Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bu ay sergi rehberinde rotamızı İstanbul'dan sonra Leros, Bodrum ve Bayburt'a çeviriyor, yolda olmanın verdiği hazzı sonuna kadar yaşarken farklı coğrafyalara yayılmış olan sergilerdeki üretimlerden ilham alıyoruz.
Gördüklerimiz: Resimle düşünen ve tutkuyla resim yapan 28 sanatçının son beş senedeki çalışmalarını içeren Bugünü Resmetmek farklı kuşakları ve eğilimleri bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Didem Yazıcı ve Burcu Çimen’in yaptığı sergi, resmin piyasa ya da popülizm odaklı olmadığı, eleştirel bir zemine oturduğu noktaları vurguluyor, aynı zamanda hayal gücünü önceleyen bir mecra olduğunu hatırlatıyor. Sergide eserleriyle yer alan sanatçılar arasında Ahu Akgün, Taner Ceylan, Leylâ Gediz, İhsan Oturmak gibi isimler bulunuyor. Birbirinden farklı resim dilleri olan bu sanatçıların ve eserlerinin bir araya geldiği Bugünü Resmetmek sergisi, izleyicinin resimlere baktığı o ilk büyülü anın doyumunu hissettiği bir alan açmayı amaçlıyor.
Serginin Özü: Sergi isminde bugünü resmetmek iki anlamıyla kullanıyor: İlk anlamında güncel resmin konularına getirilen yaklaşımlara ve resmetme biçimlerine; ikincisindeyse günümüzün toplumsal atmosferine ve bu koşulların çizdiği sosyopolitik tabloya vurgu yapılıyor.
Ahu Akgün, Düşen Pembe (2023), Tuval üzerine yağlı boya, 120x150
İlginç Detaylar: Sergide yer alan tüm eserlerin 28 sanatçının son beş senedeki çalışmalarını içermesi serginin adı olan Bugünü Resmetmek başlığını başarıyla karşılarken öznel ve nesnel dengeleri gözeten ve neredeyse içgüdüsel bir yaklaşımla ilerleyen küratöryel süreç, bugünün resmindeki eğilimlerin süzüldüğü, kendi içinde koreografisi olan çoğulcu bir sergiye evriliyor.
Düzenleyen: Yapı Kredi Kültür Sanat
Tarih: Sergiyi 11 Ağustos 2024 tarihine kadar Beyoğlu, İstiklal Caddesi'nde bulunan Yapı Kredi Kültür Sanat Galeri’de hafta içi 10.00-19.00, Cumartesi 11.00-19.00 ve Pazar günleri 12.00-19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
© David Salle, ARS NY courtesy of Gladstone Gallery New York and Thaddaeus Ropac Gallery Paris
Gördüklerimiz: Resimden, fotoğrafa, baskı işlerinden sahne tasarımlarına dek farklı disiplinlerde çalışan, çok yönlü bir sanatçı olan David Salle’nin tüm sanatsal yaklaşımlarını içeren Türkiye'deki ilk solo sergisi Refakatsiz Çocuklar, sanatçının bu yıl, New York'taki stüdyosunda, İstanbul için farklı medyalarla, farklı boyutlarla ürettiği 21 yeni resimden oluşuyor. Bu 21 resim, sanatçının Hayat Ağacı serisi ile yeni çalıştığı Pencereler serisine ait. Büyük boyutları ve anlaşılması zor kompozisyonları, birbiriyle kontrast yaratan stilleri ve ruh hallerini yan yana getirmesiyle ünlü sanatçı, eserlerinde popüler kültür, 50'lerin ve 60'ların çizgi film imgeleri, grafiti ve aynı zamanda sanat tarihine göndermeler yapan imgeler kullanıyor.
Serginin Özü: Salle'nin resimleri, pop art, sürrealizm ve soyut ekspresyonizmden etkileniyor. Sanatçı tarafından seçilen imgeler asla tesadüfi değildir; aksine, birbirleriyle karmaşık yollarla ilişkilendirilmişlerdir. Salle, medyanın hâkim olduğu dünyada gün içinde sürekli maruz kaldığımız imgelerin ve fikirlerin kolektif bilincimiz ve benlik algımızı üzerindeki etkisi ile ilgileniyor. Sanatçının resimlerindeki kompozisyonlar, izleyicileri duygusal, zihinsel ve psikolojik bir düzeyde etkileşime geçmeye teşvik ediyor.
İlginç Detaylar: Sergide yer alan Hayat Ağacı serisini David Salle, 2020-21 yıllarında pandemi sırasında Âdem ve Havva ile Cennet Bahçesi'nden etkilenerek yaratmıştır. Seri, aynı zamanda The New Yorker karikatüristi Peter Arno’ya (1904- 1968) atıfta bulunur. Bu serideki tuvaller, siyah ve beyaz bir palet ile çok renkli palet arasındaki kontrastı göstermektedir.
Düzenleyen: Sevil Dolmacı Istanbul
Tarih: Sergiyi 25 Temmuz 2024 tarihine kadar Sevil Dolmacı Istanbul'un ana galeri mekânı Villa İpranosyan'da Pazartesi-Cuma 10.00-18.00, Cumartesi 11.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Gördüklerimiz: Yunanistan’ın Leros adasında ziyarete açılan All Things Become Islands Before My Senses karma sergisi adadaki tarihi mekânlarla diyalog hâlinde gerçekleşerek William Kentridge, Goshka Macuga, Cevdet Erek, Maryam Turkey ve Lindsey Mendick'in de aralarında bulunduğu 17'den fazla uluslararası sanatçının yeni ve var olan eserlerini adanın beş önemli noktasında sergiliyor. Sergi kapsamında William Kentridge'in 1999’da İstanbul Bienali'nde ilk kez gösterilen filmi Shadow Procession yer alırken Polonyalı sanatçı Goshka Macuga, adada çektiği yeni bir deneysel korku filmini sunuyor. Türk sanatçı Cevdet Erek ise üç yeni eseriyle sergide: Muro D’Ascolto'da mekâna özgü bir enstalasyon ve performans, İlkokul'da "SSS - Shore Scene Soundtrack" projesinin mekâna özgü bir enstalasyonu ve Perasma Mekanı'nda Leros'tan temin edilen keçi çanlarına benzeyen cam heykellerle bir ses enstalasyonu.
Serginin Özü: Perasma, All Things Become Islands Before My Senses sergisi paralelinde Burcu Fikretoğlu ve Gizem Naz Kudunoğlu ortaklığında çıktığı yeni yolda, yeni başlangıçları, buluşmaları, birliktelikleri kutluyor. Bu sene ikinci edisyonu gerçekleşen sergi, varoluşun akıcılığının, özellikle böylesine karmaşık ve zengin bir geçmişe sahip olan bir adada, hem güzellik hem de zorluk doğurabileceği fikri etrafında dönüyor. Leros'ta zamanın döngüsel doğası, denizcilik mirası ile iç içe geçiyor.
İlginç Detaylar: Sergi adını Cesare Pavese'nin Yalnızlık Tutkusu şiirinden alıyor ve zamanın, suyun ve Leros adasının tarihinin karmaşık ilişkisini araştırıyor.
Düzenleyen: Perasma
Tarih: Sergiyi 18 Ağustos 2024 tarihine kadar Yunanistan’ın Leros adasındaki beş ana noktasında ziyaret edebilirsiniz. Bu beş ana nokta, Sinema Roma ve İlkokul, Muro d’Ascolto, Xerokampos Eski Kışlası, Leros Denizcilik Kulübü ve Agia Marina'da 1886 yılında inşa edilmiş neoklasik bir malikanede yer alan Perasma Mekânı.
Gördüklerimiz: PİLEVNELİ Yalıkavak, Arik Levy’nin The Beauty of the Other adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Yaratımın kontrol dışı bir süreç olduğunu vurgulayan multidisipliner sanatçı, yeni eserleriyle izleyicileri yüzeyin altını araştırmaya, "öteki/diğeri" kavramını estetik, sosyolojik ve bireysel açılardan yeniden düşünmeye davet ediyor. Levy, “öteki/diğeri”nin varlığının nadiren kontrol edilebilen bir güç olduğunu, ruhların veya metafizik olasılıkların etkileşiminde, titreşimlere, frekanslara ve gerçekliklerimizi ören zihinsel yoldaşlıklara uyum sağladığını öne sürüyor. Bu bağlamda, çalışmalarında zihin ve ruhun karşılıklı etkileşimlerine dair derin iç görüler sunarken bir zamanlar detaylı şekilde netleştirip kusursuzlaştırdığı heykellerini bu kez daha örtük ve gizemli bir şekilde kurgulayarak, izleyicinin hayal gücünü ve algısını harekete geçirmeyi hedefliyor.
Serginin Özü: Kendisini bir pozitivist olarak tanımlayan Levy, “öteki/diğeri”nin güzelliğini ve karmaşıklığını ifade etmeye odaklanarak, olumlu, destekleyici ve büyüleyici bakış açıları sunuyor. Eserlerinde, malzemenin ham hâlinden ve doğal özünden yararlanarak onların içsel enerjisini ve canlılığını ortaya çıkarıyor. Bu şekilde, yeni anlam ihtimallerinin ve metaforların ortaya çıkmasına imkân tanıyor.
İlginç Detaylar: Arik Levy, daha önce The Other (2007) ve Dependence / Independence (2020) başlıklı sergilerinde mekân ve varoluş üzerine yaptığı araştırmaları bu sergide geliştirmeye devam ediyor.
Düzenleyen: PİLEVNELİ Yalıkavak
Tarih:The Beauty of the Other sergisi, 12 Temmuz - 8 Eylül tarihleri arasında PİLEVNELİ Yalıkavak’ta pazartesi günleri hariç hergün 17:00 - 21:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Gördüklerimiz: Baksı Müzesi’nde, 85 sanatçının eserlerinin yer aldığı Gel Zaman Git Zaman sergisinin küratörlüğünü müzenin kurucusu ve sanatçı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ile Ayça Okay üstleniyor. Sergide Bubi, Genco Gülan, Gülsün Karamustafa, Haluk Akakçe, Komet, Seçkin Pirim, Şenol Yorozlu, Mehmet Kavukçu’nun da aralarında bulunduğu 85 sanatçının eserleri yer alıyor. Sergi bulunduğu bölge olan Bayburt dahil olmak üzere halk kültürü üretimlerini günümüz sanatı örnekleriyle yan yana getiren bir insan hikayesi sunuyor.
Serginin Özü: Halk kültürü üretimlerini günümüz sanatı örnekleriyle yan yana getiren sergide 85 sanatçının resim, heykel, video, yazı-resim, kilim, seramik ve enstalasyonlarından oluşan çok sesli ve çok katmanlı bir seçki sunuluyor.
İlginç Detaylar: Baksı Müzesi, üst sanat - alt sanat hiyerarşi tanımlamalarına karşın ard zamanlılığın gerçekçi bir perspektif oluşturduğunu savunuyor. Bu nedenle insanın yaratıcı eylemlerinin tümünü çağ, teknoloji ve anlayış fark etmeksizin kapsamına alıyor. Sergide insanın yaratıcı çabasıyla kendini anlattığı örnekler çatışmasız bir biçimde sanatseverlere ulaşıyor.
Düzenleyen: Baksı Müzesi
Tarih: Müze Ana Bina’da yer alan sergi, 2025 yılının Kasım ayına kadar pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edilebilir.
Kapak eser: Rojbin Ekinci, Modern Sanat Müzesi, Yapı Kredi Kültür Sanat'ta devam eden Bugünü Resmetmek sergisinden.