Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Moda ve sanat Paris'te sporu desteklemeye devam ediyor. Üzerinde Cindy Sherman, Juergen Teller, Jenny Holzer, Ai Weiwei ve Jeff Koons’un eserlerini taşıyan kaykaylar, The Skateroom ve Hotel de Crillon işbirliğiyle dünyaya geldi. Ortaklığın yaratıcılarına bu inisiyatifi sorduk.
Sarah Andelman’ın kreatif vizyonu ve Aline Asmar d’Amman’ın küratörlüğü ile hayata geçen işbirliği moda ve sanatın sporun en büyük destekçilerinden olduğunun kanıtı. Kreatif direktör Sarah Andelman, The Skateroom kurucusu Charles Antoine Bodson ve Hotel de Crillon İletişim Direktörü Roula Noujeim işbirliğini anlatıyor.
Olimpiyatlar sizin için en çok ne ifade ediyor?
Charles Antoine Bodson: Olimpiyatlar sporun dönüştürücü gücünü, farklı kültür ve yeteneklerin bir araya gelişini ve de birliktelik kavramını kutlamanın harika bir yolu oldu her zaman. Olimpiyatların gerçekleştiği bu günler kolektif gücümüzü hatırlamak için da önemli bir dönem. Bu bahsettiklerim THE SKATEROOM’da önemsediğimiz prensiplerle de çok benzer aslında, asıl amacımız sosyal etki, kaykay ve de sanatı bir araya getirmek, farklı konuları birbirine konuşturarak dönüşüm yaratmak.
Roula Noujeim: Bu yarışlara hazırlanan sporculardan bazıları 2021’den beri otelimizde antrenman yaptı ve şimdi fiziksel olarak BMX bisiklet, kaykay, basketbol ve break dans kategorilerine dair yarışların gerçekleştiği Place de la Concorde’un hemen yanında olmamız Olimpiyatlara dair heyecanımızı bir başka noktaya taşıyor. Olimpiyat oyunlarının sporu, kültürü ve çeşitliliği bir araya getirmesi ortaya yeni anlamlar çıkarıyor. Şimdi bütün gözler Paris’in üzerinde ve tam da şimdi kültürel mirası başka perspektifler aracılığıyla deneyimleme zamanı.
Sarah Andelman: Bütün bu harika atletlerin akılalmaz yeteneklerini bir arada deneyimleyebilmek kıyaslanamaz bir gündem yaratıyor. Müsabakaların Paris’in en ikonik mekanlarında gerçekleşiyor olması da insanı ayrıca onurlandırıyor. Bu anın bir parçası olabildiğim için çok mutluyum.
Spor ve kreatif endüstriler arasındaki en büyük ortak özellik nedir?
CAB: Spor da kreatif endüstriler de insanlarla duygusal bir düzlemde buluşmayı hedefler. Bu iki alan da inovasyon, yaratıcılık ve insanlara ilham olabilme yeteneğini yanında getirir. Bununla birlikte kendini ifade etme kavramını en üst düzeye taşırlar; bu bir rekoru kırmak da olabilir, olağanüstü bir sanat eseri yaratmak da.
RN: Kreatif endüstrilerden ilhamla yaratılmış bir misafiperverlik deneyimi sosyal etki yaratan ve de insanların hafızalarına kazınan anlar yaratmanın da kilit noktası oluyor. Günün sonunda burada da amaç ortaya bir duygu çıkarmak ve o duyguyu bir deneyimle insanlara aktarabilmek. Özel kaykay masaları bütün yaz boyunca Hotel de Crillon’da sergilenecek, bu sergi biraz önce bahsettiklerimin gözle görünür bir örneği niteliğinde.
SA: Bana göre üç önemli ortak nokta bu endüstriler için aşikar: sürekli bir sürprizin yaşanıyor olması ya da sürpriz yaratmak için gösterilen emek, inovasyonu düşünmek ve de sürekli limitleri zorlamak.
The Skateroom inisiyatifini nasıl özetlersiniz?
CAB: Amacımız sanatın evrensel dilini ve kaykayın getirdiği dinamik kültür ve enerjiyi kullanarak dünyada pozitif bir dönüşüm yaratmak, toplumları güçlendirmek ve satılan ürünler aracılığıyla ihtiyaç sahibi toplulukların hayatlarına katkı sağlamak. Bu bir nevi sanatın, kaykay ve sosyal sorumlulukla buluşması. Yarattığımız özel kaykaylar sadece sanat koleksiyonerleri için değil. Hem kaykaycıların kendilerine ulaşmak istiyoruz hem de dünyadaki sosyal projeleri destekliyoruz. Her satın alınan ürün katkı sağlıyor, inisiyatifle etkileşime geçen her kişi çok değerli.
RN: The Skateroom aslında bir sosyal ve kreatif platform. Öyle ki çağdaş sanatın gücünü kaykay ile birleştirerek eğitim, sağlık, işsizlik gibi konularda çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarını destekliyor. Uluslararası çapta başarı sergilemiş sanatçıların işleri dünyada pozitif bir etki yaratıyor. Bu işbirliğinin parçaları otelin ortak alanlarında görülebileceği gibi işlerin bazıları da misafirlere özel bir sanat & spor deneyimi yaratmak için otelin özel süitlerine yerleştirildi.
SA: Bu işbirliğinde en çok sevdiğim nokta, inisiyatifin ünlü sanatçılar kadar yükselen sanatçılara da kendilerini ifade edebilmeleri için alan açması. Aynı şekilde sosyal etki odağını sadece bir konuda ve bir ülkede değil evrensel bir perspektifle değerlendirmesi ve iyiliği her yere yayması. Bu işbirliği aynı zamanda da bir hatırlatma: yaratıcılık her zaman kazanır.
Hayali bir senaryodan bahsedelim, eğer dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir kişiyle kaykay yapabilecek olsaydınız burası neresi olur ve yanınızda kim olurdu?
CAB: İşbirliği yaptığımız sanatçılarla hep şakalaşıyoruz, geçtiğimiz gün Jeff Koons ile onu, tasarladığı kaykay üzerinde göreceğimiz hayali bir gün için sözleştik. Koleksiyonlardan elde edilen gelirle inşa ettiğimiz kaykay parklarından birinde o kaykayları tasarlayan sanatçılarla kaymak güzel olurdu. Mesela annelerin annesi Michele Lamy’yi orada görmek istemez miydiniz?
RN: Hotel de Crillon’un içine bir kaykay parkı kurardık ve tarihten önemli insanları bizimle kaykay yaparken görürdük, mesela Marie Antoinette veya Crillon Dükü. Tarihi ve kültürel mirası yeni deneyimlerle buluşturmak bize heyecan veriyor.
SA: Gökyüzünde kaykay yapmak çok heyecan verici olurdu, düşünsenize yıldızlar arasından kayarak geçiyoruz!