Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


Sonbahar, yeniden doğmak için en iyi zaman! Wellness tatilleri için gidebileceğiniz en iyi 5 destinasyonu keşfedin!
Yazın yüksek enerjisinin, yerini yavaşlamaya bıraktığı sonbahar döneminde artık bavullarda parıltılı elbiseler değil, pamuklu pijamalar ve defterler var. Güneşlenmek yerine doğayla sessiz buluşmalar, kalabalık sofralar yerine mindfull kahvaltılar tercih ediliyor. Sonbahar, yeniden doğmak için en iyi zaman; çünkü bu mevsim, “dışarıdan içeriye” geçmenin mevsimi. Dünyanın dört bir yanında, bedenle zihin arasındaki o ince bağı yeniden kurmayı vadeden wellness retreat’ler tam da bu dönemde açılıyor.

Fotoğraf: @craveiral
Portekiz’in güneyindeki Alentejo bölgesi, modern dünyanın “sessiz lüks” anlayışını yeniden tanımlıyor. Bağlar, lavanta tarlaları, kireç badanalı köy evleri ve uzak ufuklarla zaman neredeyse duruyor. Sabahları zeytin ağaçlarının arasında yoga yapıp akşamları yerel şarap ve sebze yemekleriyle dolu uzun sofralarda keyif yapabilirsiniz. São Lourenço do Barrocal veya Craveiral Farmhouse gibi oteller, rustik sadeliği şık bir konforla birleştiriyor. Hiçbir şey yapmamanın aslında 'bir şey yapmak' olduğunu hatırlatan yerlerden biri burası.

Fotoğraf: @burgenstockresort
Dağlar soğudukça Alpler daha da huzurlu hâle geliyor. Cam duvarlı spa’larda sabah sisinin arasında yüzmek, zirvelere karşı meditasyon yapmak, aromaterapi banyolarında bedenin tüm gerginliğini bırakmak gerçekten harika hissettiriyor. İsviçre, wellbeing kavramını neredeyse bilimsel bir disipline dönüştürmüş durumda. Bürgenstock Resort, The Chedi Andermatt veya Therme Vals gibi oteller, suyun iyileştirici gücünü minimalist tasarımla buluşturuyor.

Fotoğraf: @bambuindah
Bali’nin orman kokulu yolları, meditasyon kampına giderken bile içsel bir ritüel yapar gibi hissettiriyor. Yağmur sezonu yaklaşırken adada turist kalabalıkları azalıyor, atmosfer yavaşlıyor. Ubud çevresindeki; Fivelements, Como Shambhala Estate, Bambu Indah gibi inziva merkezleri bedeni, zihni ve ruhu aynı anda dengeleyen deneyimler sunuyor. Sabah meditasyonları, bitkisel mutfak atölyeleri, enerji dengeleme seansları ve ses banyolarıyla farkındalık kazanacağınız garanti.

Fotoğraf: @eremitohotel
Toskana’yı hep bağbozumuyla tanırız ama asıl büyüsü, o sezon sonrası sakinliğinde saklı. Ekim sonu ve kasım başında kalabalıklar çekilir, tepelerdeki villalar meditasyonun ve detoksun yeni merkezlerine dönüşür. Castello di Reschio veya Eremito Hotel gibi taş binalar, yavaş yaşam felsefesini kusursuzca yansıtıyor: Mum ışığında akşam yemekleri, sabah yürüyüşleri, termal spa seansları ve elektronik cihaz olmadan geçen günler sizi bekliyor. Toskana’nın sisli sabahlarında içilen sade bir espressonun bile bir farkındalık ânına dönüştüğü göreceksiniz.

Fotoğraf: @theretreatcostarica
Orta Amerika’nın bu yeşil cenneti, sonbaharda yağmurun hafiflediği, doğanın en canlı hâline büründüğü bir döneme giriyor. Buradaki wellness merkezleri “doğayla yeniden birleşme” teması etrafında şekilleniyor. The Retreat Costa Rica veya Samasati Nature Sanctuary, yağmur ormanının ortasında, tamamen organik beslenme, bitkisel terapiler ve hareketli sessizlik pratiği (conscious movement) üzerine kurulu programlar sunuyor. Burada ruhun yavaşlamaması mümkün değil.

Fotoğraf: @anandainthehimalayas
Eğer wellness sizin için sadece dinlenmek değil aynı zamanda dönüşmek demekse, Hindistan hâlâ en güçlü adres. Jaipur’daki Ananda in the Himalayas veya Suján Rajmahal Palace, kadim Ayurveda ritüellerini modern spa terapileriyle birleştiriyor. Kişiye özel hazırlanan detoks menüleri, sıcak yağ masajları (abhyanga), yoga nidra seansları ve doğu felsefesiyle harmanlanmış meditasyon pratikleriyle bedenin her katmanına dokunuyor.
Bu mevsimin en lüks deneyimi, hiçbir şey yapmadan iyi hissetmeyi öğrenmek.