Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Farklı sanat dallarından Haziran ayı sergilerini derlediğimiz Vogue Sergi Rehberi yayında. Resim, heykel ve fotoğraf sergileri de dahil olmak üzere öne çıkan güncel sergileri Vogue Türkiye ile keşfedin!
Bu ayki sergi rehberi sizi farklı kavramlar üzerine düşünmeye sevk edecek 4 sergiden oluşuyor. offgrid art project'te devam eden Oyuna Davet sergisi ile peluş oyuncaklar arasında ve pembe silahların yarattığı sevimli tekinsizlik içinde, bir bebek evinin odalarındaki sıradışı figürleri incelerken çocukluğunuz ve kimliğiniz üzerine düşüncelere dalabilirsiniz. Oyun dediğimiz şey yalnızca bir çocukluk etkinliği değil de bastırılmış olanın ortaya çıktığı rahatsız edici bir deneyim olabilir mi?
ARTER'de devam eden İçinde Yaşadığımız Deri sergisinde yer alan sanatçı Koray Ariş'in buluntu nesnelerle yeni bir yorum getirdiği heykelleri ise çocukluğunuza dair anılarınızı hatırlamanızı ve kendinize yeni sorular sormanızı sağlayabilir. Zira sokakta şeklini veyahut rengini beğendiği her nesneye elini atmak bir çocukluk refleksi değil de nedir? Büyüyünce bunu neden bırakırız?
Peki ya bir kentte yaşamı kimlerle paylaşıyoruz? Sokak hayvanları, bitkiler ve hatta yapılı çevrenin kendisi... Gerçekten paylaşıyor muyuz yaşamı onlarla? Salt Beyoğlu'ndaki Hayvanların Yaşamı sergisi, insan-hayvan ilişkisini belirleyen toplumsal hiyerarşileri tartışmaya açarken ortak yaşam ve farklı birliktelik ihtimallerine dair arayışları da ortaya koyuyor. Özellikle 1910 yılında 80 binden fazla sokak köpeğinin şehrin en uzak ve küçük adası olan Sivriada’ya sürgün edilmesinden günümüze, İstanbul’da köpeklerin yaşamını kuşatan söylemlerin, değişen mekânsal politikaların, idari ve hukuki süreçlerin izini süren Mine Yıldırım’ın arşiv ve araştırma projesi İhtimam ile Şiddet Arasında: İstanbul’un Köpekleri çok güncel bir meselenin tarihini öğrenmeniz açısından oldukça önemli. Macar Kültür Merkezi'ndeki bir fotoğraf sergisi ise bize pek de uzak olmayan bir coğrafyadaki Art Nouveau mimariyi keşfetme olanağı sunuyor. Belki bu sergi size ilham verir ve yaşadığınız kentteki Art Nouveau mimarinin izini sürmeye başlarsınız.
Koray Ariş, İsimsiz, 1996-1998, Ahşap, deri, 203 x 69 x 40 cm Fotoğraf: Dilan Saray
Gördüklerimiz: İçinde Yaşadığımız Deri, sanatçı Koray Ariş’in farklı dönemlere ve serilerine ait heykellerini, atölyesindeki üretim süreçlerini belgeleyen nesneler ve malzemelerle mekâna özgü bir kurgu içinde bir araya getiriyor. Sergiyi oluşturan 300’e yakın yapıt ve nesne, sanatçının altmış yıla uzanan heykel pratiğine figür, ten, tını, hareket ve denge gibi eserlerindeki merkezi temaların merceğinden kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlıyor.
Serginin Özü: İçinde Yaşadığımız Deri, Koray Ariş’in 1982’den bu yana çalışmalarını sürdürdüğü Çatalca’daki atölyesinde sanat, yaşam ve doğa arasında ördüğü bağlardan hareketle şekil alıyor. Bu alanın giriftliğini ve farklı formlar arasında sağladığı komşulukları benimseyen sergi, Ariş’in ahşap, metal, buluntu nesneler ve özellikle deri ve köseleyi kullanarak ürettiği eserleriyle heykel sanatına yaptığı özgün katkıların izini sürüyor.
Koray Ariş'in dostları için deriden yaptığı maskeler, 1980-1990. Fotoğraf: Dilan Saray
İlginç Detaylar: Bu serginin fikri, küratör Selen Ansen'in pandemi döneminde Koray Ariş'in Çatalca’daki atölyesini ziyaret etmesiyle oluşmuş. Pandemi döneminde Ariş'in Çatalca'da dolaşıp topladığı taşlar ve kabuklar gibi buluntu nesneleri heykelle buluşturduğu eserleri, ziyareti sırasında Ansen'i oldukça etkilemiş. Öte yandan serginin giriş kısmındaki duvarın bir kısmı, Ariş'in anne ve babasının da eserlerine yer veren oldukça “kişisel” bir bölüm olarak kurgulanmış. Ariş, sanatla iç içe olan bir aileye mensup zira anne ve babası Akademi çıkışlı. Bu duvarda, babası Latif Ariş'in tasarladığı reklam afişleri ve annesi Nezihe Eriş’in süslediği pişirilmiş tabaklar var. Bu bölüm, Ariş'in hep hayali olan anne ve babası ile birlikte bir sergi açma hayaline en çok yaklaştığı alan zannımca.
Düzenleyen: ARTER
Tarih: Sergiyi 3 Ağustos 2025'e kadar Salı-Pazar 11:00 - 19:00 ve her Perşembe: 11:00 - 20:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Eser detay: Ece Haskan, Dollhouse, 2025, Tuval üzerine yağlıboya, 220x160 cm
Gördüklerimiz:Oyuna Davet sergisi iki sanatçının, Ece Haskan ve Nathalie Rey'in eserlerini bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Nilay Yerebasmaz'ın üstlendiği sergi, sanatseverleri kimlik, hafıza ve arzu kavramları etrafında düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Sergi, Haskan ve Rey'in toplam 11 eserini kapsıyor.
Serginin Özü:Oyuna Davet, sahneleme, performans ve bilinçaltına dokunan çalışmalarıyla izleyiciyi hem eğlenceli hem de rahatsız edici bir deneyime davet ediyor. Sanatçılar, oyunu kimi zaman bir sığınak kimi zaman bir yüzleşme aracı olarak sunarken çocukluğun masumiyetinden bastırılmış travmalara uzanan çok katmanlı anlatılar kuruyor.
Eser detay: Nathalie Rey, Bunnies, 2023, Peluş oyuncaklar, Değişken boyutlar. Fotoğraf: Dilan Saray
İlginç Detaylar: Ece Haskan sergideki eserleriyle oyun kavramına dikkat çekiyor. Günlük yaşamın dışında, neşe ve eğlence amacıyla gerçekleştirilen oyunların hem bizi gerçeklikten ne ölçüde uzaklaştırdığına hem de aslında gerçekliğin bir yansıması olup olmadığına dair sorular ortaya koyuyor. Rey'in sergi mekanına adım atar atmaz dikkatinizi çeken "Rabbits" yerleştirmesi ise pelüş tavşanlar, oyuncak silahlar ve hedef tahtaları aracılığıyla arzunun çelişkili doğasını hem eğlenceli hem de tehditkâr bir dille tartışmaya açıyor.
Düzenleyen: offgrid art project
Tarih: Sergiyi 28 Haziran 2025'e kadar Pazartesi hariç her gün 12.00 - 19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Kapak fotoğrafındaki eser detay: Ece Haskan, Dollhouse, 2025, Tuval üzerine yağlıboya, 220x160 cm
Gördüklerimiz: Macar Kültür Merkezi, fotoğraf sanatçısı Dorka Demeter’in Avrupa’da Art Nouveau mimarinin izini sürdüğü Mimari İhtişam: Macar Art Nouveau sergisine ev sahipliği yapıyor. Demeter, Macaristan’ın krallık döneminde sahip olduğu topraklara yayılan bu zengin mimari mirasa genel bir bakış sunmayı amaçlıyor ve bu anlamda Macaristan’a özgü Art Nouveau üslubunun da bir elçisine dönüşüyor.
Serginin Özü: Demeter fotoğraflarıyla sergide Budapeşte'den (Macaristan) Târgu Mureș'e (Romanya), Bratislava'dan (Slovakya) Subotica'ya (Sırbistan) aynı üslupta üreten mimar ve sanatçıların eserlerini sunuyor.
İlginç Detaylar: Transilvanya'da doğan, Art Nouveau'ya olan tutkusunu annesinden miras alan ve son on dört yıldır Brüksel'de yaşayan Demeter, burada ilk COVID karantinası sırasında şehrin Art Nouveau mirasını derinlemesine keşfetme fırsatı bulmuş. O dönemde, Instagram’da açtığı @magic.of.artnouveau başlıklı profili altmış binden fazla takipçisiyle birlikte dünya çapında yalnızca bu üsluba adanmış en büyük profil olma özelliğine sahip olmuş. Bunu, Brüksel'in Art Nouveau mirasına odaklanan @artnouveau.brussels başlıklı diğer profili takip etmiş. 2022 yılında Reseau Art Nouveau Network'ün (RANN) bireysel üyesi olan Demeter, seyahat ettiği her yerde Art Nouveau’nun şaheserlerini fotoğraflamaya devam ediyor.
Düzenleyen: Macar Kültür Merkezi
Tarih: 13 Haziran 2025'te ziyarete açılacak sergiyi 31 Ağustos 2025'e kadar Liszt Enstitüsü - Macar Kültür Merkezi İstanbul'da ziyaret edebilirsiniz.
Füsun Onur'un 2009’da kaybettiği kedisinin anısına yaptığı Tekire Ağıt eserinden detay. Fotoğraf: @salt_online
Gördüklerimiz:Hayvanların Yaşamı, insan ile hayvanın tarih boyunca değişen, müşterek varoluştan tahakküme farklı boyutlar alan ilişkisini keşfe çıkıyor. Sergi, adını Güney Afrikalı yazar J. M. Coetzee’nin insan merkezci bakışı sorgulayarak hayvana yönelik empati ve şefkati irdelediği aynı isimli romanından alıyor. Salt Beyoğlu’nun Forum alanındaki Ses Mekânı'yla başlayan sergi, yapının ikinci ve üçüncü katlarına yayılıp Kış Bahçesi’nde sonlanıyor.
Serginin Özü: 2023 yılında vefat eden Almanya-Irak kökenli aktivist sanatçı Lin May Saeed’in hayvanlara karşı zorbalıkları hicvettiği işleri, serginin düşünsel merkezini oluşturuyor. Saeed’in çalışmalarını Türkiye ve farklı coğrafyalardan sanatçıların işleriyle bir araya getiren seçki, İstanbul’un sokak köpeklerine odaklı bir arşiv ve araştırma projesinin sunumunu da içeriyor. Hayvanların Yaşamı, insan-hayvan ilişkisini belirleyen toplumsal hiyerarşileri tartışmaya açarken ortak yaşam ve farklı birliktelik ihtimallerine dair arayışları da ortaya koyuyor.
Eser detay: Necla Rüzgar, Neysem Oyum / I am what I am, 2020. @salt_online
İlginç Detaylar: İkinci katta yer alan Mine Yıldırım’ın arşiv ve araştırma projesi İhtimam ile Şiddet Arasında: İstanbul’un Köpekleri, 1910 yılında 80 binden fazla sokak köpeğinin şehrin en uzak ve küçük adası olan Sivriada’ya sürgün edilmesinden günümüze, İstanbul’da köpeklerin yaşamını kuşatan söylemlerin, değişen mekânsal politikaların, idari ve hukuki süreçlerin izini sürüyor.
Düzenleyen: Salt Beyoğlu
Tarih: Sergiyi 10 Ağustos 2025'e kadar Salı-Cumartesi 11.00-19.00 ve Pazar 11.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.