Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Günümüzün oldukça satüre moda dünyasında markalar rakiplerinden ayrılmak için sosyal medyayı kullanıyor. Peki en çok beğeni, en çok satış anlamına mı geliyor?
Son yıllarda markaların en büyük başarı göstergelerinden biri hiç şüphesiz takipçi sayıları ve sosyal medyadaki etkileşim güçleri. Geçtiğimiz yıl yapılan Sprout Pulse anketinin verilerine göre, Z kuşağının neredeyse yüzde 90’ı bir markanın sosyal medya profilinin o markaya güvenip güvenmeyecekleri konusunda belirleyici faktör olduğunu belirtiyor. Markalar sosyal medyada fark yaratmak için büyük bütçeler ayırıyor, influencer’lar neredeyse ünlüler kadar yüklü çekler yazıyor.
Sosyal medyanın ilk zamanlarındaki gibi güzel bir stil görünümü veya estetik fotoğraflar artık başarılı sayılmak için yeterli olmuyor. Telefonlarını her ellerine aldıklarında yeni bir ürün tanıtımıyla boğulan Z kuşağının dikkatini çekmek veya onları etkilemek için özgün olmak büyük önem taşıyor. Sosyal medya kullanıcılarının bir markayı takipten çıkmaları için paylaşımlarının özgün hissettirmemesi veya birbirini tekrar etmesi yetiyor. Bu platformlardaki paylaşım kalabalığında, dikkat çekmek için farklılaşmak gerekiyor. Sadece viral olması için üretilen giysi ve reklamlar, moda markalarının odağının ses getirmek olduğunu gösteriyor.
Business of Fashion ile Quilt.AI’ın yayımladığı Brand Magic Index, yani sihirli markalar indeksi tam da bunu, markaların sosyal medya gücünü inceliyor. Markaları dört kategoriye ayıran bu indekste, etkileşim gücü ve hedef kitleleri ile uyum markaların hangi kategoride olduklarını belirliyor. Etkileşim, sosyal medyada kullanıcıların davranışlarına/hareketlerine bakarak markanın ne kadar ilham verici olduğunu ölçerek belirleniyor. Markanın paylaşımlarının beğeni sayısı, takipçi sayısına bölünüyor. Uyum ise Quilt.AI’ın yapay zeka teknolojisini kullanarak sosyal medya kullanıcılarının marka hakkında paylaşımlarının analizini yaparak ölçülüyor. “Kullanıcılar markayı anlıyor ve manifestosuna katılıyor mu?” sorusunun yanıtı markanın uyumluluğunu gösteriyor. Son olarak da niyet, markaların tüketicilerini bir sonraki adımı atmaya iknada ne kadar başarılı olduklarının göstergesi. Niyet, Google ve Baidu üzerinden arama verilerini kullanarak hesaplanıyor.
Markalar eğer sosyal medya platformlarında hedef kitleleriyle uyumlu paylaşımlar yapıyor, ama yeteri kadar ses getiremiyorsa “uykulu marka”, tam tersi oldukça ses getiriyor ama hedef kitlelerine tam olarak hitap edemiyorsa “sesli marka” olarak adlandırılıyor. Eğer hem ses getiremeyen hem de hedef kitleleriyle uyuşmayan paylaşımlar yapıyorsa ”kayıp marka” kategorisine giriyor. Tüm markaların girmek istediği, yani hem uyumlu hem ses getiren markaların bulunduğu kategori ise “sihirli marka” kategorisi. Ekim 2023 ila Mart 2024 arası yapılan analizlerde Dior birinci sırayı alıyor.
Business of Fashion ve Quilt.AI’ın raporuna göre 14. sırada olan Jacquemus, viral sosyal medya kampanyaları dendiğinde hiç kuşkusuz ilk akla gelen markalardan. Birçok kişi tarafından kurucusu ve tasarımcısı Simon Porte Jacquemus’ün kişisel profili sanılan sosyal medya hesaplarının bu denli etkili olma sebeplerinden biri de bu özgünlüğü. Hedef kitlesi, stili ve duruşu ile oldukça sağlam ve açık olan Jacquemus, markanın sofistike ve oyunsever kodlarını sosyal medya paylaşımlarında da yansıtıyor. Yapay zeka kullanarak objelerin boyutlarıyla oynayan Jacquemus’ün profilinde kocaman bir çantayı denizde kayarken veya kocaman limonları İtalya kıyılarında denize dökülürken görebilirsiniz.
Simon Porte Jacquemus’ün reklam dehası, aslında markasını ilk kurduğu zamanlarda kendini belli etmişti. Vogue’un 2011’de Paris’te düzenlediği Fashion Night Out’ta baştan aşağı markasını giyinen arkadaşlarıyla beraber sahte bir protesto hazırlayan Jacquemus, dikkatleri o dönem de üzerine çekmeyi başarmıştı. Markasının duruşunu bozmadan oyunseverliği entegre eden Jacquemus, şimdiye kadarki her sosyal medya reklam kampanyasında görenleri şaşırtmayı başardı. Son paylaşımlarında günümüzün en aranan modellerinden AlexConsani’nin yüzünü ve vücudunu salatalık dilimleriyle kaplayıp, bu görünümü büyük bir kemer ve çanta ile kombinliyor. Instagramda 302 bin beğeni alan ve haftalarca birçok kullanıcı tarafından paylaşılan bu paylaşımda aynı zamanda Consani’nin kocaman bir çantayla evin içinde kürek çektiği bir video da bulunuyor.
Viral paylaşımlarıyla gün geçtikçe popülerliğini artıran ve ‘en çok aranan markalar’ listelerinde pozisyonunu koruyan moda devlerinden biri de Loewe. Kreatif direktörü Jonathan Anderson’ın cesur yaratıcılığı ve eğlenceli, sürrealist yaklaşımıyla markayı sıradan bir moda markasından bütün moda dergilerinin ve influencer’ların yer verdiği, ünlülerin kırmızı halıda giymek için sıraya girdiği bir markaya dönüştürdü. Anderson’ın kreatif direktörlüğünün yanı sıra markanın sosyal medya stratejisi de Loewe’yi yükseltmekte büyük rol oynuyor. Kültürel anları yakalamanın sosyal medya kullanıcılarıyla kurulan ilişkideki önemini kavrayan Anderson, geçtiğimiz yıl bir X kullanıcısının bir domates fotoğrafı paylaşıp, “Bu domates açıklayamayacağım kadar Loewe” yorumunu yapması üzerine tweet’i kendi hesabında paylaşmakla kalmayıp, o domatese benzeyen bir çanta da üretiyor. Sadece üç günde domates görünümünde bir çantayı sıfırdan yaratması, Anderson’ın sosyal medyanın gücüne inancını kanıtlıyor. Tasarımcının kendi hesabında, “Loewe, meme’den gerçeğe” açıklamasıyla paylaştığı bu çantanın videosu beş saat içerisinde 900.000 kez görüntülendi. Sosyal medyada nasıl viral olunacağını kavrayan Anderson geçtiğimiz yıl Dan Levy ve Aubrey Plaza’nın yer aldığı “On yıllık kafa karışıklığı” video serisi ile markayı tekrar sosyal medyada gündeme oturtmayı başarıyor.
Jacquemus örneğini ele alacak olursak, GripsIntelligence’ın araştırmasına göre, markanın dönüşüm oranı, yani paylaşımı görenlerin aksiyon alma oranı yüzde 0.50 ve 1.00 arasında seyrediyor. İyi bir dönüşüm oranı yüzde 2 ila 5 arasında kabul ediliyor. Ancak Jacquemus gibi markalarda unutulmaması gereken nokta, 400 ila 425 dolar arası bir ortalama siparişin herkes tarafından rahatça karşılanabilecek bir meblağ olmaması. Yani, ortalama bir siparişin çok daha düşük fiyatlı olduğu Zara gibi markalarda beklenen dönüşüm oranı Jacquemus gibi lüks bir markadan daha yüksek.
Sosyal medya platformlarının markaların yatırımlarına daha iyi geri dönüş alabilmeleri için ekledikleri birçok özellik var. Bunlardan belki de en önemlisi, platform üzerinde satış yapabilme özelliği. Instagram Shop ve TikTok Shop özellikleri kullanıcıların platformdan çıkıp web sitesine girmesine gerek kalmadan platform üzerinden alışveriş yapabilmelerini sağlıyor. Gönderilerinde paylaştıkları ürünleri aynı bir kullanıcıyı etiketlermişçesine etiketleyebilen markalar, tüketicilerine kısa ve kolay bir alışveriş deneyimi sunabiliyor. BazaarVoice’un anketine katılanların yüzde 81’i giyim alışverişlerini sosyal medya üzerinden yapmayı tercih ettiğini belirtiyor. ResearchandMarkets.com’un araştırmasına göre ise gün geçtikçe büyüyen sosyal ticaretin Birleşik Krallık’ta 2029’a kadar yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 21.6 olması bekleniyor. Bu, sosyal medya üzerinden alışveriş yapan kullanıcılara her yıl her 5 kişiden 1’inin ekleneceği anlamına geliyor. RetailX Global’ın raporuna göre ise veriler 2030’un sonunda sosyal ticaretin 4,745 trilyon dolar değerine ulaşacağını gösteriyor.
Sosyal ticaret verileri sosyal medyanın markalara doğrudan geri dönüşünü gösteriyor. Ancak sosyal medya, birçok farklı pazarlama ve reklam kanalı gibi sadece doğrudan geri dönüşler için kullanılmıyor. Medya değeri, markalar için dolaylı ama bir o kadar da etkili bir ölçüt. Kazanılmış medya değeri, markaların başkaları tarafından ne kadar görünür olduğunun parasal karşılığı. Kullanıcılar sosyal medyada bir markadan bahsettiklerinde veya o markanın paylaşımlarıyla etkileşimde bulunduklarında, markanın medya değeri yükseliyor.
Sosyal dinleme, markaların sosyal medya kullanıcıları tarafından nasıl algılandığını gösteren önemli bir ölçüm. Olumlu bir algı, markayı veya ürünlerini sosyal medyada popülerleştirerek satışları büyük ölçüde etkileyebilir. Örneğin Coach, son yıllarda tüketicilerin ilgisini kaybetmiş, hiç konuşulmayan bir marka iken yeni sosyal medya stratejisi ve bu stratejinin başarısıyla Lyst’te aramalarının yüzde 27 artmasını ve markanın Lyst Index’e girmesini sağlıyor. Markanın TikTok’ta 34.2 milyon gönderi ile viral olan Tabby çantası Lyst’te son çeyrek yılda en çok aranan 3. ürünü oluyor.
En çok zaman geçirdiğimiz yerlerden biri olan sosyal medya hiç kuşkusuz hayatımızda büyük bir yere sahip. İlham kaynağı oluyor, yeni ürünler keşfetmemizi sağlıyor ve sonucunda alışveriş tercihlerimizi etkiliyor. Bunu fark eden markalar bu platformların gücünü keşfederek rakiplerinin arasından sıyrılmak için farklı yollar deniyor. Hızlı olanlar, tüketicilerini anlayanlar ve marka kodlarına sadık kalanlar, sosyal medyadan yararlanıyor. Geri kalanlar ise hâlâ yeni dijital dünyadaki yerlerini bulmaya çalışıyor.