimi bize gösteriyor ki; Pink is the new black! ve Girly is the new cool! Pandemi sonrası daha renkli ve pozitif bir gardıroba ihtiyacımız olduğu konusunda hemfikirdik. Rachel’in renk paleti; feminen, eğlenceli ve pozitif kimliği bu anlamda bize, bu akımları da kapsayan doğru bir çıkış noktası oluşturdu” diyerek ekliyor: “Koleksiyon, yaratmak istediğimiz renkli, ışıltılı, mutlu kadını sunabilmemiz için bize alan açtı.”
Barbiecore ve coquette birbirini hiper-feminen bir çerçeveden çokça besleyen iki akım olsa da aslında altını çizdiği noktalar birbirinden oldukça farklı. Barbiecore 50’li yılların Barbie ikonundan ilham alarak gelişen bol pembeli bir trend. 2023’te vizyona girmeye hazırlanan Barbie filmi tartışmasız bu trendi yeniden ateşledi. Moda sahnesi de bu akımın etkisiyle tepeden tırnağa pembeye boyanmış durumda. Coquette pembe ve diğer yumuşak renkleri kapsarken, barbiecore tepeden tırnağa pembenin her tonuyla ilgili. Barbiecore’un aksine coquette bir nebze pembeyle ilgili olsa da coquette’in özü bu ve çok daha fazlasıyla ilgili diyebiliriz. Bu akımların modadaki yansımalarını düşününce akıllara gelen ilk markalardan Love on Friday’den Lal Ersu Özmizrahi ve Serra Sabuncu Köknel’e konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuzda; “Coquette ve barbiecore bizim için nostaljik ve çok pembe! Retro güneş gözlükleri, platformlu ayakkabılar ve büyük aksesuarlar... Bunların tamamlayıcısı olan süper-feminen korse elbiseleri bu sezon sıklıkla görebilirsiniz” diyerek ekliyor: “Bizim için pembe narin olmanın çok ötesinde, güçlü ve feminist bir anlam taşıyor. Tasarımları yaparken #LOF kızlarını güçlü ve özgüvenli hissettirmeyi amaçlıyoruz. Bu yüzden koleksiyonlarımız yüksek dozda pembe içeriyor.” Evet, pembenin her tonu hem barbiecore hem de coquette için ortak bir payda yaratıyor.
Giambattista Valli
Gelelim lüks coquette’lere… Dior’un 2022 Sonbahar/Kış Haute Couture koleksiyonu bu sıfatları ve çok daha fazlasını moda sahnesine taşıdı. Detaylarda ortaya çıkan dantel işlemeler ve çiçek nakışlar, coquette etkisinin lüks bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
Diğer yanda Valentino’nun moda sahnesini tepeden tırnağa pembeye boyamasının yankıları hâlâ sürüyor. Keza markanın 2022 Sonbahar/Kış koleksiyonu, barbiecore akımının da popülaritesini artıran bir faktör oldu. Son olarak 2022 Sonbahar/Kış Haute Couture defilesinde de modaevi yine oldukça feminen bir enerji topunu sahneye bıraktı. Koleksiyon fırfırlar, fiyonklar, tüyler, kalpli detaylar, gül rozetler, pullar, payetlerle dolu çok katmanlı pozitif bir kaosu işaret ediyordu. Erkek giyim normlarını da sorgulayan görünümler, alt notalarında son derece hiper-feminendi. Hem Dior hem de Valentino, DNA’larıyla bu popüler akımları oldukça modern biçimde yorumluyor.
Pembe kızlar kulübünün daimi üyesi Giambattista Valli de son haute couture koleksiyonunda coquette izlerini vurguladı. Koleksiyonda birçok kez tekrarlanan fiyonklar; çocuksu, eğlenceli, dinamik bir estetikle harmanlanmış bir coquette referansı olarak nitelendirilebilir.
Avustralyalı lüks marka Zimmermann ise nostaljik siluetleri, romantik çiçek ve dantel desenleriyle moda sahnesinde uzun zamandır coquette referanslarıyla oldukça fazla özdeşleşiyor. Nitekim çizgisini her daim koruyan üslubuyla ortaya koyduğu 2022 Sonbahar/Kış koleksiyonu yine zarif ve narin Zimmermann mensuplarını resmediyordu. Evet, moda sahnesinde sessiz sözsüz bir coquette ittifakı söz konusu. Detaylarda gizli bu akım, uzun süre etkisini koruyacak gibi görünüyor.