Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Madrid’in en prestijli müzelerinden Museo Thyssen-Bornemisza, Hubert de Givenchy üzerine yapılan gelmiş geçmiş en büyük retrospektifi ağırlıyor. Yukarıdaki siyah beyaz fotoğrafın nükteli hikayesi için okumaya devam edin.
Fransız aristokrat Alexis von Rosenberg, nam-ı diğer Baron de Rede, 1966 yılının 13 Haziran gecesi Paris’te bir parti verir. Zamanın en iyi giyinen kadınlarından Windsor Düşesi Wallis Simpson da davetliller arasındadır. Düşes, Maison Givenchy’nin sadık müşterisidir. Bu gece giyeceği elbise de Hubert de Givency’nin elinden çıkar: Tasarımcının ünlü olduğu o modern zarafeti yansıtan, sıfır kol-sıfır yaka, lacivert beyaz çizgili organze bir elbise ve aynı kumaştan bir fular. “Sezonun elbisesiydi.” diyor, Mösyö Givenchy. “Fakat sosyeteden diğer kadınların gidip kendi terzilerine elbisenin aynısını diktireceğini tahmin edemedim.” Wallis Simpson parti mekanına vardığında Givenchy elbisesinin sekiz kopyasıyla karşılaşır. Sıfır kol-sıfır yaka çizgili elbiseleriyle partiye gelen 8 kadın daha. Windsor Düşesi ve nedimeleri… Düşes, bu durumdan sıkıntı duyarak gecesini ziyan edeceğine, sekiz kadından Küba’nın karnaval dansı conga sırasına girmesini rica eder ve elbise kardeşliği kutlanır.
Fotoğraf: Lichfield Archive/ Getty Images Turkey
Bu hikayenin kaynağını Madrid’te buldum. Museo Thyssen-Bornemisza, Hubert de Givenchy üzerine yapılan gelmiş geçmiş en büyük retrospektifi ağırlıyor. Yukarıdaki fotoğrafta, Windor Düşesi kendisiyle aynı elbiseyle partiye katılan Aileen Plunket’le birlikte. Retrospektifte, Givenchy’nin Wallis Simpson için diktiği o elbise, bu kareyle yan yana.
Hubert de Givency, 1960. Fotoğraf: Robert Doisneau
Küratörlüğünü Eloy Martínez de la Pera’nın yaptığı serginin seçki ve planlaması, Hubert de Givenchy’nin bizzat kendisine ait. Bu retrospektif, Museo Thyssen-Bornemisza’nın ilk moda sergisi. Fransız tasarımcının bu en geniş retrospektifinin Madrid’te sergileniyor olmasının ardında, İspanyol tasarımcı Cristobal Balenciaga’nın payı var. Balenciaga, Mösyö Givenchy için büyük bir ilham kaynağı ve bir dosttu. İspanya’nın kuzeyinde, Getaria’da yer alan Cristóbal Balenciaga Müzesi’nin oluşumunda Givenchy’nin büyük katkıları oldu, aynı zamanda vakfın da başkanı. Madrid’deki kostüm müzesi Museo del Traje’ye önemli bağışlar yapan Hubert de Givenchy, ülkeye sanat ve tasarım alanındaki katkılarından dolayı 2011’de İspanya devleti tarafından likayet nişanına layık görüldü.
Hubert de Givenchy’nin en sadık müşterisi, dostu ve ilham perisi Audrey Hepburn’ün Breakfast at Tiffany’s filminde giydiği siyah Givenchy elbise de Madrid’de. Tasarımcının eskizleri, kostümlerin dikilmiş son halleriyle yan yana sergileniyor. 18 Ocak 2015 tarihine dek gösterimde kalacak Hubert de Givenchy retrospektifi, moda tarihinin bu en önemli isimlerinden birinin kendi elleriyle düzenlediği en geniş arşiv olması açısından ziyareti hakediyor.