Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Montmarte’de yapılacak aktivitelerin, tadılacak yemeklerin ve konaklanacak yerlerin bir listesini derledik.
Önceleri bağımsız bir topluluk olan Montmarte, 1860 yılında Paris’in şehir sınırlarına dahil edildi, ancak her zaman kendine has güzelliklerini korumayı başardı. Paris’in en yüksek rakımına sahip bir yerleşim yeri olan Montmarte, panoramik manzaraları ve pastoral cazibesiyle gezginlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Gizli bahçeleri, romantik müzeleri, retro fotoğraf kabinleri ve hedonistik otelleriyle Paris’in sanatsal köyü Montmarte’da bir tura çıkıyoruz.
Sacré-Cœur Bazilikası’nı ziyaret etmek bölgenin tarihini anlamak için çok önemlidir. İçerisindeki mozaik tasarımlar ve vitray pencerelerinin ihtişamını gözlemleyebilirsiniz. Bazilika, ziyaretçiler için saat 6:30 açılıyor ancak Paris'in muhteşem panoramik manzarasını sunan kubbe kısmı saat 10’dan sonra ziyarete açılıyor.
Bölgenin sanatsal mirasına bir saygı duruşu niteliğinde yaratılan Musée de Montmarte, Renoir ve Fransız ressam Suzanne Valadon gibi isimlerin stüdyolarına ev sahipliği yapıyor. Öte yandan müzenin yemyeşil bahçeleri şehrin ve Clos Montmartre bağının muhteşem manzaralarını sunuyor. Bir başka değerli durak ise ziyaretçilerin sürrealist ustanın 300'den fazla eserine hayran kalacağı Dali Paris müzesi oluyor.
Genellikle turistlerin tercih ettiği bir tarihi meydan olan Place du Tertre’de bir portrenizi çizdirebilir, mahallenin yaratıcı ruhunu canlı tutan sanatçıların eserlerine göz atabilirsiniz.
Pastoral Abesses Bahçesi’nin hemen önünde bulunan vintage analog fotoğraf kabininde gezinizi hatırlatacak bir hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. FotoAutomat, 2007'den bu yana dünya çapında sanatı desteklemeye adanmış mahallelere yerleştiriliyor. Modern dijital fotoğraf kabinlerinin aksine, çekimlerinizin çıktısının alınmasının birkaç dakika süreceğini unutmayın.
Montmarte’nin en ünlü brunch mekanı olan Hardware Société, salaş bir Avusturalya kafesidir. Bazilikanın yakınlarında yer alan bu restoran, safranlı labneli ördek konfit ve çıtır baget üzerinde füme pastırmalı çırpılmış yumurta gibi lezzetler sunuyor.
Bu restoran Fransız spesiyalitelerinden cömert porsiyonlar sunmasıyla öne çıkıyor. Klasik Fransız mutfağını tadabileceğiniz restoranda, boeuf bourguignon, salyangoz ve doyurucu Fransız soğan çorbası mutlaka denenmesi gereken tatlar arasında. Öte yandan ev yapımı şarapları da oldukça popüler.
Şef ve restoranın sahibiLaëtitia Bret'in yönetimindeki L’Esquisse bistro bar, Michelin Rehberi tarafından tavsiye ediliyor. Vintage sandalyeler ve ahşap ağırlıklı atmosferiyle köy havasına uyum sağlarken iyi seçilmiş ev yapımı şarap listesi, yerel halkın ve gezginlerin dikkatini çekiyor.
Öte yandan bölgede farklı mutfakları da deneyimlemek isteyenler için bir İtalyan restoranı bulunuyor. Popüler Big Mamma Group’un restoranı olan bu yerde mantarlı makarnanın, Napoliten tarzı pizzanın ve yumuşak tiramisu'nun etkisi altında kalabilirsiniz.
Eskiden Hermès ailesinin malikanesi olan üç katlı otel, Sacré-Coeur'e 10 dakikadan kısa bir yürüme mesafesindedir. Bir ara sokakta yer alan bu yer, yemyeşil bir bahçe ve heykellerle dolu bir avlu ile çevrelenmiştir. Beş eşsiz süitin her biri tasarım tutkunlarının rüyası niteliğinde diyebiliriz. Birinde mozaik kaplı derin küvetler ve art deco duvar resimleri, diğerinde ise leopar desenli duvarlar bulunurken en üst kattaki Prestige süitinden Eyfel Kulesi’ni görmek mümkündür. Otelde bir oda bulamasanız bile, kokteyl barı ve alt kattaki enfes Fransız restoranını ziyaret etmek isteyebilirsiniz.
Palais Garnier ve Sacré-Coeur'ün ortasında yer alan bu 30 odalı butik otel, Montmartre'nin gerçek sanatsal ruhuyla donatıldı. Pandemi sırasında Rusya doğumlu sanatçı Nina Koltchitskaia her odanın duvarlarını müze değerindeki duvar resimleriyle oteli adeta kendi tuvaline dönüştürdü. Artık bir yaratıcılık cenneti olan otel, eski tarz bir döner merdivenin etrafına inşa edildi ve odalar rahat yatak takımları ve minimalist bir dekorla tasarlandı.
Vintage bir atmosfere sahip otel, peluş kadife sandalyeler, aynalı makyaj masaları ve şık çerçevelerle öne çıkan sanat eserleri gibi detaylar barındırıyor. 25 odalı butik otel, mahallenin bohem ruhunu yansıtıyor. İleri dönüştürülmüş mobilyaların ötesinde, yenileme sırasında yeniden dekore edilen mozaik zemin dikkat çekiyor.