Vogue Kitap Kulübü: Ekim Ayı Okuma Listesi

Sonbahar esintileri, sokakları yaz mevsiminde etrafı saran kalabalık tarafından boşaltılmış sakin şehirleri anımsatıyor. Dokusunu, tarihini, hissini kent sakinlerine ve sonbaharda gelen tek tük ziyaretçisine açan; büyüsüyle sarıp sarmalayan sokakları.

Seyahat etmeyeli belki de aylar oldu... Akılda kalan hatıralara sarılmak yetmediğinde özlenenleri anımsatan filmler izlemek, şehirlerin sokaklarında kaybeden kitaplar okumak gerek. Tam da bu sebepten, ekim ayı okuma listesinde özlemi duyulan şehirlerle bütünleşmiş, şehirlerin ilmek ilmek işlendiği; Brooklyn, Paris, Londra, Tokyo ve İstanbul'u sokak sokak gezen romanlar var...

Fotoğraf: Getty Images Türkiye

Sunset Park, Paul Auster

Amerikalı yazar Paul Auster tarafından yazılan Sunset Park’ın başrolünde geçmişleriyle barışamamış karakterler ve Brooklyn var. New York ve Brooklyn’i her romanına ince ince işleyen Auster, bu romanında Brooklyn’in Sunset Park semtinde kaçak bir evde yaşayan, her biri farklı hayat amaçlarına ve bakış açısına sahip karakterleri konu ediyor. Yalın bir dile sahip romanın her bölümünde sözü farklı bir karakter alıyor. Apayrı geçmişlerden gelen Brooklyn sakinlerinin hayatını, semtin modern yaşamından anlatılarla zenginleştiren; ancak temelde çok daha derin iç hesaplaşmaları konu edinen roman, Brooklyn sokaklarını orada olmadan arşınlama ihtiyacı duyanlar için bu beklentiyi karşılamakla yetinmiyor, keyifli bir okuma da sunuyor.

A Moveable Feast, Ernest Hemingway

Paris! Eğer büyülü şehrin sokaklarını arşınlamanın hayalini kuruyorsanız, dünyanın birçok köşesinde yaşayan ve roman yazan Amerikalı yazar Ernest Hemingway’in Türkçeye Paris Bir Şenliktir ismiyle çevrilen romanı A Moveable Feast’i listenize alın. Hemingway'in Paris'teki erken yazarlık yıllarında yazdığı anı kitabı diyebileceğimiz eser, dönemin edebiyat dâhileri Getrude Stein, Scott Fitzgerald ve Ezra Paund ile geçirdiği zamanı ve 1920’ler Paris’ini konu alıyor. Belki bugünlerde Paris kaçamağı yapmak için önünüzde engeller olabilir, “kayıp nesil” olarak adlandırılan neslin Paris’teki hayatını hissetmek için ise engeliniz yok.

Swing Time, Zadie Smith

Bu defa Londra’nın kenar mahallelerindeyiz; yıl 1982! Zadie Smith’in Türkçe’ye Dans Zamanı ismiyle çevrilen romanı Swing Time, dans kursunda tanışan iki kız çocuğunun çocukluktan başlayan hikayelerini farklı kıtalara taşıyor. Kendisi de bir dans tutkunu olan ve kariyerini dansçılık üzerine kurma hayallerini roman karakterleriyle paylaşan Zadie Smith, dansçılığıyla olmasa da White Teeth ve On Beauty romanlarıyla adını dünyaya duyurmuş, ödüllü bir yazar. Londra’nın sokaklarını içtenlikle anlatan roman Swing Time, İngiltere özleminizi biraz olsun hafifletebilir.

Zemberekkuşu'nun Güncesi, Haruki Murakami

Zemberekkuşu’nun Güncesi sizi farklı bir kıtaya götürecek: Tokyo, Japonya’ya. Japon yazar Haruki Murakami tarafından kaleme alınan eser büyülü gerçekçiliği Tokyo sokaklarına taşıyor. Romanın başkarakteri Toru’nun başına gelen olayları arada bir gerçeklikten saparak anlatan Zemberekkuşu’nun Güncesi, yalnızca Japon hayatını ve Japonya sokaklarını değil; paralel evrenleri, fantastik atmosferi ve olağanüstü olaylarıyla Japon edebiyatıyla tanışmak isteyenler için doğru bir başlangıç.

Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar

Ada vapuru, Üsküdar, Boğaz geceleri, lüfer avı, Kanlıca… Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 2. Dünya Savaşı’na bir gün kala İstanbul’da hasta bakıcı arayışına düşen Mümtaz’ı ve geçmişe dönük hatıralarını anlattığı kitabı Huzur, okuyucusunu İstanbul’da bir gezintiye çıkarıyor. Mümtaz ve Nuran’ın karış karış gezdikleri ve Tanpınar’ın şiir gibi betimlerle anlattığı İstanbul, romanı okuyan İstanbullulara dahi kenti özletebilecek cinsten. Tabii şehir, bu benzersiz romanın ana karakterlerinden yalnızca biri: 1939 yılının İstanbul’undaki insanların iç sıkıntıları, aşkları, korkuları, unutamadıkları geçmiş hatıraları, doğu-batı çekişmeleri de romanı okumak için diğer sebepler.