Röportaj: Fidelle ile Tabiatın İzinde

Bir teoriye göre hayat suda başlar. Okyanus tabanlarındaki hidrotermal bacalardan püsküren gazların etrafında, milyarlarca yıl yaşındaki dünyanın bugün dahi en tuhaf, görülmedik canlıları yaşar; garip balık türleri, denizyıldızları, karidesler... Defne Granit’in çıkış noktasının deniz altı olmasını ve ilk koleksiyonunu mercan ve deniz kabuklarına adamasını da belki bu varoluş fikri açıklayabilir. 2019 yılında kurduğu Fidelle, suda başlayan hayatına karada evrilerek devam ediyor ama Aquatic Utopia adlı bu parçalar, hem Granit’in hem de şimdiden mücevher markasına – Fransızca’daki anlamında olduğu gibi – sadakat besleyen sevenlerinin favorileri arasında. Doğadaki mercanların soyunun tükenmekte olduğunun bilinciyle montürleri kırmızıya boyanan parçaların yapım aşaması için Granit, “Beğendiğim mercanların kalıbını alıyorum ve dökümden çıkan parçaları bir araya getirip kaynak yaparak istediğim şekilde bir mercan formu elde ediyorum. Aquatic Utopia koleksiyonundaki el yapımı mercanlar bu şekilde ortaya çıktı. Aslında koleksiyonlarımı yaratırken topladığım doğal ürünlerin formlarından yararlanıyorum. Bu şekilde doğal formların verdiği amorfluğu ve dokuları korumuş oluyorum” diyor. Şimdilerde zor olsa da seyahatin kendisini “özgürleştirdiğini” söylüyor tasarımcı ve doğada yaptığı keşiflerden ilham aldığını ekliyor. Bu doğallık, tasarımların anti-kusursuz formlarına A Log on the Way koleksiyonunda kütüğü ve Poetry of Botany koleksiyonunda yaprak dokusunu çağrıştırarak yansıdığı gibi, aslında tasarımcının kendi stilinden kaynaklanıyor. “Son lookbook çekimlerindeki styling bana ait. Fotoğraflar için modele giydirdiğim kıyafetlerin tümü benim gardırobumdan. Marka bütünüyle beni ve ruhumu yansıtıyor. Genelde tek renk ve sade giyinmeyi severim. Özellikle de siyah, ekru, bej veya pastel tonlarında...” diyen Granit, yalın bir silueti aksesuarla güçlendirmeyi tercih edenlerden. Zaten 70’lerden Bianca Jagger ve Diana Ross; 90’lardan Christy Turlington ve Kate Moss minimal görünümleriyle Granit’in esinlendiği isimler arasında. Fidelle’in asimetrik, sallantılı veya mimari formlardaki kuvvetli küpeleri, amazonit, kuvars ve malahit gibi yarı değerli taşlarla buluşunca kazandıkları etki, Venüs’ün Doğuşu eserine bakarken duyulan dalga seslerine biraz benziyor. Altın kaplamayla çalışmasını; “Ulaşılabilir olmak istiyorum” sözleriyle açıklayan tasarımcı geleceğe dair planları için “Altından koleksiyon ve erkekler için tasarımlar yaratmak için hazırlık yapıyorum. Yine ham formlarda, güçlü ve tok modelleri; ham elmas, safir ve yakutla buluşturmayı düşünüyorum” diyor. Şimdiden Varşova’dan Dubai’ye satış noktalarına ulaşan Fidelle’in Bebek’te açacağı yeni adresi bekliyor, genç markayı takibe alıyoruz.