Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Köklerinden beslenen estetikleriyle dünyayı fetheden Türk tasarımcılar, Vogue Türkiye’ye özel kutlama mesajlarıyla 15’inci yıldönümümüz şerefine kamera karşısında.
Dilek Hanif markası bugün el işçiliği, nakış detayları ve zarif siluetleriyle anılıyor; Doğu ile Batı’yı sentezleyen bir tasarım diliyle tanınıyor. Dolayısıyla hem kültürel kökleri güçlü hem de uluslararası ölçekte rafine bir estetik anlayışını temsil eden bir marka olarak konumlanmış durumda. Özellikle Paris Couture Week kapsamında gerçekleştirdiğimiz defilelerle uluslararası arenada önemli bir yer edindik. Bilinirliğimizi ve couture alanındaki yerimizi, yıllar içinde Paris başta olmak üzere katıldığımız moda haftalarındaki çalışmalarımıza borçluyuz. Yurtdışında couture alanında daha fazla insana ulaşıyor ve markamızın tanınırlığının arttığını görüyoruz. Bu benim için çok değerli çünkü couture, son derece özel ve seçkin bir alan.
Moda artık yalnızca estetikten ibaret değil; sürdürülebilirlik ön plana çıktı. Ben de bu dönüşümü yakından takip ederek, haute couture’ün özünü korurken üretim süreçlerimde etik değerleri, zamansızlığı ve sürdürülebilirliği öncelik haline getirdim.
Benim için en ikonik an, uzun yıllardır Paris Couture Haftası ve moda haftalarında sürdürdüğüm çalışmalarımın ardından Türkiye’nin köylerini, kasabalarını dolaşıp dokuma tezgahlarının arasında geçirdiğim zamanları bir araya getirebildiğim o sentez. Hem orada hem burada varlık gösterebilmek, iki farklı dünyayı deneyimleyip hissedebilmek ve her ikisinden de kendime bir şeyler katabilmek benim için gerçekten çok ikonik. Çünkü o iki dünyanın birbirinden çok farklı ama bir o kadar aynı olduğunu düşünüyorum.
Dilek Hanif Couture’ün evrensel yüzünü daha da güçlendireceğiz. Planlarımız arasında Paris Couture Haftası başta olmak üzere couture haftaları, yurtdışı defileleri ve sergi projeleri yer alıyor. Bununla birlikte hazır giyim tarafında da sürdürülebilirlik konusu büyük önem taşıyor. Günümüzde sıfır atık ve sürdürülebilir üretim anlayışının çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu yaklaşımı özellikle hazır giyim koleksiyonlarımda, kumaşta ve malzemede benimsiyorum. Ayrıca kendi kültürümüzden gelen, yerel tezgahlarda dokunan kumaşlar benim için ayrı bir sorumluluk. Bu alanda Mersin, Denizli ve Samsun gibi çeşitli şehirlerde işbirliği çalışmaları yürütüyoruz. Amacım, o tezgahlarda kadınların el emeğiyle ürettiği değerleri hak ettikleri yere taşımak. Bunu kendi adıma bir sosyal sorumluluk projesi olarak kabullendim.
Kendi sesinizi bulmaktan korkmayın. Moda, trendleri takip etmek değil kendinize ait bir hikayeyi anlatmaktır. El işçiliğine, kültürünüze ve özgünlüğünüze sahip çıkın; bunlar sizi zamansız kılacak unsurlar.
Vogue, tüm dünyada yakından takip ettiğim, modayı bir kültür, vizyon ve yaşam tarzı olarak ele alan öncü bir platform. Moda dünyasında her zaman kendi çizgisini korumuş, estetik ile zekayı, yaratıcılık ile disiplini mükemmel dengede buluşturmuş bir dergi. Modanın sadece bir giyim biçimi değil bir yaşam biçimi olduğunu her zaman bana hatırlattı. Duyguyu, kültürü ve sanatı bir araya getirme biçimiyle ilham kaynağım oldu. Özellikle kadın gücünü zarafetle ifade etme biçimi, benim duruşumla daima kesişti. Vogue Türkiye ise, bu global mirası kendi coğrafyasına uyarlayarak Türk modasının dünyadaki sesini güçlendirdi. Yerel tasarımcıları destekleyip kültürel değerleri evrensel bir dile taşıması, bence büyük bir başarı. Her sayısında, kadınları, sanatı ve tasarımı bir araya getiren güçlü bir vizyon hissediliyor.
Vogue Türkiye’ye 15 yıldır modanın, kültürün ve zarafetin kalbinde yer aldığı için içtenlikle teşekkür ederim. Böylesine güçlü, ilham verici ve vizyoner bir platformun parçası olmak benim için büyük bir onur. Nice ilham dolu, vizyoner ve dönüştürücü yıllara!

