Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Chanel'in 2009 yılından bu yana mücevher kreatif direktörü olan Patrice Leguéreau'yu geçtiğimiz ay erken yaşta kaybettik. Değerli yeteneğin imzasını taşıyan son high jewellery koleksiyonu "Sport" üzerine Eylül sayımızda yaptığımız röportaj ile kendisini anıyoruz.
Olimpiyatları geride bıraktığımız şu günlerde, spor ve mücevherin nerede kesiştiğini sorgularsanız belki 1987 yılında bir tenis maçı sırasında pırlantalı bileziğini düşürdüğü için oyunu bırakıp onu aramaya koyulan Chris Evert sayesinde ‘tennis bracelet’ olarak anılan, bizim su yolu dediğimiz bileziğin hikayesi ya da akıllı saatleri değerli taşlarıyla süsleyen zarafet düşmanı kayışlar aklınıza gelecektir. Bu açmaz, Chanel’in yaz başında Monaco’da özel bir etkinlik dahilinde sunduğu Haute Joaillerie Sport koleksiyonu ile artık ters köşe bir yoruma kavuşuyor. 1910’larda Deauville ve Biarritz gibi Atlantik kıyı şeridindeki lüks sayfiye destinasyonlarına yönelik gezileri için kadınlara jarse kumaştan sportif siluetler sunan devrimci Gabrielle ‘Coco’ Chanel ile zaten ‘atletik’ bir DNA’ya sahip olan marka, mücevher kreatif direktörü Patrice Leguéreau imzalı parçalarda bunu ilk defa pırlantalarla dışa vuruyor. Özel bir mekanizma ile farklı taşları sergileyebilen yüzükler ve broş-kolyeler gibi dönüştürülebilir tasarımların, hız ve performansla eşleştirilen tipografi ile ele alınan ikonların, sürpriz renklerin, yenilikçi malzeme ve uygulamaların yer aldığı bu koleksiyonu Leguéreau’dan dinliyoruz.
Haute Joaillerie Sport koleksiyonu çok özel bir öneme sahip. Spor ve hareket özgürlüğü benim için çok şey ifade ediyor. Yaratıcılığın merkezde olduğu Chanel’de, Gabrielle Chanel’in vizyoner yaklaşımından sürekli beslenen yaratım özgürlüğü ile duygularımı birleştirebilmek çok değerli bir deneyim. Gabrielle Chanel, en başından beri görünümünü sportif cazibesiyle tanımlamış ve 1921 gibi erken bir tarihte Haute Couture markası bünyesinde bir spor giyim atölyesi kurmuş. Maison’un tarihinin ayrılmaz bir parçası olan Chanel’in sportif tarzına tam bir koleksiyon ayırmayı uzun zamandır düşünüyordum. Ve işte şimdi karşınızda!
Bu koleksiyon sporun güzelliğini ve tutkusunu, zorluklarını ve zaferlerini cüretkarlık, sınırsız yaratıcı özgürlük, zanaat becerisi ve olağanüstü değerli taşlarla birleştirerek kutluyor. Koleksiyon, spor giysileriyle aynı şekilde vücudun anatomisini kucaklayan mücevherler yaratmak için rafine ve modernize edildi.
Yaratıcı niyetim vücudun özgürlüğüne ve hareketin zarafetine odaklanmaktı. Zarafeti performansla birleştiren bu koleksiyon bir kadının görünümünü tanımlayan o canlı enerjiyi kutluyor. Bunu yapmak için grafik motiflerle Gabrielle Chanel imzalı markanın sembollerini sportif bir üslupta yeniden ele aldık. Örneğin kronometre gibi bir spor performans aletine özgü grafik kodlarda yeniden tasarlanan 5 rakamı ve zaferin amblemi olan yıldızdan bir kalkanın içine yerleştirilmiş aslan gibi. Gabrielle Chanel’in de çok sevdiği modüler tasarımlar sayesinde, parçalar hareket özgürlüğünü kutlayan bir seri oluşturuyorlar. 5 numara şeklinde yeniden tasarlanan bir dağcı kancası, ikonik 2.55 çantanın tokasının formunda bir klips ve ajurlu yüksek performanslı kumaşlar tarzında yeniden ele alınan Chanel kapitone motifi.... Bütüne baktığınızda ise alüminyum, karbon, lake, seramik gibi yüksek teknoloji malzemelerin değerli taşlarla kombinasyonu güzel bir kontrast yaratıyor.
Bu yeni koleksiyondaki teknik zorlukların seviyesi ve sayısı çok fazla. Chanel kimliğini simgeleyen 21 dönüştürülebilir parça tasarlamak başlı başına bir mücadeleydi. Ancak başka zorluklar da vardı. Örneğin parçaların küçük boyutları ve geometrik açıları nedeniyle çok zorlaşan lake işleme süreci, her bir parçanın doğru şekilde konumlandırılmasını ve boyutları ne olursa olsun ideal esneklik derecesinin elde edilmesini gerektiren boru şeklindeki zincirlerin geliştirilmesi, istediğim estetiği korurken aynı zamanda parçaların farklı şekillerde takılabilmesini sağlamak için çok ileri düzeyde araştırmalarla üretilen sürgülü klipsler ve işlevselliği estetikle birleştirmemiz gereken 5 rakamı şeklindeki çıtçıtlı kanca ve tokanın üretimi... Ayrıca, karbon, alüminyum, seramik gibi yenilikçi malzemelerin kullanımı ve onların estetik mükemmelliğini yakalamak için pek çok zorlukla karşılaştığımız renkli lakelerin uygulama sürecini de unutmamalı. Ve tabii koleksiyonun asıl yaratıcı zorluğu, mücevherleri zarafetten ödün vermeden fonksiyonel kılmaktı. Her biri, bir kadının hareket ederken vücuduna mükemmel oturması için hassas bir şekilde tasarlandı, oranlandı ve uygun şekilde üretildi. Son olarak, bu koleksiyon sadece değerli taşların çeşitliliği açısından değil, aynı zamanda Chanel tarafından şimdiye kadar sunulan en iyi safir topluluğu açısından da olağanüstü bir değerli taş topluluğu vaat ediyor. Keşmir safirlerinden oluşan set, koleksiyonun kusursuzluğunu mükemmel bir şekilde ortaya koyuyor. Yıllar süren bir araştırmanın ürünü olan bu set başlı başına bir güç gösterisi! Ben de bu vesileyle, Chanel’de bu yaratıcı hayallerin gerçekleşmesine katkıda bulunan tüm yetenekli ve uzman ekiplere saygılarımı sunuyorum.
Chanel Print manşet bilezik benim için Sport high jewellery koleksiyonunun sembolü. İlk olarak, spor giyimde kilit öneme sahip logoya saygı duruşunda bulunuyor. İkincisi, bu manşet bilezik, tıpkı koleksiyonun diğer 20 parçası gibi modüler kullanım sunuyor; full elmas, full karbon fiber ya da her ikisinin bir kombinasyonu olarak birden fazla stilde görünüm yaratabiliyorsunuz. Karbon fiberin kalıba dökülmesi çeşitli teknik zorlukları beraberinde getirirken, dış yüzeyi bozmadan dantel benzeri tipografi üzerine lazer oymacılık uygulamak gerçek bir meydan okumaydı.
Alüminyumun ise turuncu, kırmızı ve yeşil renklerde kullanımı bir ilktir. Bunları tsavorit grena içeren Graphic Line yüzükte, Chanel Print manşet bilezikte ve Sporty 5 Green setin her üç parçasında kullandım. Alüminyumun parlatılması ve ayarlanması bu küçük boyuttaki parçalar için büyük bir zorluk oldu. Ancak bir kez daha, zorluk ne olursa olsun amaç grafik kimliğe hizmet etmek ve değerli taşların güzelliğini sergilemekti.