Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Farklı hayatlar süren ve kişisel yolculuklarında sanatın değiştirici, dönüştürücü yüzünü eksenlerine alan başarılı iş kadınları, kadın olmanın getirdiği içsel gücü ve duyusal zenginliği özenle geliştirdikleri koleksiyonlarına yansıtıyor.
Mücevher tasarımcısı bir annenin ve sanatsever bir babanın kızı olarak sanatla iç içe büyüyen Defne Tulga Kirişçi, İsviçre’deki yatılı lise eğitiminin estetik algısını ve ilgisini şekillendirmekte katkısı olduğunu söylüyor. New York’ta tasarım yönetimi alanında üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, ilk profesyonel deneyimini Contemporary İstanbul’da yaşadı. Dört yıldır da özel bir sanat koleksiyonu için, kendi deyimiyle “keyifle” çalışıyor.
Kendimi koleksiyoner olarak tanımlamak istemem; “koleksiyoner aday adayı” demek sanırım daha doğru olur. Koleksiyonerlik bana göre çok özel bir unvan ve gerçekten farklı kaslar gerektiriyor. Açıkçası, Türkiye’de bu sıfatı yakıştırdığım kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Benim yolculuğum yaklaşık altı yıl önce, genç bir galeri sahibine destek olmak amacıyla aldığım bir eserle başladı. Ardından aile koleksiyonunu inceleyerek kendi zevkimi anlamaya çalıştım.

Atilla Dur, Furkan Öztekin ve Rugül Serbest imzalı işler
Profesyonel çalışan biri olarak, olabildiğince mütevazı bütçelerle hareket ediyorum. Sanat eseri edinmenin büyük bütçeler gerektirdiği gibi yaygın bir algı var; oysa özellikle Türkiye’de pek çok genç sanatçı var. Onları takip etmek, üretimlerini izlemek ve tanımak benim için büyük bir keyif. Ağırlıklı olarak figüratif işlerden hoşlanıyorum. Mizahi bir dili olan, anlatısı güçlü işler ilgimi çekiyor. Kağıt işler ve fotoğraf özellikle üzerine eğilmeye çalıştığım alanlar. Bazen başkalarına rahatsız edici gelebilecek ya da “Bunu evime asmam” denebilecek işleri de topluyorum. Seçkimde Yıldız Moran’dan Erol Akyavaş’a, Rugül Serbest’ten Silva Bingaz’a pek çok sanatçının eseri var. Takip ettiğim birçok sanatçı var. Ama Elif Uras’ı özellikle anmam gerekir. Sanatına büyük hayranlık duyuyorum.
En önemli faktör, tabii ki eseri beğenmem. Ama çoğu zaman sadece estetik bir beğeniyle sınırlı kalmamaya çalışıyorum; kafamda belirlediğim temalarla örtüşüyor mu hatta bazen bu temalara bilinçli bir ters köşe yapıyor mu, buna da bakıyorum. Yine de her zaman bu kadar analiz etmeye gerek yok. Sonuçta kurumsal bir kimlik oluşturmuyorum. Bu, tamamen kendimi yansıttığım bir alan.

Erol Akyavaş, Sergey Narazyan, Nazlı Kayabaşı, Erkut Terliksiz ve Eren Eyüboğlu eserleri duvarı renklendiren çalışmalar arasında.
Daha lise yıllarından beri sanatın içinde olmak istediğimi biliyordum; özellikle de yönetim tarafında. Bu doğrultuda kariyerimi şekillendirdim. Sanat, sadece mesleki değil duygusal ve düşünsel olarak da beni sürekli besleyen bir alan. Bu yüzden benim için tutkudan çok bir yaşam biçimi diyebilirim.
Sık seyahat eden biriyim ve bu yolculuklar sırasında çeşitli fuarları, sergileri geziyorum. Yaz aylarında Londra’daki Royal Academy of Arts’ın düzenlediği Yaz Sergisi’ni asla kaçırmam. Zaman zaman sadece bir geceliğine, sergi gezmeye, yurtdışına çıkıp döndüğüm bile oluyor. En son Venedik’te Palazzo Ducale’de açılan Anselm Kiefer sergisine gitmiştim. Bu tür seyahatler bana ruhen de çok iyi geliyor.

Silva Bingaz, Yıldız Moran, Edze Ali, Furkan Öztekin, Duygu Aydoğan ve İbrahim Karakütük, koleksiyondaki diğer sanatçılardan bazıları.
Günümüzde sanatçı olmak, başlı başına bir direniş biçimi. Kadın bir sanatçı olmak ise çoğu zaman delilikle cesaret arasındaki o ince çizgide yürümek gibi geliyor bana. Kadınların her alanda üretimini gönülden destekliyorum. Sanat söz konusu olduğunda ise hem üreten kadınlara hem de bu alanda görünmeyen, emeğiyle var olan kadınlara ayrıca şapka çıkartıyorum. Sanat, bir kadına farklı düşünme biçimleri kazandırır; kendini ifade etmenin ve dünyaya başka bir gözle bakmanın kapılarını aralar. Benim için sanat sadece estetik değil aynı zamanda düşünce, duygu ve duruşla ilgili. Kadın olarak beni daha cesur bir hale getirdi diyebilirim.
Kapak fotoğrafında Çinli sanatçı Ma Liuming.

