Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
sensessentials’ın tamamı organik ve doğal elyaftan üretilen kumaşlarla tasarlanan ev ve iç giyim parçaları, sadelikleriyle her gardırobun “olmazsa olmazı” niteliğinde.
Konforu, minimalizmi ve sürdürülebilirliği odağına koyan sensessentials ile tanışın: Doğal bambu kumaşlardan, yumuşacık, ev giyim ve iç çamaşırının “temel” parçalarını sunan markayı, kurucusu Roslyn Saftekin’den dinliyoruz.
Bize kısaca kendinizden ve markayı kurma öykünüzden bahseder misiniz?
Tekstil dünyasının içinde büyüdüğümden olsa gerek, hayalimde her zaman bu alanda bir şeyler yapmak vardı. 1950’de dedemin tek makinayla başladığı dantel üretimi, babamın işe girmesiyle büyüyerek iç giyim alanında ihracat ve iç piyasada aklınıza gelebilecek birçok marka için üretim yaparak dünyadaki sayılı firmalar arasında yerini bulmuş. Çocukluğumdan beri her sene, dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen ve iç giyim sektörünün önde gelen markalarının ve kreatif direktörlerinin katıldığı fuarlarda bulundum. O zamanlar fuarda vaktin bir türlü geçmediğini hatırlıyorum; şimdi düşündüğümde aslında orada deneyimleyip gördüklerim bende yer etmiş.
Üniversite eğitimimi California’da tamamladıktan sonra bir süre Los Angeles’ta bir PR ajansında çalıştım ve sonrasında İstanbul’a dönüp aile şirketimizin ürün geliştirme departmanında işe başladım. En basit sütyenin üretiminde bile ne kadar çok bileşen olduğunu, ne kadar emek sonucu ortaya çıktığını ilk defa burada deneyimledim. Yaklaşık dört sene boyunca sektördeki farklı markalarla çalışmanın sonucunda, Türkiye’de iç çamaşırı alanında çok büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyordum ama nereden başlayacağıma henüz karar verememiştim. sensessentials’ın hikayesi de tam olarak burada, Ağustos 2019’da Japonya’da başlıyor. Japon kültürü ev hayatına ve yavaş tüketime çok önem veriyor ve bunun yansımasını mağazalarda görebiliyorsunuz. Tokyo’da her sokakta ve alışveriş merkezinde daha önce adını dahi duymadığım kaliteli ve sade ev kıyafeti/iç çamaşırı markalarıyla tanıştım. Seyahatimin dönüşünde uzun bir süre bu alandaki markaları, kumaşları, üreticileri araştırmaya başlayarak markanın ilk adımlarını attım.
Sürdürülebilirlik, markanızın kalbinde yer alıyor. Bu konuda attığınız adımlar, yürüttüğünüz Ar-Ge çalışmaları neler?
Evet, sürdürülebilirlik bizim için gerçekten çok önemli. Bunu bir pazarlama stratejisi olarak değil, attığımız her adımla ortaya koymaya çalışıyoruz. Marka henüz sadece düşünce aşamasındayken çok uzun süren bir kumaş, uygulama, üretim araştırması sürecimiz oldu.. Her detayı en ince ayrıntısına kadar araştırarak sürdürülebilirlikten taviz vermemeye özen gösterdik. Yeni bir markanın kumaş etiketinden, not kağıdına ve paketlemesine, geri dönüştürülmüş veya yeniden kullanılabilecek materyaller kullanması çok maliyetli olmasına rağmen biz bunları markanın kalbine koyduk. Şu anda kullandığımız ve markayla özdeşleşen bambu kumaş, uzun araştırmalar ve geliştirmeler sonucunda ortaya çıktı. Tabii ki “essential”larla dünyayı kurtaramayacağımızın farkındayız, ancak çevresel etkimizi en aza indirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Koleksiyonunuzda şu an ev ve iç giyim var. Bu, pandemiyle gelişen bir durum muydu?
Az önce bahsettiğim gibi sensessentials’ın hikayesi Ağustos 2019’da Japonya’da başlıyor aslında. Tokyo seyahatimin dönüşünde, uzun bir süre bu fikri hayata geçirmek için araştırmalar yaptıktan sonra yakınlarımla paylaşmaya başladım. Aldığım geri dönüşlerin çoğu, insanların evde eski eşofmanlarını ve tişörtlerini giydiği ve özel olarak ev kıyafeti alışverişi yapmadığı yönündeydi. Komiktir ki aynı insanlar Nisan 2020’de heyecanla koleksiyonu bekliyorlardı! Belki de benim iki sene uğraşarak oturtmaya çalışacağım bu fikir, pandemi dolayısıyla çoktan insanların kafasında yer etmişti.
İleride ürün yelpazenizi genişletmeyi düşünüyor musunuz?
Markanın adını düşünürken “essentials”, yani “esas, temel, olmazsa olmaz” kelimesini özellikle seçmiştik. İç çamaşırı ve ev giyimi kategorilerini oturttuktan sonra ileride, farklı kategorilerde yine sadeliğin ön planda olduğu “olmazsa olmaz” ürünler yapabiliriz. Hatta şimdiden yeni bir kategorinin çalışmalarına başladık.
Sürdürülebilirlik tartışmalarının merkezinde şu sıralar “sezon” meselesi var. Marka olarak sizin bu konuya yaklaşımınızı öğrenebilir miyiz? Yılda kaç koleksiyon çıkarmayı hedefliyorsunuz?
Birçok büyük marka sezonluk üretim yaparak, sezon sonunda indirimlerle stok tüketmeye çalışıyor ve müşteriyi düşünmeden tüketmeye itiyor. Ev giyimi ve iç giyimin sezonsuz olduğuna inanıyoruz ve bu sebeple ürün geliştirmelerimizde ana hedefimiz sezonsuz bir kumaş geliştirmek oldu. Şu an kullandığımız bambu kumaş yapısı ve ağırlığı dolayısıyla kış aylarında sıcak tutuyor, yazın ise nefes alma özelliği sayesinde terletmiyor. Sezonluk koleksiyonlarla ilerlemektense, üç ayda bir yeni ürün, renk veya kategorilerle drop mantığıyla ilerleyeceğiz. Her drop’ta yenilikler eklerken, daha önceki drop’larda klasikleşmiş olan ürünlerin de satışı devam edecek. Böylelikle, üretimde kontrollü giderek stok fazlamızın olmamasını hedefliyoruz.
Sürdürülebilir markalardan alışveriş yapmak çok önemli ama bir de satın aldıktan sonra o ürünü nasıl muhafaza etmemiz gerektiği konusu var. Satın aldığımız giysilerin ömrünü nasıl uzatabiliriz? Tüketiciler için bu konuda neler önerirsiniz?
Yapılan araştırmalarda bir kıyafetin ömrünü 9 ay uzatmanın karbon, su ve atık ayak izini yüzde 25 azalttığı ortaya çıkıyor. Giysilerimize iyi bakarak onların ömrünü uzatmak sürdürülebilir olma yolundaki en önemli, fakat en çok gözden kaçan noktalardan biri. Maalesef, çoğu zaman yeni aldığımız bir ürünü yıkama talimatlarına dahi bakmadan çamaşır makinasına atıyoruz ve sonucunda daha ürünü kullanmadan ona zarar veriyoruz. Bu konuya dikkat çekmek için internet sayfamızda “essential’ına iyi bak” başlığı altında bir sayfa oluşturduk. Ayrıca her ürünün üzerindeki karton etiketlerde de ürünün nasıl muhafaza edilmesi gerektiğine dair bilgiler veriyoruz. Kendi müşterilerimize önerdiklerimiz ise şöyle: Bambu kumaşın anti-bakteriyel özelliğine dayanarak her giyişten sonra yıkamak yerine havalandırın, kumaşı yıpratmamak için tersten ve soğuk programda yıkayın ve kurutma makinasını kullanmak yerine asarak kurutun.