Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Tasarımcı Dilara Fındıkoğlu’nun yorumladığı Nike formaları, hayallerinin ötesinde yaşayan üç güçlü kadınla buluştu: Öykü Baştaş, Berdan Bozkurt ve Hazar Ergüçlü.
Tasarımcı Dilara Fındıkoğlu’nun yorumladığı Nike formaları, hayallerinin ötesinde yaşayan üç güçlü kadınla buluştu: Öykü Baştaş, Berdan Bozkurt ve Hazar Ergüçlü.
Dilara Fındıkoğlu, formaların tasarımında kendisine nelerin ilham verdiğini, kreatif süreci anlatıyor.
Genelde eşitlikçi ve özgürlük temalı hikayeleri tasvir etmeyi seviyorum. Bunun dışında dünyada olup biten sorunlarla ilgili çalışmalarım da oluyor. Problemlere dikkat çekmek ya da kendi dilimde bunlara çözümler sunmak, koleksiyonlarıma ve içerdiği mesajlara yön veriyor. Bu yüzden kendim de üzerine düşündüğüm sorunları seçip insanları aydınlatmaya yönelik meseleler üzerine çalışıyorum. Kısacası moda için moda değil de insanlık için, kişileri etkileyen ve ilgilendiren konular odaklı tasarım yapıyorum.
Aslında esinlendiğim öyküler, futbolun da içinde olan şeyler. Futboldaki başarı hikayelerinde, beklenen algının dışına çıkan, kurallara uymak yerine düzenin ötesine geçerek kendi çizgisini oluşturan tavırlar görüyoruz. Yani cesaret ve özgürlük, iki temel vurgu diyebilirim. Geçmişteki Türk kadınlarının bu tarz ilham veren hikayelerini araştırdım. Olimpiyatlara katılan ilk kadın sporcu Halet Çambel ve ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen, sonraki nesiller için ilham verici. Kısacası alanında ilkleri başarmış kadınlar beni çok etkiledi. Kurtuluş Savaşı’nda, savaşın üstesinden bedeniyle gelen kadınların bugün sporda elde ettikleri başarıyı birbirine çok yakın görüyorum.
Genelde erkeklerin baskın olduğu bir spor dalında kadınların da güçlenmesi benim için çok önemli. Sabitleşmiş düşüncelerin yıkılması, insanların algılarının değişiyor olması çok değerli. Cinsiyet eşitliğini savunmak beni ben yapan şey diyebilirim.
Formalar, kitlesel olarak temsil ettiklerinin ötesinde renkleri ve tasarımlarıyla ait oldukları takımların, o takımlarda oynamış oyuncuların hikayelerini yansıtıyor, çok önemsiyorum bunu.
Genelde insanlar formaları kişiselleştirmek için sadece arkalarına yazı yazıyor. Bu atölyede ise katılımcılar, gerçekten kendilerini yansıtan detayları formalarına ekleyebilecekler. Türkiye’deki kadınları yansıtan, kendi düşüncelerini ve yaptıklarını anlatan tasarımlar ortaya çıkacağını; kadınların bu sayede kendini çok güçlü hissedeceğini düşünüyorum. Ben de yaratıcılıklarını kullanmaları için onları yönlendiriyor olacağım.