Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bu ayın sergi rehberi lezzetli resimlerle iştah açıyor ve sizi ilk defa bir sergiye ev sahipliği yapan yeni keşfedilmiş bir Bizans sarnıcına davet ediyor.
Kasım ayında müze ve galeriler sıcacık iç mekanları ve zihin açan sergileriyle sizi bekliyor. Yolunuzu Beyoğlu'na düşürüp İstiklal Caddesi 144 numarada, 1953 – 2016 yılları arasında Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şubesi olarak hizmet vermiş tarihi Baudouy (Bodvi) Apartmanı'nda birinci yılını dolduran Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Yalnız dikkat, lezzetli resimleri gördükten sonra biraz acıkmış olarak müzeden çıkmanız olası.
Bir yemek molasından sonra Salt Beyoğlu'nda Türkiye'de son çeyrek yüzyılda grafik tasarım alanında neler olduğunu kitap kapakları üzerinden takip edebilir, ardından Meşrutiyet Caddesi üzerindeki eski Union Française binasına uğrayabilirsiniz. Burası, İstanbul Modern'e geçici olarak ev sahipliği yaptığından beri sanat rotasını sonra açılan Minoa Pera ve Dirimart ile her gün canlı bir kalabalığı ağırlıyor. Üstelik yeni bir kiracısı daha var: MeshRu.
Peki sanat hep Beyoğlu'nda mı? Kasım ayında yolunuzu Zeyrek'e düşürmenize sebep olacak bir sergi de detaylarıyla rehberimizde yer alıyor.
Gördüklerimiz: Geçtiğimiz 29 Ekim'de birinci yılını kutlayan Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ikinci süreli sergisi, natürmortlar başta olmak üzere yeme içme temasının işlendiği eserlerden oluşuyor. Serginin küratörü aynı zamanda müzenin kurucu küratörü olan Prof. Dr. Gül İrepoğlu. Sergide Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’na ait 150’den fazla eserin yanı sıra, çok sayıda saygın koleksiyoner ve kurumdan ödünç alınan 50’ye yakın eserle birlikte 90 sanatçıya ait 200’ü aşkın sanat eseri görülüyor.
Serginin Özü: Yemek kültürünün sanat yoluyla görselliğe taşınması tarih boyunca gündemde olan bir eğilimdir. Esinlerini verimli topraktan ve denizden, meyvelerden, sebzelerden, balıklardan, onlardan oluşan mahsullerden ve sofralardan alan sanatın açılımları, tat alma duyumuzu harekete geçirmekle yetinmeyip görme duyumuzu besleyen, aynı zamanda bilincimizi doyuran bir şölendir. Bu kavramsal çerçevede yeme içme temasını merceğine alan sergide “Cömert Doğa” temasıyla başlayıp, natürmortlar, ürünlerin sunulduğu pazar yeri, manav, fırın, dükkan ve sokak satıcıları, balıklar ve balıkçılar, su, yiyecek hazırlıkları, sofralar, lokantalar ve kahvehaneler gibi bölümler işleniyor. Temalara dağılmış sergi odalarında sanat eserlerine şiirler de eşlik ediyor.
Eser: İsmet Birsel, İsimsiz, 1991, Yağlı boya. Fotoğraf: Dilan Saray
İlginç Detaylar: “Cömert Doğa”, “Doğa Tadında Renklerle”, “Ürünler Sunulurken”, “Denizden Çıkan Nimet”, “Yemek İçin Emek”, “Cânân ki Degüstasyon’a Gelmez” başlıklarıyla altı bölüme ayrılan sergide, Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Selahattin Teoman, Cevat Dereli, Hikmet Onat, Fikret Mualla ve Mehmed Muazzez gibi 90 sanatçıya ait 200’ü aşkın eser izleyiciyle buluşuyor.
Düzenleyen: Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi
Tarih: Sergiyi 1 Eylül 2025 tarihine kadar Pazartesi günleri hariç 10.00-19.00; Cumartesi ve Pazar günleri 12.00-19.00 saatleri arasında İstiklal Caddesi No:144'te ziyaret edebilirsiniz.
Kapakta yer alan eser: Osman Hamdi Bey, İftardan Sonra, 1886, Yağlı boya.
Gördüklerimiz: Pera’da, Meşrutiyet Caddesi üzerindeki eski Union Française binasında yer alan MeshRu, İstanbul kültür sanat ekosisteminin tazelerinden. Ekim ayında kapılarını açan sanat mekanı, sanatın farklı disiplinlerini bir araya getirerek, her yaştan sanatçının ve sanatseverin özgürce kendini ifade edebileceği, eşitlikçi ve çoğulcu bir buluşma noktası olmayı amaçlıyor. İlk sergileri Kıyının Getirdikleri'nde ise sanatçı ikili Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar’ın Köpük ve sanatçı Cansu Sönmez’in Nereidler adlı yapıtları, doğa ve insan ilişkisini irdeleyerek yapay zekânın sanattaki rolünü vurguluyor.
Serginin Özü: Sergi, sanatseverleri doğa ve teknoloji arasındaki ilişki üzerine düşünmeye davet ediyor. Köpük, doğanın gücünü ve teknolojiyi birleştirirken, Nereidler deniz yaşamına dair mitolojik ve ekolojik bir yolculuk sunuyor.
İlginç Detaylar: Sergideki iki eserin de yapay zeka ile oluşturulmuş model, ses ve görüntülerden oluşması oldukça ilginç.
Düzenleyen: MeshRu
Tarih: Sergiyi 15 Aralık tarihine kadar pazartesi, salı ve çarşamba 11.00-17.00; cumartesi ve pazar günleri ise 12.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Perşembe ve Cuma günleri ziyarete kapalı olduğunu not düşelim.
Fotoğraf: Dilan Saray
Gördüklerimiz:Tasarımcının Notu, 20. yüzyılın son çeyreğinde Türkiye’de grafik tasarım alanında yaşanan hızlı ve etkili değişimi kitap tasarımı üzerinden ele alıyor. Kültür yayıncılığının yükselişe geçip grafik tasarımcının bir özne olarak öne çıktığı sürece bakan sergi, kitabın yaygın tasarım unsurunun kapak olduğu 1970’li yıllardan bütüncül bir tasarım nesnesine dönüştüğü 1990’lara uzanıyor.
Serginin Özü: Tasarımcının Notu, geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinde Türkiye'de yaşanan dönüşümler izleğinde tasarımcının bir kitabın oluşumundaki karar süreçlerini, yayıncıdan matbaacıya farklı aktörlerle ilişkilerini ve kültür ortamındaki konumunu ortaya koyuyor. Salt Beyoğlu’nun üçüncü katından Forum’a uzanan sergi, tasarımcının, belirleyici bir aktörü olduğu “kitap”taki eksik anlatısını kurmayı amaçlıyor. Kitabın “basılı” ve “elektronik” olarak yeniden tanımlandığı 2000’lerin tasarım kültürüne zemin hazırlayan döneme, kitaplar, arşiv belgeleri ve mülakatlar eşliğinde çok yönlü bir bakış sunuyor.
İlginç Detaylar: Sergide kitap kapağı tasarımlarının hikayelerini tasarımcıların ağzından okudukça ilginç detaylar gün yüzüne çıkıyor. Örneğin 1985 tarihli Bob Marley Reggae kitabının kapağını tasarlayan Burak Eldem, kapak tasarımını teslim etmesi gereken gün İstanbul'da yoğun kar yağışı olduğu için karın altında Harbiye'den Tünel'e yürüyüp oradan Cağaloğlu'na çıkıyor. Yayınevinde dosyayı açınca illüstrasyonda kardan dolayı lekeler oluştuğunu görüyorlar. Lekeleri kapatmak mümkün olmadığı için Eldem pencereyi açıp tüm illüstrasyonu karın altına tutuyor ve lekeler bütün yüzeye yayılarak orijinal çalışmayı meydana getiriyor.
Düzenleyen: Salt Beyoğlu
Tarih: Sergiyi 2 Şubat 2025 tarihine kadar Salı-Cumartesi 11.00-19.00, Pazar 11.00-18.00 saatleri arasında Salt Beyoğlu’nda ziyaret edebilirsiniz.
Fotoğraf: @zeyrekcinilihamam
Gördüklerimiz:Alekos Fassianos: Bizans’a Yelken Açmak sergisi, Yunan sanatçı Alekos Fassianos’un (1935-2022) eserleriyle hamamın çok yönlü tarihi ve kültürel mirası arasında bir diyalog kuruyor. Küratörlüğünü Anlam de Coster'in üstlendiği ve Alekos Fassianos Müzesi işbirliğiyle düzenlenen sergi, hamamın restorasyonu sırasında keşfedilen Bizans sarnıcında gerçekleşiyor.
Serginin Özü: Başlığının ilhamını William Butler Yeats’in Sailing to Byzantium (Bizans’a Yolculuk) şiirinden alan sergi, izleyicileri tarih, mit ve hayal gücü arasında katmanlı bir keşfe davet ediyor. Sanatçının Yunan mitolojisi ve Bizans ikonografisinden beslenen eserleri, sarnıçta ortaya çıkarılan ve hamamın inşaatında çalışan kürek mahkumlarının yaptığı düşünülen gizemli gemi grafitilerindeki kahramanların ve korsanların yer altı dünyasına ve düşlerine konuk oluyor.
İlginç Detaylar: Sergi, birçok ilki bir araya getiriyor. Alekos Fassianos: Bizans’a Yelken Açmak, yakın zamanda keşfedilen Bizans sarnıcına özel olarak kurgulanan ilk proje olmasının yanı sıra, sanatçının ailesi ve Alekos Fassianos Müzesi ile iş birliği içerisinde düzenlenen Türkiye’deki ilk kurum sergisi olma özelliği taşıyor. Aralarında İstanbul’a dair bir tablonun da bulunduğu beş önemli eser, dünyada ilk kez bu sergide gösterilecek; diğer eserlerin çoğu ise Yunanistan dışında ilk kez izleyicilerle buluşuyor. Zeyrek Çinili Hamam Müzesi’nin altında yer alan Bizans sarnıcı, bu sergiden sonra da güncel sanat müdahaleleri için alan açmaya devam edecek.
Düzenleyen: Zeyrek Çinili Hamam
Tarih: Sergiyi 31 Aralık’a kadar, pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.