Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Rise of Empires: Ottoman ikinci sezonuyla izleyicilerle buluşurken ilk sezonda alışkın olduğumuz klişe bir padişah canlandırmasından çok daha farklı ve özgün bir performansla Fatih Sultan Mehmed’i canlandıran Cem Yiğit Üzümoğlu ile sohbetteyiz.
İster tiyatro sahnesinde ister bir sinema filminde ya da ekranlarda onu izlerken işine ne kadar özenli yaklaştığını ve ne kadar yetenekli olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz. Uzun süredir hayatımızda olan Cem Yiğit Üzümoğlu, alışkın olduğumuz yıldızlardan çok daha farklı bir enerji ve ışıkla, kendine has bir “yöntemle” parlıyor yıllardır.
Son olarak, LCV (Lütfen Cevap Veriniz) filmindeki performansıyla, Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Üzümoğlu, Rise of Empires: Ottoman ikinci sezonuyla izleyicilerle buluşurken yeniden radarımızda. İlk sezonda alışkın olduğumuz klişe bir padişah canlandırmasından çok daha farklı ve özgün bir performansla karşımıza çıkan Cem Yiğit Üzümoğlu ile sohbetteyiz.
Gömlek JW ANDERSON – BEYMEN; Denim pantolon LEVI’S; Yün şapka COS
Yılın ilk günlerindeyiz, neler bekliyorsunuz 2023’ten?
Mutluluk, umut, keyif, heyecan, özlem ve bizi iyi hissettiren her türlü duyguyu, her türlü karmaşayı istiyorum. Nefretten, anlayışsızlıktan, hasetten uzak bir yıl diliyorum. Özgürlüğümüzü elimize aldığımız ve tekrar benzer tahakkümlere boyun eğmediğimiz bir yıl diliyorum.
Hepimiz sizi tanıyor, severek izliyoruz ancak sizi çok da tanımıyoruz sanki. Magazinden uzaksınız, sosyal medyada alışkın olduğumuz şekilde aktif değilsiniz. Hatta görünür olma konusunda ekstra bir çaba ve isteğiniz yok gibi hissediyoruz. Kendini anlatmayı sevmeyen, spot ışıklarından rahatsız olanlardan mısınız siz de? Bu hali nasıl anlatırsınız?
Evet, sevmiyorum. Sevemiyorum. Görünür olmak güzel bir şey ama nerede olduğu önemli benim için. Ben yaptığım işlerle görünür olmak isterim, günlük hayatta ne yaptığım ne giyindiğim ya da kiminle takıştığımla değil.
Yine Instagram’dan anladığımız kadarıyla fotoğraf çekmeye ilginiz olduğunu görüyoruz. Fotoğraf çekmek de kendinizi ifade etme yöntemlerinizden biri mi?
Öyle gerçekten de. Yıllar önce dedemden bana kalan bir Canon AE-1 ile başladım fotoğrafçılığa sonrasında da devam ettirdim ve şu anda bir fotoğrafçı olabilmek için fırsatlarımı zorlamaya çalışıyorum. Yaratmış olduğum bir internet sitem de var. Paylaşayım, belki ilgilenen olur: https://cemyigituzumoglu.myportfolio.com
Tişört LES BENJAMINS; Hırka MSGM – BEYMEN; Denim Pantolon LEVI’S
Oyunculuğun hayatınızda kalıcı bir meslek olacağını ilk olarak ne zaman fark ettiniz, hikayenizi bizim için başa sarabilir misiniz?
Sanırım ortaokul zamanlarıydı. O zamanlarda okullararası İngilizce Drama yarışmaları yapılırdı. Ben de üç yıl üst üste oyuncu olarak katıldım. İlk yıl az buçuk sahnede kendimi gösterebileceğim bir oyunda oynadım, o yıl Umut Vadeden Oyuncu olarak ödüllendirildim. Sonra yardımcı rolde görev aldım yine En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu olarak ödüllendirildim. Son yıl da başrol oynayarak En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldım. Ben de “Tamam o zaman, herhalde bu işi yapmam gerekiyor,” dedim. Sanırım tam da o zamanlarda tiyatro sahnesi aldığım karşılık dolayısıyla kendimi iyi hissettiğim ve tekrar tekrar bulunmak istediğim bir yer haline geldi.
Rise of Empires: Ottoman, ikinci sezonuyla devam ediyor. İlk sezonda alışkın olduğumuz klişe bir padişah canlandırmasından çok daha farklı ve özgün bir performansla izlemiştik sizi. Bu izlediğimiz Fatih Sultan Mehmet portresine nasıl hazırlandınız, ikinci sezonda neler göreceğiz?
Vallahi bu sezon oldukça temel duygularla yola çıkarak olabildiğince sade ve gizli bir yorum ortaya koymaya çalıştım. Dizi yayınlandı ama ben sadece bir bölüm seyredebildim. Neyi ne kadar becerebilmişim pek bilmiyorum. Umarım dediğiniz gibi bu sezon da özgün bir performans ortaya koyabilmişimdir. İkinci sezon, aynı sarayda beraber büyümüş Fatih Sultan Mehmed ve Vlad Dracula’nın hikayesine odaklanıyor. Günümüzde vampir olarak bilinen III.Vlad’ın Osmanlı’ya baş kaldırışını ve sonrasında tarihte yaşanan olayları ele alıyor.
Tişört, Pantolon LES BENJAMINS; Ayakkabı ADIDAS
Senaryo önüne gelince nasıl bir hazırlık süreci geçiriyorsunuz?
Yazarın eseri yazmasındaki amaçlardan başlayarak, varsa tarihsel sürecine ve eserin ele aldığı tarihsel süreci inceliyorum. Dönemin sosyal yapısını, toplumu etkileyen önemli olayları, yarattığı karmaşaları, hayal kırıklıklarını ya da umutları biriktiriyorum. Ardından karakterin yolculuğuna ve onun amaçlarını anlamaya çalışarak bugün olduğum kişi ile yaratılmış karakter arasında bir nevi kolaj yapıyorum.
Ne öğrendiniz Rise of Empires: Ottoman’dan? Sizin için dönüştürücü bir proje oldu mu?
Osmanlı tarihine olan iştahımı kabarttı diyebilirim. Tarihe objektif bakabilmenin güzelliğini gösterdi ve tabii böylesine önemli bir kişiliğe can vermek bana kendimi çok iyi hissettirdi.
Tişört ACADEMIA; Yün atkı, Süveter, Pantolon COS; Spor ayakkabı ADIDAS
Tarihi karakterleri canlandırmada ne kadar başarılı ve iştahlı olduğunuzu gördük. Gelecek için size hayaller kurduran, canlandırmak istediğiniz başka bir tarihi figür var mıdır?
Şu kişiyi canlandırmak isterim diyebileceğim bir kişi yok aklımda ancak tarihi kişileri canlandırmanın benim için ayrı bir yeri olduğu kesin çünkü hazırlık aşamasında o kadar fazla bilgiyle karşılaşıyorsunuz ve o kişiye karşı kafanızda o kadar fazla yön oluşturuyorsunuz ki bunlara vakıf olduktan sonra oyuncu olarak sizin vermiş olduğunuz kararla karakteri çıkardığınız yolculuk bir çocuğun oyuncağıyla oynaması gibi zamansız ve size ait bir keyif haline geliyor. Sanırım bu mühendislik tarihi karakterlerde daha belirgin oluyor ve beni en cezbeden şeylerden bir tanesi de bir cerrah hassasiyetinde neyi kesip neyi birbirine dikeceğime karar vermek oluyor.
Geçen yıl, Altın Portakal Film Festivali’nde LCV (Lütfen Cevap Veriniz) filmindeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandınız. Ödül kazanmanın nasıl bir etkisi oluyor üzerinizde?
Bir sorumluluk gibi hissediyordum hayatımda ilk defa ödül aldığımda. Tabii o Afife Ödülüydü, ağırlığı farklıydı. Konservatuvardan yeni mezun olmuş büyük umutlarla her gün tiyatro sahnesine çıkmanın hayalini kuruyordum. Bu arzum hala devam ediyor, her gün sahneye çıkabilirim, zevkle ve sırtımda almış olduğum ödülün -ona yüklediğim anlamlar dolayısıyla- sorumluluğunu hala hissediyorum. Çünkü bu sorumluluğu hissetmek istiyorum. O zaman ödül almış olduğum için tabii ki çok sevinmiştim ama sorumluluk daha çok hissettiğim bir şeydi. Antalya Film Festivalinde aldığım ödülle, mutluluğu daha çok hissettim diyebilirim. Yapmış olduğum işin karşılığını almaktan ve bunun takdir edilmiş olmasından ötürü mutlu oldum, herhangi bir sorumluluk hissi olmadan. Takdir edilmenin mutluluğunu yaşamak istedim.
Saç: Mutlu Ahmet Sinan
Makyaj: Meryem Perilhou
Prodüksiyon: Bihter Neymen
Moda asistanı: Sena Seçen