Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Sizi daima ileriye götürecek ve daha umutlu bir vizyon kazanmanızı sağlayacak bu kitaplar, daha optimist biri olmak için ihtiyacınız olan ilhamı bir araya getiriyor.
Sizi daima ileriye götürecek ve daha umutlu bir vizyon kazanmanızı sağlayacak bu kitaplar, daha optimist biri olmak için ihtiyacınız olan ilhamı bir araya getiriyor.
Söz konusu optimizm olduğunda herkesin aklına ilk gelen, yarısı dolu bardak örneğidir (yoksa yarısı boş mu demeliydim?) Bu cümleyi nasıl kurduğunuz bile olaylara iyi tarafından mı bakıyorsunuz yoksa gerçek bir pesimist misiniz gösterebilir. Hangi tarafta olduğunuzun cevabını da en iyi siz biliyorsunuz: Karanlık mı, aydınlık mı? Bilmediğimiz ya da fark etmediğimiz şey ise bardağın dolu ya da boş tarafını gören biri olmayı çoğu zaman değişmez bir karakter özelliği olarak görmemiz. İşte bu kitaplar en çok da bu yaygın inanışa dair fikrinizi değiştirmek için bir araya geldi.
Michael J. Fox’u hepimiz Geleceğe Dönüş filmlerindeki en genç ve dinamik hâliyle hatırlarız. Kendisi hakkında pek bilinmeyen şeyse, iyimserliğin hiç de öyle doğuştan gelen bir özellik olmadığını tüm dünyaya yaşantısıyla göstermiş olması. Michael J. Fox kendisine Parkinson teşhisi konulduğunda takvimler yıllardan 1991’i gösteriyordu ve oyuncu henüz 30 yaşındaydı. Sadece birkaç yıl içinde hastalığının hızla ilerleyeceğini ve oyunculuk kariyerinin sonlanacağını öğrendiğinde kendini içkiye verdi ve evine kapandı. Tüm bu süreci Şanslı Adam kitabında anlatan Michael J. Fox, 1998 yılına gelindiğindeyse tüm dünyaya hastalığını açıkladı ve Parkinson’un erken teşhisi için çalışan bir vakıf kurdu. Yıllar içinde toplanan milyonlarca dolarla bir sürü Parkinson hastasına umut oldu. İşte Fox, nasıl bir iyimsere dönüştüğünü; hem kendi hayatını hem de dünyanın her yerinden insanın hayatını nasıl değiştirdiğini İflah Olmaz Bir İyimserin Maceraları kitabında anlatıyor. Birçoğumuz böyle bir durumda bırakın bardağın dolu ya da boş tarafını görmeyi, bardağın boş olduğunu bile söyleyebilecekken Fox, mizahi bir dille hayatına kaldığı yerden iyimserlikle nasıl devam ettiğini müthiş detaylarla anlatıyor.
Buna rağmen iyimserliğe giden yola nasıl çıkacağınızı bulmakta zorlanıyorsanız, işlerin negatif yanına odaklanmak artık değiştirebileceğiniz bir özelliğiniz değilmiş gibi geliyorsa Mutlu Bir Yaşam İçin Akılcı İyimserlik kitabına da mutlaka göz atmalısınız. Oscar Wilde’ın “Karamsar: İki kötülükten birini seçmek zorunda kaldığında ikisini de seçen kişidir.” sözüne gönderme yapan kitap karamsarlığın hiç de öyle değişmez bir özellik olmadığından bahsediyor; mutlu olmanın, “iyi düşün iyi olsun” düşüncesi kadar basit olmamakla beraber bilinçli bir tercih olduğuna akılcı bir yolla değiniyor. Boş bir iyimserliktense bilimsel denebilecek bazı yönlendirmelerle iyimserliği hayatınıza nasıl dahil edeceğinize dair birtakım egzersizler sunarak iyimser olmayı unutmuş zihin kaslarımızı harekete geçiriyor.
İyimser olmak için hayatınızda çok fazla engel olduğunu düşünüyorsanız ünlü The New Yorker yazarı Malcolm Gladwell’in Davut ve Golyat’ını da mutlaka okuma listenize eklemelisiniz. Gladwell bakış açınızı değiştirmenin nasıl kapılar açabileceğine, yeni fırsatlar yaratabileceğine dair kışkırtıcı hikayeleri bir araya getiriyor. Adını kutsal kitaplardaki Davut ve Golyat düellosundan alan kitap size zor şartlara, güçlü rakiplere, gündelik aksiliklere, kısacası yazarın “devler” olarak tanımladığı her şeye karşı kendinize güvenmekten ve iyimserlikle ileri gitmekten vazgeçmemeniz gerektiğini gösterecek.
Optimist olmak her zaman içinde bir umut da barındırdığından bir modern klasik olarak Rebecca Solnit’in Karanlıktaki Umut kitabı size ihtiyacınız olan alternatif tarih anlatısını sunacak. Solnit, tıpkı içinden geçtiğimiz zamanlar gibi karanlık dönemlerde bile neler başardığımızın, dünyayı daha iyi bir yere dönüştürmek için ortaya çıkan toplumsal hareketlerin izini sürerken daha umutlu, dolayısıyla daha iyimser olmak için bize ne kadar çok sebebimizin olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Listenin belki de en ayrıksı kitabı ise Doppler ile hayran olduğumuz Erlend Loe’nin Naif. Süper romanı. Okuru bir optimistten ziyade bir pesimistin dünyasına sokan kitap, böylece karamsarlığın, kimi zaman gelecek kaygısının ve belirsizliğin bizi nasıl umutsuzluğa sürükleyebileceğini görmemizi sağlayan küçük ve hızla okunacak bir yapıt. Naif. Süper’in kendisine bu listede yer bulmasının en önemli sebebiyse; iyimser olmaya giden yolu kitaplarda, ormanlarda, kimi zamansa oyuncakçı dükkanlarında arayan isimsiz karakterimizin ayak izlerini takip ettiğimizde, hayata daha iyimser bir bakış kazanmamızın türlü yöntemlerini keşfetmemizi sağlaması.