Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Alıştığımız çoğu şey yetişemediğimiz bir hızla değişiyor. Kasım ayı için, durdurulamaz dijitalleşmeye ve değişime ara verip geçmişi hatırlamanızı sağlayacak romanları derledik.
Fotoğraf: Arthur Elgort/Conde Nast via Getty Images
Geçen bahardan bu yana alışkanlıklarınızın ne kadar değiştiğini düşünün. Alışveriş, seyahat, çalışma şekli; sosyalleşme, toplanma, kutlama biçimleri; hisler, korkular ve beklentiler... Hızla dijitalleşen ve değişen dünya, son birkaç ayda bu hızı o kadar artırdı -aslında artırmak zorunda kaldı- ki, bahardan önceki hayatlarımızı hatırlamakta zorluk çekiyoruz.
Anı yakalama konusunda bile başarısız modern zaman insanları olarak, bir de anın her saniye değişen kurallarına ayak uydurmaya çalışıyoruz. Sergilere evden katılıyoruz, toplantıları online yapıyoruz, modayı internet üzerinden takip ediyoruz. Bu zaman zaman korkutucu olan dijitalleşmenin getirdiği yeni düzenden kaçmak istediğinizde; zamanda seyahate çıkaran filmlere ve kitaplara sığının. Okuma kulübünde bu ay, sizi dijital dünyanın henüz hayallere bile girmediği yıllara götürecek kitaplar var.
Fantastik kitaplarıyla tanınan Ursula K. Le Guin'in tarihi roman yazma konusunda da yetkenekli olduğunu gösteren Lavinia, adını Roma İmparatorluğu'nun temellerinin atılışını anlatan destan Aeneis'in kadın karakteri Lavinia'dan alıyor. Vergilius'un destanında pek bir rolü olmayan, karakterden ziyade bir satranç taşı gibi çizilen Lavinia'nın hikâyesini romanına taşıyan Le Guin, sessiz karakterin kendi destanını yazarken savaşın doğasını, ataerkil toplumu, aile ve siyasi hayatı irdeliyor. Lavinia'nın ağzından anlatılan bu yeni destan, Le Guin'in dili kullanmadaki eşsiz yeteneği sayesinde sizi Roma'nın kuruluş yıllarına götürecek.
Biraz daha yakın tarihlere, örneğin yakın modern çağa gitmek isterseniz, 1843'te yaşanmış gerçek bir hikâyeyi konu alan Alias Grace'i okuma listenize alın. Dizi uyarlaması da yapılan Handmaid's Tale ile dünya çapında üne kavuşan Kanadalı yazar Margaret Atwood, psikolojik gerilim romanı Alias Grace'te işverenini öldürmekle suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bir hizmetçi kadının öyküsünü anlatıyor. Başkarakter Grace Marks'ın ve onun zihin yapısını araştıran doktor Simon Jordan'ın öyküsü, aynı isimle ekrana da uyarlandı.
Nobel ödüllü Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro'nun tüm zamanların en iyi romanlarından biri olarak gösterilen kitabı The Remains of the Day'in adını, Anthony Hopkins'in başrolde olduğu filminden de hatırlıyor olabilirsiniz. Türkçeye Günden Kalanlar ismiyle çevrilen roman, okuyucusunu 20'inci yüzyılın başlarına, bir İngiliz soylusunun malikanesine götürüyor. İyi niyetli Lord Darlington'a sadakatle bağlı olan uşak Stevens, lordunun verdiği yanlış kararlara rağmen onun hakkında hiçbir zaman olumsuz bir düşünceye kapılmaz. Lord Darlington'ın kaybının ardından o güne kadarki yaşamını tekrar gözden geçiren Stevens, yeni bir serüvene atılır. The Remains of the Day'in konusunu hem malikaneleri hem de ikinci dünya savaşının yüzünü bambaşka açılardan gösteren bir "yalnızlık" anlatısı olarak özetleyebiliriz.
Geçmişe gitmek istiyorsanız, kayıtlara Jazz Age olarak geçen 1920'ler, doğru rota. F. Scott Fitzgerald'ın Amerika'nın şatafatlı evler, partiler, kıyafetler ve ilişkilerle dolu günlerini anlatan romanı, bir aşk hikâyesinden yola çıkarak Amerikan Rüyası'nın çöküşüne ışık tutuyor. Yoksul bir geçmişe sahip başkarakter Jay Gatsby'nin Long Island'da bir mâlikeye uzanan yaşamı, aslında aşkı Daisy'e ulaşmak için bir araçtır. Geçmişin geri getirilemeyeceğini çarpıcı bir şekilde anlatan romanın Leonardo DiCaprio'nun başrolünde yer aldığı sinema uyarlaması da kendisi kadar etkileyici.
Hint asırlı yazar Salman Rüşdi'nin Türkçeye Geceyarısı Çocukları adıyla çevrilen romanı Midnight's Children, Hindistan'ın bağımsızlık hikâyesini konu alıyor; yani okuyucusunu 1947 yılının yazına ışınlıyor. Hindistan'ın özgürlüğe kavuştuğu 15 Ağustos'ta dünyaya gelen başkarakter Salim Sina'nın etrafında şekillenen roman, fantastik gerçekçiliğe kayan üslubu ve Hindistan için önemli bir olaydan yola çıkan konusu ile tarih ve edebiyatı harmanlıyor. Yalnızca tarih yolculuğuna çıkıp bambaşka bir kültürün bağımsızlık hikâyesini keşfetmenizi değil, birçok duyguyu yoğun olarak hissetmenizi de sağlayacak Midnight's Children, 20'inci yüzyılın en iyi 100 romanı arasında gösteriliyor.