Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bu sorunun cevabını aslında en net şekilde veriyor Souq Samurai. Akdeniz kültürünün huzuru barındıran atmosferi, bilinçli üretimle birleşirken, kurucuları Ceren Turan ve Gözde Nadire Bıçaklı markanın detaylarını bizlerle paylaşıyor.
Yaz denince aklınıza gelebilecek konfor düzeyi yüksek ve minimal parçalar, Souq Samurai’ın temelini oluşturuyor aslında. Zamansız bir gardırop oluşturmanın kolay yolunu sunan markanın kurucuları Ceren Turan ve Gözde Nadire Bıçaklı için en önemli konuların başında ise sürdürülebilirlik geliyor. Zira her ikisi de üniversite yıllarından itibaren deyim yerindeyse bu anlayışa gönül vermiş durumdalar. O zaman Akdeniz esintili Souq Samurai dünyasını şimdi daha yakından tanıma zamanı!
Souq Samurai nasıl bir hikayeye ve geçmişe sahip?
İki ortak, bulunduğumuz şehirden gerçek bir kaçış planı yapmak istediğimiz İtalya Amalfi rotasında Souq Samurai’ın hikayesi başladı. Bölgenin havasıyla, deniz kokusuyla, yemekleriyle ve Akdeniz yaşam hayatıyla, bizim Ege ve Akdeniz’de geçirdiğimiz çocukluk hatıramızla ve tekstil geçmişimizle beraber bir anda tüm taşlar yerine oturdu. Akdeniz bölgesinin geniş kıtalara yayılan zengin kültüründen hep çok etkilendik. ‘Souq’ anlamı Arapça’da ‘bazaar’ yani pazar yeri; ‘Samurai’ ise bizim için güçlü kadını ve modernliği simgeliyor. Aynı zamanda farklı kıtalardan seçilmiş olan Souq Samurai, bizim için bu zengin kültürlerin birleşimini de ifade ediyor.
Sürdürülebilirlik marka kimliğinizin önemli bir parçası. Bunu kumaş seçiminden üretim sürecine kadar nasıl yansıtıyorsunuz?
Çıkış koleksiyonumuzdan itibaren koleksiyonumuzun yaklaşık yüzde 80’ini bulduğumuz birinci kalitede arta kalmış kumaşlardan oluşturuyoruz. Koleksiyon hazırlık dönemlerimizde ara ara kumaş üreticilerini ziyaret ediyoruz ve üretimlerinden arta kalmış, kendi hikayemize de uyan kumaşlarını topluyoruz. Üretim sürecimizde kadınlarla çalışmaya özen gösteriyoruz ve desteğimizi göstermeye çalışıyoruz. Ürün gönderiminde kurguladığımız paketlememizin geri dönüşüme uygun olup olmadığı yada malzemelerin yeniden bir amaç bulup kullanılması bizim için değerli. Bununla ilgili yüksek sayıda beğeni alan Instagram sayfamızda bir videomuz da var. Sürdürülebilirlik bizim için daha yeşil üretiminin yanı sıra aynı zamanda müşterimizle aramızda kurmaya çalıştığımız sıcak ve samimi ilişkiyi de simgeliyor. Geçtiğimiz zorlu iki senede iletişim ajansımızla beraber odaklandığımız bir diğer konu da, Instagram sayfamızda müşterilerimize hem mental rahatlık hem de yeteneklerini geliştirebilmeleri için hazırladığımız çalışmalardı.
Sizin sürdürülebilir modayla tanışmanız ne zaman ve nasıl gerçekleşti?
İkimizin de üniversite dönemini geçirdiği New York’ta ikinci el kıyafet ve eşya almayı zaten seviyorduk. Daha sonrasında profesyonel hayatlarımızda da tekstil dünyasındaki gelişmelerin çok yakından takipçisiydik. Aynı zamanda global markaların değişmeyen üretim süreci, üretim adetleri, model sayıları ve harcanan emeğin de farkındaydık. Bu anlamda Souq Samurai’da sürdürülebilir bir farkındalıkla daha uzun ömürlü ve gelecek nesillere saygılı olabilecek bir kurguyla çıkış yapmak istedik.
Ortak olarak çıktığınız bu yolculukta en çok hangi noktalarda birleşiyorsunuz?
Tanışma anımız, profesyonel hayatımızda aynı ekiplerde yer aldığımız bir markada çalışmamıza dayanıyor. Seri üretimi ve Türkiye’de tekstili iyi tecrübe eden iki çalışan kadın olarak süreçlere daha gerçekçi bakabiliyoruz.
Markanın Akdeniz kültürüyle de yakından bir ilişkisi mevcut. Sizi bu kültüre ve Souq Samurai DNA’sına dahil etmeye çeken ne oldu?
Ege ve Akdeniz kültüründe geçirdiğimiz, bizi kararlarımızda içten etkileyen ve hep orda olan çocukluk anılarımız aslında bunun kaynağı. Marka hikayesinde bahsettiğim gibi, Amalfi ve Capri’ye gittiğimiz tatilden hiç aklımızda olmayan bir planla geri döndük.
Bir koleksiyon ortaya çıkarırken sizleri neler besliyor?
Souq Samurai’ın temsil ettiği Akdeniz kültürü ve çevreleyen denizin geniş kıtalara yayılımıyla bir hayli zengin ilham kaynağımız var. Özellikle filmlerini, farklı dönemlerini, kitaplarını, ikonik sahil kentlerini, yemeklerini, sofralarını, eski el dokumalarını, el işlerini, doğusunu ve batısını araştırdığımızda sonsuz bir kaynak olduğunu keşfettik.
Tasarımlarınızın vintage bir ruhu da var. Geçmişle günümüz modasını hangi detaylar eşliğinde buluşturuyorsunuz Souq Samurai’da?
Akdeniz kültürü kendi ruhunda bir vintage his hep barındırıyor. İster renk paletiyle, ister dönemsel olarak yeniden yorumladığınız baskılarıyla isterse de kendi kimliğinizi kattığınız ikonik kalıplarla… Bu sezon koleksiyonumuzda yer alan Mustique Set'in eteğini Ceren’in annesinin dolabındaki bir parçayı yeniden çalışarak ekledik. Zaman zaman babaanne, anneanne ve dedelerimizin sahilde gezintiye çıkmış fotoğraflarını da karıştırıyoruz.
Düşüncede kolay ancak uygulamaya geçildiğinde çevre dostu tercihler yapmak bazen moda severleri zorlayabiliyor. Bu noktada sizin de uyguladığınız ve tavsiye edebileceğiniz tüyolar var mı?
Bir ürünü hızlı kararlarla satın almamalarını tavsiye edebiliriz. Gerçekten inandıkları, dolaplarında uzun süre kalabilecek, birden fazla okazyonda kullanabilecekleri ve hatta mümkünse bir sonraki nesle aktarabilecekleri parçalar seçmeleri değerli. Böyle bir değerlendirme sonucunda zaten 5 dakikada ürün almanız mümkün olmuyor, mutlaka etiketine, ipliklerine, konforuna, zarafetine ve farklılığına bakıyor oluyorsunuz.
Sürdürülebilir bir marka, yaratıcılığınızı hangi noktalarda geliştiriyor ya da sizi hiç sınırlandırdığını düşündünüz mü?
Sınırlandırdığı noktalar bizim için yaratıcı bir mücadeleye dönüşüyor. Özellikle koleksiyon oluşumlarında hikaye, tasarım ve kumaş birleşimlerinde hikayemize en uygun ve en güzel formülü yaratmak için çok çalışıyoruz. İlk dikilen numunelerimiz geldiğinde ve bir araya koyduğumuzda da en keyifli biz oluyoruz.
Souq Samurai’ın yeni koleksiyonunda ne gibi parçalar kendine yer buluyor?
2022 İlkbahar/Yaz koleksiyonumuzda, Akdeniz kültürünün doğusunun batısına nazikçe dokunduğu bir noktadayız. Dönem olarak ikonik Akdeniz sahil kentlerinin 1960’lar dönemine gidiyoruz.
Gelecekte markanızın dünyasını nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?
Markamızın yüzünün, kurgusunun ve parçalarının global dünyaya çok açık olduğunu düşünüyoruz. Hem kendi online platformumuzda hem de diğer satış kanallarımızda Texas ve California’dan, Dubai ve Kuwait’e kadar geniş bir yelpazede siparişler aldık. Bu talepler bizi çok mutlu ediyor. Bu açılımımızı daha sürdürebilir kılacak çalışmalara başlayacağız ve planlama aşamasındayız.
Sürdürülebilir modanın şu anki durumu ve geleceğine dair düşünceleriniz neler?
Pandemiyle beraber, son iki senede değişime açık olmadıklarını düşündüğümüz ve sadık müşterisinin beklentilerini şaşırtmak istemeyen global markaların büyük atılımlarına şahit olduk. Mesafelerin aramıza girdiği bu dönemde, yukarıda da bahsettiğimiz gibi yaratıcı bir mücadeleyle, tüm markalar kendi değerlerini kaybetmeden defilelerini kendi yollarını bularak gerçekleştirebildiler. Herkeste yeşil üretime ve daha sürdürebilir samimi ilişkiler kurulması gerektiğine dair farkındalığın oluştuğunu düşünüyoruz. Ve bir noktada bu geçiş kaçınılmaz.