Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dinlenme ve keşif sezonunu açmak üzere olduğumuzun müjdeleyicisi Haziran ayı boyunca dinlendirirken düşündüren güncel sergilerin sanat kapılarını birlikte aralıyoruz.
Gördüklerimiz: Fotoğraf sanatının değerli isimlerinden Ara Güler’in 21-27 Mayıs 1952 tarihleri arasında Jamanak gazetesinde yayımlanan “Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte” başlıklı yazı dizisini alan Kumkapı Balıkçıları başlıklı sergiye ilham olan yazı dizisi ve ona eşlik eden fotoğraflar, günümüzde artık var olmayan Küçük Deniz Sokağı, balıkçı barınağı ve oradaki yaşam tarzına ışık tutuyor. Ara Güler arşivinden Kumkapı’ya ilişkin daha önce sergilenmemiş fotoğraflar, efemera ve Ara Güler’in yaratıcı editoryal süreciyle seçimlerini gösteren kontakt baskılardan örneklerle ilk kez izleyicisiyle buluşturuyor.
Serginin Özü: Ara Güler’in henüz 24 yaşındayken yayımlanan “Kumkapı Ermeni Balıkçılarıyla Birlikte” yazı dizisiyle foto muhabirliği alanında erken yaşta kendine bir yer edinmesini ve mesleğinde ün kazanmasını sağlayan önemli çalışmalarından biri olarak tarihe geçen söz konusu foto-röportaj, sanatçının yakın gelecekteki başarılı uluslararası kariyerinin de habercisi niteliğinde.
İlginç Detaylar: 1952’den bu yana bölgeyi ve orada yaşayan insanları defalarca ziyaret eden Ara Güler, bir gün kaybolacağını bildiği bu özel bölgeyi, ona hayat veren balıkçı reislerini, tayfaları ve merametçileriyle birlikte fotoğraflayarak ölümsüzleştirmiş.
Düzenleyen: Ara Güler Müzesi
Tarih:Kumkapı Balıkçıları başlıklı sergi, Pazartesi günleri hariç Salı-Cumartesi saat 10:00-18:00 ve Pazar günleri saat 12:00-18:00 arasında 27 Ekim 2024’e kadar Yapı Kredi Bomontiada’daki Ara Güler Müzesi’nde ziyaret edilebilir.
Gördüklerimiz: Ekspresyonizm akımının öncülerinden Henri Matisse’in torunu sanatçı Jackie Matisse’in çalışmalarının birer imzası haline gelen uçurtmaları, Gill Eatherley’nin küratörlüğünü üstlendiği Uçurtma Zamanı başlıklı sergi aracılığıyla Arter’in ev sahipliğinde İstanbul’daki sanatseverlerle buluşturuluyor. Gökkuşağı (Arc-en-Ciel) uçurtmaları kare başlıklarıyla Arter’in binasının ön cephesinde belirirken, rengarenk desenleriyle tezat oluşturan Siyah Beyaz Uçurtmalar (1989) aşağı süzülerek atriumun derinliklerine doğru uzanıyor ve saf ipekten gövdeleriyle asılı duran Ahmedabad İpekleri (Ahmedabad Soie, 1981) onlara eşlik ediyor. Uçurtma Zamanı, dev bir mozaik izlenimi yaratan Gökyüzü Pireleri Sirki (Poux du Ciel, 1979) ve yelken kumaşından üretilerek bir ağ üzerine sabitlenmiş çok sayıdaki küçük uçurtmayı keşfetmeye devam etmek üzere izleyicileri Arter binasının -3. katına doğru bir kez daha yukarı bakmaya davet ediyor.
Serginin Özü: Gill Eatherley’nin küratörlüğünde sergilenen UçurtmaZamanı, Arter’in yüksek ve alçak tavanlı, aydınlık ve karanlık olmak üzere farklı alanlarında ilk kez boylu boyunca sergilenerek Matisse’in uçurtmalarına iç mekânda kapsamlı bir bakış sunuyor. Köklü sanatsal mirasa sahip olan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen sanatçı Jackie Matisse’in sanat yolculuğu, büyükbabası Henri Matisse’in “Elinizden başka herhangi bir iş geliyorsa sanatçı olmayın. Sanat fevkalade meşakkatli bir yoldur,” nasihatine kulak asmayıp sanat hayatına 1962 yılında uçurtmasını ormandaki ağaçların arasında kaybetmesiyle başlar ve bu tesadüfi olay Matisse’in kendi sanatsal kimliğini edinmesinin zemini hazırlar. Jackie Matisse kendi sanatında dünyanın dört bir yanından dinamik birer form olarak kabul ettiği uçurtmaları şekillendirmekten yaşamı boyunca vazgeçmez.
İlginç Detaylar: Galerinin giriş koridorunun sonundaki duvara asılı bir makine, kağıttan bir uçurtma kuyruğunu tavandan yere uzanan sonsuz renk döngüsüyle hışırtı eşliğinde hareket ettirirken hemen yanındaki raflara yerleştirilen Şişelenmiş Düşler (Rêves en Bouteille), buluntu malzemelerle üretilmiş ve suyla dolu farklı boyutlardaki şişelerin içinde yüzen uçurtma parçalarını izleyicilere sunuyor. Bir yandan da Deniz Kuyrukları (1983) isimli video, loş galeri alanında ziyaretçilerini karşılarken Molly Davies’in çektiği sualtı görüntülerini, David Tudor’ın okyanusun derinliklerinde kaydettiği seslerle bir araya getiriyor.
Düzenleyen: ARTER
Tarih: Pazartesi günleri ziyarete kapalı olan galerinin sergisi Salı ve Pazar günleri saat 11:00-19:00 arasında ve her Perşembe saat 11:00-20:00 arasında 15 Aralık 2024’e kadar Arter’de ziyaret edilebilir.
Gördüklerimiz: Küratörlüğünü Yasemin Demirci ve yakın dostu gazeteci İhsan Yılmaz’ın üstlendiği, Türkiye’nin önde gelen karikatüristlerinden Latif Demirci’nin yarım asırlık sanat geçmişi, İş Sanat’ın Yazan-Çizen LATİF DEMİRCİ başlıklı yeni sergisiyle sanatseverlerle buluşturuluyor. Latif Demirci’nin Gırgır dergisinden itibaren çizdiği bütün karikatürlerin orijinalleri, yayımlanmış versiyonları, kitaplaştırılmış albümleri ve daha önce görülmemiş suluboya çalışmalarıyla çizim defterleri arasında yürütülen kapsamlı bir arşiv niteliğindeki sergide, sanatçının “Canavar Koyun Orhan”, “Arap Kadri”, “Press Bey” gibi unutulmaz karikatürlerinin yanı sıra Yeni Gündem ve Nokta gibi haftalık dergilere çizdiği karikatürler ve Hürriyet gazetesinde yıllar boyu süren birinci sayfa karikatürlerinden örnekleri görebiliyoruz.
Serginin Özü: Özel seçkinin küratörlüğünü üstlenen, aynı zamanda Latif Demirci’nin kızı olan Yasemin Demirci, babasının özel eşyalarını ve çizimlerini toparlamaya başlayıncaya dek arşivinin ne kadar büyük olduğunu fark etmediğini ve daha önce hiç ortaya çıkarılmayan çizimlerini de içinde bulunduran bu arşivin görülmesinin çok önemli olduğunu düşündüğünü; seçkinin diğer küratörü İhsan Yılmaz ise Latif Demirci’nin karikatürlerinin Türkiye’nin son 30-40 yılının mizahi tarihi sayılabileceğini belirterek bu sergiyle hem sanatçının çalışmalarını hatırlatmayı hem de yeni kuşaklara onu tanıtmayı amaç eindiğini söyledi.
İlginç Detaylar: Latif Demirci’nin Caravaggio, Matisse, Rembrandt, Picasso, Degas ve Van Gogh gibi Batı sanatının önde gelen ressamlarının eserlerini Latifçe’ye çevirerek yeniden çizip boyadığı Çeviren Latif Demirci albümünden çizimler; Demirci’nin insan ve hayvanın gündelik yaşamdaki karmaşık ilişkisini hiciv ve usta işi çizgilerle anlattığı National Geoglatif albümünden örnekler ve Latife Tekin’in Berci Kristin Çöp Masalları romanı için çizdiği özel eserler de bu sergide izleyicilerle buluşturuluyor.
Düzenleyen: İş Sanat Kibele Sanat Galerisi
Tarih:Yazan-Çizen Latif Demirci sergisi her gün saat 9:00-19:00 arası 30 Haziran 2024 tarihine kadar Kibele Sanat Galerisi’nde görülebilir.
Gördüklerimiz: Pera Müzesi’nin Bauhaus Üniversitesi Weimar’dan Prof. Mona Mahall ve Yelta Köm yürütücülüğündeki “Temsil Pratikleri ve Politikaları” bölümü ve Bremen Sanat Üniversitesi’nden Prof. Aslı Serbest’in yürütücülüğündeki “Geçici Mekânlar” bölümü iş birliğiyle düzenlediği Ters Yüz PƎRⱯ başlıklı yeni sergisinde izleyicileri “Küreseller”, “Basamaklar” ve “Spekülasyonlar” başlıklı üç bölüm karşılıyor.
Serginin Özü: Serginin "Küreseller” başlıklı bölümünde, ışıklı tabelaların, havuzların, Guzmanya bitkisinin ve deterjan kokularının adaptasyonları küresel kenti bir harabe olarak taklit ve teşhir ederken, Pera Müzesi’nin Art Deco kafesinden ödünç alınan avize de kurumun cazibeli kırılganlığını vurguluyor. “Basamaklar” ise dünyayı, ya da bu bağlamda Pera bölgesinin merdiven ve rampalarla dolu kompleks ve parçalı kentsel topografyasını temsil etmenin imkansızlığıyla oluşan travmayı ele alıyor. Özellikle Bauhaus modernizminin ve genel olarak Batılılaşmış bir modernitenin yaygınlaştırdığı evrenselci biçim ve norm hayalini absürt hale getiriyor. “Spekülasyonlar” ise süregelen eşitsizlikleri ve şiddeti farklı bir şekilde harekete geçirerek gitgide soyutlaşan ve globalleşen küresel ekonomik, politik ve estetik spekülasyon ve değerlendirme süreçlerini yorumluyor.
İlginç Detaylar: Kendini hem giderek birbirine bağlanan hem de parçalanan bir dünyada kültürel kurumların rolünü keşfetmek için ortaklaşa bir pratiği benimseyen bir kurum olarak öneren Ters Yüz PƎRⱯ, İstanbul, İzmir, Tahran, Hong Kong, Osaka, Berlin, Weimar ve Almanya’nın çeşitli şehirlerinden mimar, sanatçı ve araştırmacıları bir araya getiriyor.
Düzenleyen: Pera Müzesi
Tarih: Pazartesi günleri ziyarete kapalı olan müzenin Ters Yüz PƎRⱯ başlıklı sergisi Salı-Cumartesi günleri saat 10:00-19:00 arası; Cuma günleri saat 10:00-22:00 arası ve Pazar günleri saat 12:00-18:00 arası 18 Ağustos 2024’e kadar görülebilir.
Gördüklerimiz: Dünya çapında ortaya koyduğu proje ve eserleriyle oldukça ilgi gören İzlandalı-Danimarkalı sanatçı Olafur Eliasson’un 30 yıllık kariyerini işaret eden kapsamlı ve özel bir seçki Olafur Eliasson: Senin beklenmedik karşılaşman başlıklı serginin aracılığıyla İstanbul Modern’de sanatseverleri ağırlamaya hazırlanıyor. Bu özel seçki Eliasson’un 30 yıllık kariyeri boyunca odağına aldığı ışık, su, hareket, algı, geometri ve çevre gibi konuları merkezinde bulunduracak.
Serginin Özü: Eliasson’un Türkiye’deki ilk sergisi niteliğindeki özel seçkinin küratörlüğünü müzenin küratöryel ekibinden Öykü Özsoy Sağnak, Nilay Dursun ve Ümit Mesci üstleniyor. Sergiye ev sahipliği yapacak olan İstanbul Modern, sanat eserlerinin ancak izleyicisiyle karşı karşıya geldiğinde tamamlandığını ve bu sebeple de Olafur Eliasson’un yapıtlarının ana bileşeninin izleyiciler olduğuna dikkat çekiyor.
İlginç Detaylar: Eliasson seçkisinde yer alan, yeni üretimler de dahil olmak üzere toplamda 40’a yakın eser ilk kez Türkiye’deki izleyicisiyle buluşacak.
Düzenleyen: İstanbul Modern
Tarih:Olafur Eliasson: Senin beklenmedik karşılaşman başlıklı sergi, 7 Haziran 2024’ten itibaren Pazartesi günleri ziyarete kapalı olan İstanbul Modern’in binasında Cuma günleri saat 10:00-20:00 arası ve hafta içi her gün saat 10:00-18:00 arası 9 Şubat 2025 tarihine kadar görülebilir.
Gördüklerimiz: Yirmi yılı aşkın sanat pratiğinde çatışma anlarını, kültürel ve sosyo-politik kavramları teorilerle sağlamlaştırarak onları temsil eden nesneleri resimsel bir kompozisyon dinamiği ve semiyotik teknikle eserlerine yerleştiren sanatçı Yeşim Akdeniz’in Flanşlı başlıklı kişisel sergisi Galerist’te sanatseverlerin ziyaretini bekliyor. Sanatçı eserlerinde soyut veya somut bir şekilde hazır nesneleri bir araya getirip onları ilk anlamlarından kopararak tuvallerinden kumaş çalışmalarına kadar sürekliliğini koruyor.
Serginin Özü: Sergideki silikon, kumaş ve metal gibi malzemeler, sanatçının politik, kültürel ve toplumsal sorgulamalarını yansıtıyor ve sergi ismini iki ayrı yöne giden boruları ve yapıları birleştiren tırnaklı silindir biçimindeki bir çeşit yapı malzemesi olan flanştan alıyor. Almanca kökenli bu kelimeden türetilen Flanşlı, birbirine tutturulmuş anlamını taşıyor. Sanatçının sergideki eserleri de farklı medyumların bir araya gelerek yeni anlamlar kazandığı ve ortak bir anlatı oluşturduğu bir yapıyı ortaya koyuyor.
İlginç Detaylar: Sergide yer alan yumuşak, temiz hatlı ve uyumlu renk tonlarına sahip adeta bir titizlikle tasarlanmış nesnelerin yer aldığı eserler izleyicisine ilk bakışta görsel bir uyum sunsa da dikkati bakıldığında bu ahengi bozan bir uyumsuzluk sezilebiliyor. Kullanılan malzemelerin aracılığıyla meydana getirilen keskin ve ironik anlatım, izleyicisini ilk bakışta sıcacık karşılayan histen uzaklaştırarak dikkati çekmek istediği noktaya, yaşanan adaletsizliğin gerçekliğine ve tekinsiz bir duyguya doğru sürüklüyor.
Düzenleyen: Galerist
Tarih:Flanşlı başlıklı sergi, Pazartesi günleri randevuyla ziyaret kabul eden Galerist’te Salı – Cumartesi günleri saat 11:00-19:00 arası 15 Haziran 2024’e kadar ziyaret edilebilir.