Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Kırılan objeleri altınla buluşturarak yeniden hayata döndürmenin felsefesi olan Kintsugi, bizi biz yapan yaralarımızı, kırıklarımızı yeniden sevmeye davet ediyor.
@paigebradleysculpture
Paige Bradley’nin yukarıda gördüğünüz çalışması bir Japon felsefesi olan Kintsugi’nin en güzel yansıması olabilir. 15. yüzyılda komutan Ashikaga’nın onun için çok değerli olan çaydanlığının kırılması ve dönemin zanaatkarlarının altın tozuyla çatlakları doldurarak çaydanlığı yeni bir görünümle sunmasının bize bir armağanı olan Kintsugi objelerin ötesinde hayatımıza da ilham veren bir felsefe.
Hepimizin yaraları ve bu yaralardan kalan çatlakları var. Kusursuzluğun ağır yükü altında bu çatlakları saklamaya çalıştığımız çok olmuştur. Gücü katı olmakla ve kırılganlığı zayıflıkla birleştirdiğimiz zihinlerimiz toplumunun dayatmalarını da arkasına alarak içinden çıkmaya cesaret edemediğimiz dehlizler yarattı.
Yaralar ruhunuza ışığı davet eden kapılardır ve siz bu kapıları kapatıp görmezden gelmek yerine açık bıraktığınızda önünüzde yeni bir yol açıldığını görürsünüz. Leonard Cohen’in bir şarkısında da dediği gibi “Her şeyde bir çatlak vardır. Işık içeri böyle girer.” Sahip olduğunuz hiçbir yaradan utanmayın, onlar sizi siz yapan izleriniz; ve onları gururla taşımayı öğrendiğiniz her an biraz daha özgürleştiğinizi hissedersiniz.
Fotoğraf: Camilla Akrans, Vogue Almanya, 2015 Mart
Günümüzde bu kalıpları her alanda hissediyoruz. Özellikle sosyal medyanın yarattığı dünya bizi her şeyi saklayıp hatasız olanı yansıtmaya yöneltirken bu sonu gelmeyen yarışın içinde aynı olabilmeyi ödül zannediyoruz. Aslında hepimizin hikayeleri o kadar eşsiz ve o kadar besleyici ki kalıpların ötesindeki benliklerimizle buluşmayı başarabildiğimiz zaman, birbirimizi de gerçek anlamda görebileceğimize inanıyorum. Birbirini gerçek anlamda görebilmenin en güzel yolu da sevmek.
Kendimizi her anlamda sevmeyi öğrendiğimiz zaman başkalarını da sevmeyi öğreniriz. Biliyorum bu biraz zahmetli bir yolculuk hatta birkaç versiyonunuzu defalarca yenmeniz gerekebilir, bazen de baş döndüğünüzü hissedebilirsiniz; olabilir. Serbest bırakın. İçinize sinmeyen hiçbir rotada ilerlemek zorunda değilsiniz. Kendi haritanızı, kendi yolunuzu oluşturun. Ruhunuzu açıp kabullenişe geçtiğinizde yaralarınızın da içinden geçersiniz ve içinden geçmeyi seçtiğiniz her kapı sizi ışıkla buluşturur. Karanlığın dengelediği bir ışık. Karanlığınızı kabullendiğinizde kendinizle de uyumlanırsınız.
Sadece ışık olmaya çalışmanın da kör edici bir etkisi vardır, bu yüzden sevmenin kapsayıcılığını kullanın. Bırakın su damlası gibi yayılsın. Üzerine fazla düşünmeyin, kendinizi zorlamayın, akışın içinde o su damlası kendi yolunu bulacaktır.