Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Çok İyi İşler yayınının kurucusu Rumeysa Kiger’in seçkisiyle yılın ilk ayında, İstanbul’un sanat dünyasının zenginliğini ve çeşitliliğini keşfetmenizi sağlayacak bir liste.
1- Dışarıdaki Yakınlık, Berk Kır
Gördüklerimiz: Fotoğraf ve ses yerleştirmelerinden oluşan sergide, kamusal mekanlarda ev’in alanına dair görülen nesnelerle poz veren bedenlerin bulunduğu kareleri içeren bir fotoğraf serisi ve sanatçı tarafından kamusal mekanlardan toplanmış trapez sac malzemeleri ile oluşturulan sesli yerleştirmeler yer alıyor.
Serginin Özü: Sanatçının ilk solo sergisi fotoğrafın ve nesnelerin fiziksel ve metafiziksel varoluşlarını, onların bedenlerle olan ilişkileri üzerinden keşfetmeye niyetleniyor. Sergi metninde çok sayıda düşünürün kullandığı kavramlara atıfta bulunan sanatçı, görsel ve işitsel deneyimleri birleştirerek ziyaretçilere çok katmanlı bir deneyim sunmaya çalışıyor.
İlginç Detaylar: Serginin en ilginç detayı binanın cephesinden duyulan “şşş” sesi. Sanatçı belirli aralıklarla kendi sesiyle sokaktan geçenlere adeta laf atıyor.
Düzenleyen: Merdiven Art Space – Küratör Nazlı Pektaş
Ne kadar sürer? Sergiyi hakkıyla gezmek 30 dakikayı alacaktır.
Tarih ve Ziyaret Bilgileri: 5 – 31 Ocak tarihleri arasında açık ve ücretsiz. Salı’dan Cuma’ya her gün 11:00 – 18:00 saatleri arası.
Adres: Meclis-i Mebusan Cad. No: 31 Murat Han Kat:1 Fındıklı, Beyoğlu – İstanbul.
2- İçli Dışlı, Merve Ünsal
Gördüklerimiz: Sergide Ünsal’ın üç tane yerleştirmesi var. İlki sergi mekanının açıldığı apartman boşluğuna yerleşen heykelsi bir enstrüman. Bulunduğu konumdan dışarı amatör telsiz dalgaları yayacak şekilde günde 1 defa yayına giriyor. İkincisi sanatçının Konya Obruk Yaylası’ndaki bir obrukta yaşadığı deneyimden yola çıkan ses kaydı. Üçüncüsü ise mekânın bulunduğu Kazancı Yokuşu’nun anlık görüntüsünü bir düzenek ile içeri alan ve yokuşa ait ses kesitlerinin dinlebileceği bir yerleştirme.
Serginin Özü: Ses odaklı bu üç yerleştirme ile sanatçı mekân, hafıza, tarih ve kişisel deneyim arasındaki ilişkileri keşfederken, izleyiciyi katmanlı ve çok boyutlu bir dünyaya aktif bir katılımcı olarak dahil ediyor. İlk yerleştirmede tarihsel ve kişisel hikayeler üzerinden iç ve dış dünyalar arasındaki sınır bulanıklaşarak, mekânın fiziksel sınırlarını aşan bir iletişim kanalı kuruluyor. İkinci işte, kişisel ve kolektif hafıza ile doğal ve kültürel tarih kesişiyor; bu şekilde doğanın ve insanın birbirine olan bağı ve bu bağın evrimi sorgulanıyor. Kamusal ve özel alanın kesişiminde bulunan üçüncü işte ise, zamanın ve mekânın geçici doğası vurgulanıyor.
İlginç Detaylar: “Ters Görüntü Düz Ses” isimli üçüncü yerleştirme, sanatçıda derin izler bırakan Türk Çağdaş sanatının öncülerinden Cengiz Çekil’in geçtiğimiz sene Arter’de de gösterilen 1980 tarihli “Ters Görüntü” yapıtına selam veriyor. Bu yerleştirmede ayrıca, bir hayalete ait olduğu düşünülen bir ses kaydı da yer alıyor.
Mekânın Özellikleri: Sergi, Beyoğlu’ndaki Kazancı Yokuşunda bulunan AVTO sanat inisiyatifinin mekânında gerçekleşiyor. Adını Ordinaryüs Profesör Tevfik Remzi Kazancıgil’den alan bu yokuş, 1977’de yaşanan ve “Kanlı 1 Mayıs” olarak anılan olaylarda 28 kişinin öldüğü sokak. İşçi Bayramı'nı kutlamak üzere Taksim Meydanı’nda toplanan kalabalık, Sular İdaresi binası ve bugünkü The Marmara Oteli’nden açılan ateşle civar sokaklara dağılmış, Kazancı Yokuşu’na yönelenler yolu tıkayan bir kamyon sebebiyle ezilerek ve boğularak can vermiştir.
Düzenleyen: AVTO
Ne kadar sürer? Sergiyi hakkıyla gezmek 30 dakikayı alacaktır.
Tarih ve Ziyaret Bilgileri: 5 Ocak – 22 Mart tarihleri arasında açık ve ücretsiz. Çarşamba, Perşembe, Cumartesi günü 14:00 – 18:00 arası veya randevu ile.
Adres: Gümüşsuyu Mah. Kazancı Yokuşu Sok. No: 39 Emek Apt. Beyoğlu – İstanbul.
3- “Herkes Heyecanlanır Sanmıştım.”, Nazım Dikbaş
Gördüklerimiz: Sergide sanatçı Nazım Dikbaş’ın alamet-i farikası haline gelmiş çok sayıda konuşan kafa çizimini görüyoruz. Bu resimlerden oluşan 7-10 karelik hikayeler ve çeşitli duvar yerleştirmeleri ile sanatçı defterleri serginin ana malzemelerini oluşturuyor. Dikbaş’ın işlerinde kimi zaman hikmetli, kimi zaman alaycı, kimi zaman klişe, kimi zaman da son derece özgün cümleler kuran bu karakterler, sergi izleyicisine sürekli olarak bu sözleri bir yerden hatırlıyorum duygusu yaratacak bir doğallıkla konuşuyor.
Serginin Özü: Sanatçının altıncı solo sergisindeki odak, sergi başlığının da işaret ettiği gibi heyecan duygumuz. İnsanın temel özellikleri, asal duyguları, dünyada olup biten karşısında gösterdiği reaksiyonlar ve yaratıcılığa giden yolun tepkileri neler diye soran sanatçı, heyecanın bu soruların cevaplarından biri olduğunu, heyecanlanarak tekrar tekrar kendimizi bulduğumuzu ve ancak heyecanlanırsak sakin kalıp sükûnete erişebileceğimizi, sergi için kurguladığı karakterlere söylettiği metinler üzerinden işaret ediyor.
Mekânın Özellikleri: Türkiye’deki ilk edebiyat evi olarak kurgulanan Kıraathane çok disiplinli bir entelektüel merkez olarak çalışıyor. Sergiler, konuşmalar, film gösterimleri, atölyeler, okuma kulüpleri, imza günleri gibi çok farklı etkinliklerin gerçekleştiği binanın girişinde de güzel bir kafe bulunuyor.
Ne kadar sürer? Sergiyi hakkıyla gezmek ve eserlerdeki yüksek dozda mizah içeren metinlerin hepsini okumak yaklaşık 1 saati alacaktır.
Tarih ve Ziyaret Bilgileri: 12 Ocak – 16 Şubat tarihleri arasında açık ve ücretsiz. Pazar hariç her gün 11.00 – 18.00 arası.
Adres: Asmalı Mescid Mahallesi, Yemenici Abdüllatif Sokak, No.1 Beyoğlu – İstanbul.
4- Üç İç Ülkenin Denizi, Handan Börüteçene
Gördüklerimiz: Handan Börüteçene'nin kırk yılı aşkın süredir ürettiği, mezuniyet projesinden ödüllü enstalasyonlarına, terracotta serilerinden İstanbul'un kamusal alanlarına yerleştirilen büyük ölçekli heykellere kadar geniş bir koleksiyondan oluşan “Üç İç Ülkenin Denizi” sanatçı üzerine yapılmış en kapsamlı sergi.
Serginin Özü: Anadolu ve Trakya coğrafyasından ilham alarak isimlendirilen sergi, Börüteçene'nin arkeoloji, tarih ve doğa odaklı sanatını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Sanatçının tutkularını, işlediği temaları ve sürekli takip ettiği konuları bütünleştirerek, bellek yitimine karşı duran bir sanat pratiğinin izini sürüyor.
İlginç Detaylar: Sanatçının sanatsal düşüncelerini yansıtan notlar, çizimler ve şiirler içeren “doğum yazıları” sergide Börüteçene’nin sanat işleriyle bir arada görülebilir. Ayrıca koleksiyonerlerden ödünç alınamayan eserlerin yerleri boş bırakılıp, yanlarına ödünç alınamadığına dair bilgilendirmeler konması da, sanat işlerinin kamusallığı adına yapılan son derece önemli bir jest.
Düzenleyen: Salt Program ekibinden Amira Akbıyıkoğlu, Gülce Özkara ve Deniz Özgültekin.
Mekânın Özellikleri: 2011 yılında, Garanti Bankası'nın kültürel projelerini desteklemek amacıyla oluşturulan Salt, sanat, mimarlık, tasarım, kent araştırmaları ve sosyal bilimler alanlarındaki sergiler, araştırmalar ve yayınlar yapar. Salt Beyoğlu’nun İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi binası, 19. yüzyılın sonlarına dayanır ve geçmişte apartman olarak kullanılmıştır. Bina, Salt'ın kurulmasıyla birlikte sanat ve kültür faaliyetlerine ev sahipliği yapacak şekilde yeniden tasarlanmış ve restore edilmiştir. Mimari açıdan, tarihi yapısının korunduğu ve modern tasarımla bütünleştirildiği bir özellik gösterir. Salt Beyoğlu’nda sergi mekânlarının dışında, Açık Sinema, Mutfak, Kış Bahçesi ve Robinson Crusoe 389 kitabevi de bulunur.
Ne kadar sürer? Sergiyi hakkıyla gezmek en az 1 saati alacaktır.
Sergiye ek: 16 Ocak, 24 Şubat, 9-27 Mart ve 3 Nisan tarihlerinde serginin ücretsiz turları yapılmaktadır.
Tarih ve Ziyaret Bilgileri: 14 Nisan’a kadar açık ve ücretsiz. Salı-Cumartesi 11.00-19.00
Pazar 11.00-18.00.
Adres: İstiklal Caddesi 136, Beyoğlu – İstanbul.
5- “Mâzîden Âtîye Zarâfet - Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminden Cumhuriyetin İlk Yıllarına Kadın Kıyâfetleri”
Gördüklerimiz: Sergi, 19. yüzyıldan itibaren Osmanlı ve Türk toplumundaki seçkin kesime mensup kadınların giydiği, çoğu özel terzi ve markaların etiketlerine sahip gelinlikler, davet kıyafetleri, sokak elbiseleri, binici giysileri ile çanta ve şemsiye gibi aksesuarları içeriyor.
Serginin Özü: Gördüklerimizin ötesinde sergi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu ve Cumhuriyet döneminde gerçekleşen modernleşme reformlarının kadın kıyafetlerine etkisi, kadının toplum hayatındaki yeri ve kazandıkları haklar gibi konuları içeriyor.
İlginç Detaylar: Öne çıkan parçalar arasında, Atatürk'ün eşi Latife Hanım'a ait iki elbise, sergi mekanına da ismini veren Abdülmecid Efendi'nin eşinin gelinliği, Osman Hamdi Bey'in "Gezintide Kadınlar" tablosu ve Atatürk’e ait kişisel eşyalar bulunuyor.
Mekânın Özellikleri: Sergi, İstanbul’un Anadolu yakasında, tarihi Abdülmecid Efendi Köşkü'nde yer alıyor. Köşk, 19. yüzyılın sonlarında Mısır Hıdivi İsmail Paşa tarafından av ve dinlenme köşkü olarak yaptırıldı ve daha sonra Sultan II. Abdülhamid tarafından satın alınarak Abdülmecid Efendi'ye tahsis edildi. Halife Abdülmecid Efendi'nin yazlık olarak kullandığı köşk, sanat ve edebiyat toplantılarına ev sahipliği yapmış bir tarihi yapıdır. 2011'de Koç Holding tarafından satın alınan bina, Koç Grubuna ait çeşitli koleksiyonların sergilendiği kapsamlı sunumlarla zaman zaman ziyarete açılıyor.
Düzenleyenler: Sadberk Hanım Müzesi - Küratörler Hülya Bilgi, Şebnem Eryavuz ve Bahattin Öztuncay.
Ne kadar sürer? Sergiyi hakkıyla gezmek 1,5 saati alacaktır.
Sergiye ek: Kapsamlı sergi kataloğunda Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadın modasının evrimi, kadınların toplumsal yaşamdaki yeri, modanın sosyal sonuçları ve kadınların moda aracılığıyla kendilerini ifade ediş biçimleri ile ilgili makaleler bulunuyor. Katalog bölümünde ise “Gelin Kıyâfetleri”, “Özel Gün Kıyâfetleri”, “Sokak Kıyâfetleri”, “1920-1930’lardan Özel Gün Kıyâfetleri”, “Gündelik ve Spor Giyim”, “Her Daim Şık! Atatürk’ün Özel Eşyaları” başlıkları altında gruplandırılan kısımlar serginin teşhir düzenini yansıtıyor.
Tarih ve Ziyaret Bilgileri: 19 Mayıs 2024'e kadar açık ve ücretsiz. Pazartesi hariç her gün 11:00-19:00 arası.
Adres: Kuşbakışı Cad. No.18, Kuzguncuk, Üsküdar – İstanbul.
6- “Türk Resmini İzlemek”
Gördüklerimiz: Serginin ilk katı 19. Yüzyıldan Osman Hamdi Bey, Hoca Ali Rıza, Süleyman Seyyid Bey, Şeker Ahmet Paşa gibi Türk resminin öncülerinin eserlerini, diğeri ise 20. Yüzyıldan Nurullah Berk, Abidin Dino, Zeki Faik İzler, Elif Naci, Cemal Tollu gibi isimlerle daha yakın dönem sanatçılardan Devrim Erbil, Özdemir Altan, Burhan Doğançay ve Bedri Baykam’ın eserlerini içeriyor.
Serginin Özü: Türkiye İş Bankası’nın 900’ün üzerinde sanatçıya ait 2700 eserlik koleksiyonundan bir kesiti içeren sergi, Türkiye sanat tarihinde alışık olduğumuz dönemlendirmelere uygun bir şekilde kısımlara ayrılmış ve ayrıca “Deniz Coşkusu”, “Anadolu Esinlenmeleri” ve “Kadın Portreleri” gibi tematik bölümlendirmeler de yapılmış. Ziyaretçilerin Türk resim sanatı tarihine dair genel bir izlenim edinmesi ve ünlü resimleri yakından görebilmesi açısından önemli.
İlginç Detaylar: İbrahim Çallı’nın “Gül Koklayan Kadın”, Feyhaman Duran’ın “Mavi Şalvarlı”, Osman Hamdi Bey’in “İftardan Sonra” ve Fikret Otyam’ın “Güzel Gözlü” gibi ünlü resimleri görmek mümkün.
Düzenleyen: İş Sanat ve Türkiye İş Bankası Müzesi - Küratör Prof. Dr. Gül İrepoğlu.
Ne kadar sürer? Sergiyi hakkıyla gezmek 45 dakika alacaktır. Ancak aynı binanın alt katlarında devam eden diğer sergi için de bir o kadar vakit ayırmak planlanabilir.
Sergiye ek: Sergiye ek olarak müzenin kurucu küratörü İrepoğlu tarafından hazırlanan “Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’nun Işığında Türk Resmini İzlemek” isimli iki ciltlik bir de kitap var. Birinci ciltte Türk resim tarihinin gelişimi anlatılırken, ikinci ciltte ise 1940’lardan itibaren koleksiyona dahil edilen eserler yer alıyor.
Mekânın Özellikleri: 1900’lü yıllarında başında zemin katı ticari, üst katları konut olarak inşa edilen bina 63 yıldır İş Bankası Beyoğlu Şubesi olarak hizmet verdikten sonra restore edildi. Korunması gerekli kültür varlığı tescilli yapı altı katlı ve Beyoğlu’nda 20. Yüzyıldan kalan binalar içinde dikkat çeken örneklerden biri.
Tarih ve ziyaret bilgileri: Sergi müzenin kalıcı sergilerinden sayıldığı için uzun süre devam etmesi bekleniyor. 2023 sonuna dek müzeyi girişleri ücretsiz.
Adres: İstiklal Caddesi No: 144, Beyoğlu – İstanbul.
7- “Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi”
Gördüklerimiz: Sergi İstanbul’a panoramik bakan sanatçıların resim, baskı ve fotoğraflarıyla birlikte, yangınlardan sanayileşmeye farklı konularda kullanılan İstanbul panoramalarını arşiv belgeleri üzerinden bir araya getiriyor.
Serginin Özü: 360 derece manzara konseptinin cazibesi üzerinden panorama formunun geçmişi ele alınıyor. Pera Müzesi'nin de bulunduğu Tepebaşı, İstanbul'a panoramik olarak bakılabilen noktalardan bir tanesi. O nedenle serginin ismi de “Tam Yerinden: İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi” konmuş.
İlginç Detaylar: 19. yüzyıldan olup, daha önce hiç yayınlanmamış ve sergilenmemiş bir İstanbul panorama çiziminin 360 derecelik büyükçe bir yerleştirmesinin içinde gezinebiliyorsunuz.
Mekânın Özellikleri: 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından inşa edilen yapı ilk olarak Bristol Oteli olarak kullanılmış. 2002 yılına kadar bir bankanın genel müdürlüğü olarak kullanılan bina, orijinal cephesi korunarak müzeye çevrilmiş.
Düzenleyen: Pera Müzesi – Küratörler: Çiğdem Kafescioğlu, K. Mehmet Kentel ve M. Baha Tanman.
Ne kadar sürer? Sergiyi detaylıca gezmek 1 saati dakika alacaktır. Müzedeki diğer sergileri de detaylı gezmek isterseniz, toplamda 2,5 saat ayırabilirsiniz.
Sergiye ek: Sergiye eşlik eden katalogda küratörler dahil 7 makale panorama tarihine ve İstanbul panoramalarına yer veriyor. Kataloğun içinden, sergide yerleştirmesi bulunan ve duvarınıza asabileceğiniz anonim panoramik İstanbul çizimi de ek olarak çıkıyor.
Tarih ve ziyaret bilgileri: 24 Mart 2024’e kadar devam eden sergi Pazartesi günleri hariç ziyaret edilebilir. Müze giriş ücretleri 50-100 TL arasında değişiyor.
Adres: Meşrutiyet Caddesi No:65, Beyoğlu – İstanbul.