Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Farklı sanat dallarından Nisan ayı sergilerini derlediğimiz Vogue Sergi Rehberi yayında. Resim, heykel ve çağdaş tekstil sanatı sergileri de dahil olmak üzere öne çıkan güncel sergileri Vogue Türkiye ile keşfedin!
Nisan ayı bitmeden görmeniz gerektiğini düşündüğüm bu 4 serginin ortak özelliklerinden biri tamamının yaşayan sanatçıların eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor olması. Peki bu neden önemli? Her serginin ayrı bir kavramsal çerçevesi olsa da bu sanatçılarla aynı çağa tanıklık ediyor olmak, eserlerini anlamlandırmaya çalışırken tanıdık meselelerden yola çıkmak, sanatın diyalog başlatan ve insana iyi gelen, ona yalnız olmadığını hissettiren yanını ortaya çıkarıyor bana göre. Pera Müzesi'nde Marcel Dzama’nın muzip eserlerinden fırlayan bir Elon Musk ya da Trump figürü örneğin ya da Akbank Sanat'taki nokta/çizgi/nokta: SOS sergisinde Arda Diben'in distopik kent manzaraları size hiç yabancı gelmeyecek.
Anna Laudel Istanbul'daki Belkıs Balpınar sergisi ise yaşayan bir sanatçıya ait retrospektif sergisi olması özelliğiyle ayrıca bir önem teşkil ediyor. Türkiye'de bu sergiler için ne yazık ki sanatçının hayatını yitirmesi beklendiğinden 84 yaşındaki Balpınar'ın 40 yılı aşkın sanat pratiğini üstelik monografik bir kitapla birlikte kutlayan bu sergi ayrıca değerli.
Bu 4 serginin bir diğer ortak özelliği de Beyoğlu'nda konumlanıyor olmaları. Bahar kendini iyiden iyiye hissettiriyorken bir hafta sonu yolunuzu semte düşürebilir ve kendinize bir sanat günü düzenleyebilirsiniz. Şehirde flanör olmak için güzel zamanlar...
Eser: Elif Uras, Fotoğraf: Dilan Saray
Gördüklerimiz: Küratörlüğünü yazar ve sanat danışmanı Anlam de Coster'in üstlendiği karma sergi Yanardağ Sevdalısı, ilhamını Susan Sontag'ın aynı adlı eserinden alıyor. Sergide, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika, Avrupa’nın farklı ülkelerinden ve Türkiye’den 40’a yakın sanatçı yanardağların yaratıcı ve yıkıcı gücünün evrensel sembolizmini keşfe çıkıyor. 18. yüzyıldan günümüze uzanan seçkide, 15’ten fazla sanatçının sergiye özel olarak ürettiği eserler ise izleyiciyle ilk kez buluşuyor.
Serginin Özü: Sergi, sanatçıların volkan metaforunu kullanarak insan olmanın derinliklerine nasıl indiğini araştırıyor. “Bu serginin konusu bir jeolojik fenomenden öte yanardağ metaforunu sanatçıların perspektifinden okumaya çalışmak,” sözleriyle açıklıyor Anlam de Coster sergiyi anlatırken. Yanardağlar bir yandan doğanın kontrol edilemez gücünü ve insanın kırılganlığını bize hatırlatırken, öte yandan kaostan doğan dönüşüm ve verimlilik döngülerinin sürekliliğini de simgeliyor. Bireysel olanın ötesinde ise yanardağlar mitolojik ve kültürel anlatılarla da güçlü bir bağ kuruyor. Bu çok katmanlı bakış açısı serginin özünü oluşturuyor.
İlginç Detaylar: 39 sanatçıdan oluşan karma sergide Hera Büyüktaşcıyan, Ahmet Doğu İpek, Elif Uras gibi sanatçıların yanı sıra Türkiye'de ilk defa sergilenen 19 sanatçı bulunuyor.
Serginin sonunda konumlanan oda ise “bir yanardağ sevdalısının odası” olarak kurgulanmış. Burada yanardağlar ile ilgili efemera, yanardağlar hakkında başta sergiye ilhamını veren Sontag'ın kitabı olmak üzere çeşitli kitaplar ve kokular bulunuyor.
Düzenleyen: Galerist
Tarih: Sergiyi 26 Nisan'a kadar pazar günleri hariç 11:00 - 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Serginin küratörü Anlam de Coster'in röportajını okumak için tıklayın.
Kapak fotoğrafındaki eser: Zoë Paul, When You Are Sad, When You Are Alone, When No One Else Comes You Can Summon Spirits to Keep You Company - Deukalion, 2025, Kâğıt üzerine yağlı pastel.
Fotoğraf: Dilan Saray
Gördüklerimiz: Marcel Dzama’nın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Marcel Dzama: Ay Işığıyla Dans - Arkadaşı Raymond Pettibon’dan küçük bir yardımla sanatçının çizim, film ve heykel gibi farklı disiplinlerdeki üretimlerini bir araya getiriyor. Dzama’nın eserleri, ilk bakışta popüler kültürden ve güncel siyasetten tanıdık ögeleri bir araya getiren çok katmanlı ve mizahi bir anlatı sunuyor; ancak yakından incelendiğinde, sanat tarihine dair zengin birikimi ve dünya tarihinden evrensel meseleleri ele alış biçimi ortaya çıkıyor.
Serginin Özü: Sergi, Dzama'nın sanat pratiğinde öne çıkan üç temel temayı mercek altına alıyor: Kötü yönetimlerin eleştirisi, çevresel yıkım ve savaşın sebep olduğu felaketler. Dzama, bu konuları kimi zaman kara mizahla kimi zaman da Dadaizmin en önemli temsilcilerinden, adaşı Marcel Duchamp’tan esinlendiği satranç metaforuyla ele alıyor.
Fotoğraf: Dilan Saray
İlginç Detaylar: Dzama’nın New York’lu sanatçı dostu Raymond Pettibon ile ortak çalışmaları serginin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Dzama ve Pettibon, satranç tahtasındaki iki rakip gibi bir yaratıcı diyalog içinde eserlerini ortaya çıkarıyor. Dzama’nın gerçeküstü karakterleri, Pettibon’un politik eleştirileri ile birleşerek izleyiciyi toplumsal meseleler üzerine derinlemesine düşünmeye davet ediyor. Öte yandan bu çalışmalar, sanatın bir diyalog alanı olarak nasıl işleyebileceğine dair güçlü bir örnek oluşturuyor.
Düzenleyen: Pera Müzesi
Tarih: Sergiyi 17 Ağustos’a kadar Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Fotoğraf: IG @annalaudel.gallery aracılığıyla Hadiye Cangökçe
Gördüklerimiz: Zamanla Dokunanlar sergisi, çağdaş tekstil sanatının önde gelen isimlerinden sanatçı Belkıs Balpınar’ın 1986’dan günümüze uzanan eserlerini derleyerek sanatçının 40 yılı aşan sanat pratiğini kutluyor. Belkıs Balpınar, geleneksel kilim dokuma (düz dokuma) tekniğini çağdaş sanatla birleştirerek deneysel bir dokuma yöntemi geliştirmiştir. Balpınar’ın kariyerinin tüm dönemlerinden eserleri bir araya getiren sergi de sanatçının 1986’dan günümüze uzanan sanatsal pratiğini ve öncü estetik devrimini gözler önüne seriyor.
Serginin Özü: Sergi Belkıs Balpınar’ın öncü, araştırmacı ve yaratıcı kimliğini de vurguluyor. Sanatçı, renkler, sembolik motifler ve dokuma teknikleri konusundaki engin bilgisiyle tekstil sanatına hem biçimsel hem de kuramsal yenilikler kazandırıyor. Balpınar, Anadolu kültürünün en eski sanat formlarından biri olan kilim dokumayı geleneksel kalıplarından özgürleştirerek zamanı, mekânı, boyutu ve derinliği içine alan yeni bir ifade alanı yaratıyor.
İlginç Detaylar: Sergiye eşlik eden bir de kitap var: Belkıs Balpınar: Zamanla Dokunanlar. Monografik kitabın editörlüğünü Türkiye sanat dünyasının önde gelen araştırmacı, sanat yazarı ve eleştirmenlerinden Dr. Necmi Sönmez üstlenmiş. Kitap, Balpınar’ın geleneksel kilim dokuma tekniğini modern bir görsel dile dönüştüren sanat pratiğini kapsamlı görsel içerikle inceliyor. Kitabın yazarları arasında, Almanya ve İspanya’da yaşayan, sanat tarihi, müzikoloji ve Alman dili ve edebiyatı uzmanı Dr. Sabine Maria Schmidt de yer alıyor.
Düzenleyen: Anna Laudel Istanbul
Tarih: Sergiyi 27 Nisan'a kadar Salı’dan Cumartesi’ye 12.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Eser: Arda Diben, City Killer, Kağıt üzerine akrilik kalem
Gördüklerimiz: Küratörlüğünü Hasan Bülent Kahraman'ın yaptığı nokta/çizgi/nokta: SOS sergisinde Deniz Aktaş, Arda Diben, Tuğçe Diri, Lara Sayılgan olmak üzere 4 sanatçının farklı boyut ve tekniklerdeki eserlerini görüyoruz.
Serginin Özü: Sergide çizmek eylemi ve çizgi kavramı üzerine farklı bakış açıları ve düşünce pratiklerinin bir araya geliyor. Hasan Bülent Kahraman'ın kaleme aldığı sergi metnine göre “Nokta, çizgi, nokta- çizimin gerçekliğidir. Kalemin ucu noktadır. Kalemin yürüyüşü çizgi. Ve bu bir SOS’tir. Çizim dünyayı yenilemenin anahtarıdır. Her anahtar bir kilidi açmak içindir. SOS, nokta-çizgi-nokta yeni bir dünyaya çağrıdır. Kendine kapanmış, belleklerimizde çökelmiş, çürümekte olan bir dünyadan yeni bir düzene, geometriye çağrı.”
İlginç Detaylar: S.O.S, Mors alfabesinde acil durum sinyali anlamına geliyor. Sergi buna göre bir nokta, bir çizgi ve bir noktanın yan yana geldiğinde bir çığlık ve bir kurtuluş umudu yarattığı fikrinden yola çıkıyor.
Düzenleyen: Akbank Sanat
Tarih: Sergiyi 9 Mayıs'a kadar Salı'dan Cumartesi'ye 10:30 - 19:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.