Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Her ne kadar bu listeye eklenebilecek sayısız film olsa da, Sevgililer Günü’nde yine ve yeniden izleyebileceğiniz 5 öneriyi bir araya getiriyoruz.
Bugün sevgiliniz olsun ya da olmasın herhangi bir planınız yoksa, yapılabilecek en güzel şeylerden biri elbette film izlemek. Listenize ne gibi yapımları dahil etmek istersiniz bilinmez ancak günün anlam ve önemine uygun romantik-komedi türündeki filmler bizim ilgi alanımızda. Bu noktada önerilebilecek seçeneklerin hiçbir sınırı yok. Sizlere önerebileceğimiz bu 5 film ise ikonik yapımlar arasında her daim yerlerini alıyor.
Before Sunset ve Before Midnight ile devam filmlerine de sahip olan yapım, bir tren yolculuğu esnasında tanışan Jesse ve Celine’in hikayesini anlatıyor. Eğer planlarınız arasında sadece film izlemek varsa, üçünü arka arkaya izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyoruz!
Editör olan ve Kate Hudson’ın canlandırdığı Andie, 10 gün içinde bir erkeği nasıl kendisinden ayıracağına dair bir haber hazırlamaya çalışır. Matthew McConaughey’in hayat verdiği Benjamin’i giderek daha yakından tanıması ise işini zorlaştırmaya başlar.
Modern külkedisi masallarından biri olan Maid in Manhattan Ralph Fiennes ve Jennifer Lopez’i bir araya getiriyor. Romantik-komedi türündeki filmde Lopez, bir otelde çalışan Marisa Ventura’yı, Fiennes ise senatör adayı Christopher Marshall’ı canlandırıyor. Filmde ikili, küçük beyaz yalanlar eşliğinde birbirlerine aşık oluyorlar.
1998 yapımı Shakespeare in Love, bizleri Kraliçe I. Elizabeth döneminin İngiltere'sine götürüyor. Shakespeare’in o dönem Romeo ve Juliet üzerinde çalışması ve bir partide tanışıp aşık olduğu Viola’yla ilişkisi konu alınıyor.
Oscar, Altın Küre ve Bafta gibi pek çok ödül törenine damgasını vuran La La Land, defalarca izlense bile sıkılması zor filmlerden; özellikle de müzikal türde yapımları sevenler için. Filmde Mia ve Sebastian’ın ilişkileri ve kariyerleri arasında bir denge kurmaya çalışmasını ve işlerin beklenilenden farklı gelişmesi izliyoruz.