Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
IKEA Uyku Raporu’yla dünya çapındaki uyku alışkanlıklarını mercek altına alıyoruz.
IKEA, uyku alışkanlıklarını dünya çapında inceleyen geniş kapsamlı bir anket gerçekleştirdi. IKEA’nın dünya çapından 55.221 kişiyle yürüttüğü rapor, farklı ülkelerdeki uyku alışkanlıklarını gözler önüne serdi. Temel ihtiyaçlardan biri olan uykunun hayatımızdaki yerinden sağlıklı bir yaşam üzerindeki etkilerine kadar raporda öne çıkan uyku alışkanlıklarını araştırdık.
İnsanlar, genellikle ihtiyaç duyduklarından daha fazla uyumak istiyorlar. Ancak rapora göre, küresel olarak insanların uyumak istedikleri süre ile gerçekten uyudukları süre arasındaki fark, ortalama 1 saat 20 dakika olarak belirlendi. Özellikle Türkiye’de bu fark 2 saatin üzerine çıkıyor. Türkiye'deki insanlar, ortalama olarak 9 saat uyumak isterken, gerçekte sadece 6 saat 42 dakika uyuyorlar. Türkiye’deki büyük uyku açığı, insanların daha fazla uyuma isteği ile buna engel olan yaşam koşulları arasında bir ilişki kuruyor. Bu durum, stres, uzun çalışma saatleri veya sosyal aktiviteler gibi dışsal faktörlerle ilişkilendiriliyor.
Uyku kalitesi, coğrafyaya ve ekonomik duruma göre değişiklik gösteriyor. Örneğin, yüksek gelirli bireyler daha kaliteli uyku uyurken, düşük gelirli bireyler daha az uyuyor ve uykularından daha az verim alıyorlar. Finansal güvencesi olmayan kişiler, daha sık uyanıyor ve kötü rüyalar görme eğilimde oluyorlar. Uyku kalitesindeki eşitsizlik, yalnızca gelirle ilgili değil, aynı zamanda kültürel ve coğrafi farklarla da bağlantılı görülüyor. Örneğin, Japonya’da uyku süresi kısa olduğundan sosyal yaşamın hızlı temposu ve iş kültürü, insanların yeterince dinlenememelerine yol açıyor. Buna karşılık Çin’de uyku süresi ortalamanın üzerinde görülüyor, bu durum, toplumda daha az iş baskısı ve daha düzenli uyku alışkanlıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Çin, 7 saatten fazla uyuyan tek ülke olarak öne çıkıyor. Ancak Japonya, sadece 6 saat 10 dakika uyuyarak, en az uyuyan ülke olarak rapordaki yerini alıyor. ABD ise en çok kesintili uykuya sahip ülke olarak dikkat çekiyor.
Araştırmalar, uyku kalitesinin zihinsel ve fiziksel sağlık üzerinde doğrudan etkisi olduğunu vurguluyor. Yetersiz uyku, verimlilik kaybına ve toplumsal sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
İnsanlar, uyumadan önce telefonlarını sıkça kullanma eğilimindeler. Ancak uykuya geçişin önündeki en büyük engellerden biri, telefonlardan gelen dikkat dağınıklığı ve ışıklar. Buna rağmen, Çin ve Endonezya gibi bazı ülkelerde telefon kullanımı olsa da insanlar uyku açısından sağlıklı sonuçlar elde edebiliyor.
Ailelerin büyük bir kısmı, uyumadan önce günün sonunda kısa bir kestirme yapmayı tercih ediyor. Bu uyku alışkanlığı, özellikle ebeveynler için yaygın görülüyor.
Rapora göre, bir partnerle uyuyanların uyku puanları yalnız uyuyanlara göre daha yüksek bulunuyor. Bu durum, uyku deneyiminin daha sosyal ve huzurlu hale gelmesine yardımcı olabilir.
Finansal güvencesi olmayan bireylerin uykuları, diğerlerine göre daha düşük kalitede görülüyor. Ekonomik zorluklar, stres ve kaygıyı artırarak uyku kalitesini olumsuz etkiliyor.
Küresel çapta, en iyi uyku kalitesine sahip olan ülkelerden biri Mısır. Halkın yüzde 64’ü uyku kalitelerinin iyi olduğunu belirtiyor. Diğer yandan Hindistan’da ise uyku problemleri, ilaç kullanımına neden oluyor. Kültürel ve çevresel etmenler, bu farklılıkları doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Ev ortamının uyku üzerindeki etkisi oldukça büyük. Çoğu kişi, uyumadan önce telefonlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor; ancak bu alışkanlık, uykuyu olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle uykuya geçişte, odanın karanlık olması, sessizlik ve fiziksel rahatlık gibi faktörler büyük önem taşıyor. Ayrıca küçük ve dağınık yaşam alanlarında, insanların uyku düzenini sağlamak zorlaşıyor. Bu nedenle, işlevsel ve düzenli yaşam alan tasarımları büyük bir ihtiyaç oluşturuyor. Bunlara ek olarak insanlar, uykularının en iyi olduğu zamanı, yatak odalarının sessiz, karanlık ve rahat olmasına bağlıyorlar. Ayrıca, uyku rutinlerine ve uyku partnerlerine sahip olmak da iyi bir uyku için önemli faktörlerden biri.
Raporda dikkat çeken bir diğer önemli nokta, stresin uyku üzerindeki etkisi oluyor. Stresli bir yaşam tarzı, kaygı ve günlük zorluklar, insanların uyku kalitesini doğrudan etkiliyor. Özellikle finansal güvencesi olmayan bireylerde bu durum daha belirgin görülüyor. Bu kişiler, sık sık uyanmakta ve kötü rüyalar görmekte, bu durumun en büyük nedenlerinden biri ise iş yükü, uzun mesafeli işe gitmeler ve ailevi baskılar olarak görülüyor.