Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bir parçayı ince ince işleyip spot altına tek başına çıkarmak mı, yalın tasarımları akıllıca eşleştirip styling gücüyle görünümü parlatmak mı? Tamamen bağıl bir kavram olan moda, iki kategoriyi de sunuyor, cevabı kişinin zevkine bırakıyor.
Loewe 2021 İlkbahar/Yaz
Bundan tam 23 yıl önce, 1998’de Vogue İtalya’nın o dönemki genel yayın yönetmeni Franca Sozzani, The New York Times’ın bir röportajı için Constance C. R. White’a şunları söylüyor: “Styling’in gücü son üç senede çok arttı. Tasarımcılar daha önce beni bu kadar arayıp en iyi stylist’in kim olduğunu ya da kimi önereceğimi sormazlardı.” Aynı makale için görüş veren Hüseyin Çağlayan ise styling’i fikirleri tamamlayan bir öğe olarak gördüğünü belirtiyor.
Şimdi her büyük ölçekli modaevinin bir stylist desteğiyle çalıştığı aşikar. Ancak günümüzde stylist’lerin sadece hangi elbisenin altına hangi ayakkabıyı giyeceğini söylemekle kalmadığının altını çizelim. Nanushka ile çalışan stylist Alexandra Carl, markanın koleksiyonlarının yapım aşamasından, kumaş seçme ve tasarımlarını finalize etme sürecine kadar A’dan Z’ye her adımda müdahil oluyor. Benjamin Bruno, JW Anderson için Jonathan Anderson’la daimi dirsek temasında. Katie Grand ise Marc Jacobs’ın elinden çıkma her parçaya en az tasarımcı kadar hakim. Styling büyük modaevleri için zorunlu sayılan kreatif desteğin yanı sıra, kimi markalar için farklı bir önem de taşıyor. Zira sezon koleksiyonlarını yakından takip eden biriyseniz, az parçalı ama tasarımları karmaşık, detaylı ve üzerinde fazlaca uğraşılmış görünümler sunan markalarla; daha yalın, sade ve bilindik parçaları oldukça yaratıcı bir şekilde bir araya getirerek –yani styling’ine yaslanarak– çok katmanlı siluetler çıkaran markaları kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. Mesela tasarımcı Jonathan Anderson’ın Loewe için hazırladığı koleksiyon ve Hedi Slimane imzalı Celine’den iki görünümü kıyaslayalım: Loewe’nin 2021 İlkbahar/Yaz sezonunda sunulan haki yeşil, drapelerle bezeli, eteği balon formu verilerek tarlatanla kabartılmış ve üzerine siyah transparan tül geçirilmiş elbise, sadece modaevinin Flow Runner sneaker’larıyla eşleştirilmiş. Tasarım hem doku hem de kalıp olarak oldukça gösterişli ve detaylı olduğu için başka bir parçayla desteklenmemiş. Koleksiyon sunumu tek başına fotoğraflanmış ve artistik değeri yüksek, sanat eseri mertebesindeki tasarım spot altında tutulmuş. Öte yandan Celine’de kamuflaj desenli bomber ceket, lastiğine marka adının basıldığı sportif büstiyer, yüksek bel kapitone deri etek, aynı malzemenin kırmızısıyla dikilmiş bir bucket şapka, konçlu sneaker’lar ve zincir askılı lila Patapans çantasıyla bir arada. Yalın ama bir araya geldiğinde arzu uyandıran parçalar bütünleşince etkileşime geçiyor, günlük yaşama kolaylıkla adapte olan görünümler ortaya çıkıyor.
Celine 2021 İlkbahar/Yaz
Bu iki kategoriden ilkine dâhil edebileceğimiz tasarımcı Gülçin Çengel, içgüdüleriyle takip ettiği bu yoldaki motivasyonunu şöyle açıklıyor: “Benim açımdan bunun bir kişisel tercih mi yoksa aldığım sanat ve tasarım eğitimi kaynaklı mı olduğundan emin olamıyorum. Sanırım hepsinin sentezi. Kendi mükemmeliyetçilik takıntım yetmiyormuş gibi bir de eğitim hayatım boyunca buna itildim. Kusursuz ve özgün çıkmayan çizimlerin eğitmenler tarafından yırtıldığı bir süreçten bahsediyorum. Dolayısıyla aslında işe başladığımda kendimi daha artistik çalışır durumda buldum - ki bundan çok memnunum” diyor ve ekliyor: “Basic parçaları bir araya getirmek bir opsiyon olmadı benim için, zira aksi şekilde tasarlamak bana kendimi bir tasarımcı olarak daha tatmin olmuş hissettirdi.”
Gülçin Çengel’in tasarım üslubunun karşı kulvarında, sportif unsurları ve konforu ön planda tutan parçaları eşleştirerek görünümlerini tamamlayan Les Benjamins’in kurucusu Bünyamin Aydın var. Kişisel politikasına dair görüşlerini sorduğumuzda “Bazen saatlerimi detaylar üzerinde düşünerek harcıyorum, kimi zaman ise çözüme gitmem saniyelerimi alıyor” diyor ve ekliyor: “Yalın parçaları yaratıcı detaylarla farklılaştırmak ya da styling’le görünümü tamamlamak ciddi emek istiyor. Bu şekilde güçlendirdiğiniz görünümün, stil algısı sayesinde izleyeni daha çok etkilediğine inanıyorum. Farklı unsurları bir arada buluşturmayı seviyorum. Styling güçtür, güç değişimdir.”
Sanat, tasarım, moda… Her biri göreceli, doğrusu yanlışı, siyahı beyazı olmayan, yelpazedeki her rengin her tonunu kucaklayan, kişinin zevki ve estetik anlayışıyla kabul gören disiplinler. Farklı perspektiflerle yorumlanan giysiler de moda sahnesine çeşitlilik kazandırıyor; modaevleri arasında değişen bakış açıları ortaya çıkardığı geniş yelpazeyle giyene seçim şansı sunuyor. Dileyene eteği volanlar ve tüllerle kabartılmış, nakışlarla dekore edilmiş bir elbise ve sandaletlerle çıkmayı, dileyene pamuklu tişörtlerin üzerine jean gömlekler, altına bol kesimli eşofmanlar, beyzbol şapkaları, XL çantalar ve güneş gözlüğünden oluşan çok parçalı kombinasyonlarla gezmeyi öğütlüyor. Güncel modanın en güzel baharatı da bu; farklı pencereler farklı manzaralara açılıyor.