Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bünyamin Aydın ve Lamia Al Otaishan Aydın ile Dubai Moda Haftası'nda gerçekleştirdikleri "Altay Türkleri/Altaicana" 2025-26 Sonbahar/Kış koleksiyonu ile Orta Doğu'daki yükselişlerini Vogue Türkiye'ye anlatıyor.
5 Şubat Çarşamba akşamı Dubai Moda Haftası kapsamında “Misafir Tasarımcı” olarak 2025-26 Sonbahar/Kış koleksiyonunu tanıtan Les Benjamins markasının kurucuları Bünyamin Aydın ve Lamia Al Otaishan Aydın ile Orta Doğu’da markanın konumunu ve Altay Türkleri’nden aldıkları ilhamı konuştuk.
Bünyamin Aydın: Türk moda markaları ve kültürü büyük ilgi görüyor ve merak ediliyor. Ayrıca Dubai, çok önemli bir bölgesel merkez haline geldi. Birçok Amerikalı, İngiliz ve Avrupalı buraya taşındı. Londra ve Paris gibi küresel şehirler arasında kendine sağlam bir yer edindi. Burada dünyanın dört bir yanından dostlarımız var. Aynı zamanda ciddi bir turist merkezi.
Lamia Al Otaishan Aydın: Sanat, müzik, moda ve yemek konusunda Türkiye'ye ve Türk modasına büyük bir ilgi var.
B.A: Les Benjamins, her zaman yeni kapılar açan ve farklı bakış açıları getiren bir marka oldu. Örneğin; Paris Moda Haftası’nda yer alan ilk Türk erkek markası da bizdik. Şu anda özellikle Uzak Doğu ve Orta Doğu çok hızlı gelişiyor ve bu bölgelerde daha fazla Türk markasının yer alması beni heyecanlandırıyor. Umarım birçok marka da bizim izimizden gelir.
L.A: Dubai Moda Haftası'nda ‘Misafir Tasarımcı’ olarak yer alan ilk marka olmak, Les Benjamins’in bölgedeki artan etkisini pekiştiren önemli bir dönüm noktası oldu. Bu başarı, Orta Doğu kültürü ve modasıyla olan derin bağımızı vurgularken, marka olarak mirası çağdaş tasarımla harmanlama yeteneğimizi de gözler önüne seriyor. Bu bilinirlik, yalnızca bölgedeki varlığımızı güçlendirmekle kalmayıp aynı zamanda yaratıcılık, iş birliği ve kitlemizle daha derin bir etkileşim için yeni kapılar açıyor.
Les Benjamins, Paris ve Milano Moda Haftaları’nda da boy gösterdi. Peki Dubai Moda Haftası’nda yer almak markanızın Orta Doğu’daki konumunu nasıl etkileyecek?
B.A: Bizden önce Roberto Cavalli ve Missoni, eski adıyla ‘Arab Fashion Week’ olan Dubai Moda Haftası’na misafir marka olarak davet edilmişti. Bu markalar arasında yer almak oldukça prestijli bir durum. Küresel moda markalarının yaptığı gibi farklı şehirlerde defileler düzenlemek çok doğal ve her şehirde yerel moda tutkunlarıyla daha samimi bir bağ kurmuş oluyorsunuz. Lamia ve ben burada dokuz ay yaşadık, dolayısıyla Dubai’de birçok dost edinmiş olmamız da bu süreci daha anlamlı hale getirdi. Bir markanın en önemli değerlerinden biri, etrafındaki topluluk ve dostluk bağlarıdır.
L.A: Koleksiyonumuzu Dubai’de sergilemek, Milano ve Paris'ten sonra bizim için çok önemli bir adımdı. Bölgeden bir marka olarak yer almak, bunun ne kadar etkili olduğunu gösteriyor çünkü dünyaya bölgemizin ne kadar çeşitli ve yetenekli olduğunu kanıtlama fırsatı sunuyor.
B.A: Almanya’da doğmuş bir göçmen çocuğuyum. Dedem, misafir işçi olarak Almanya’ya gitti ve diaspora gibi konular benim için çok önemli. Almanya’da büyürken, Türk kültürümü ve Alman eğitim sistemini bir arada deneyimledim. Bu, bana doğal bir sentez algısı kazandırdı. İkilik (dualism) bu yüzden benim için çok önemli bir tasarım anlayışı.
B.A: Altay Dağları, Altay Türklerinin hikâyeleri, doğası, yurtları ve kültürel mirasları üzerine derin bir araştırma yaptık. Kartal avcılığı, dericilik, şamanizm, yurt yapımı, avcılık ve petroglifler gibi birçok unsuru inceledik. Sokak kültürü ve terzi işçiliği ile harmanlayarak, daha önce görülmemiş bir sentez yarattık.
Bu koleksiyonu hazırlarken Altay kültürüne dair özel bir araştırma süreciniz oldu mu?
B.A: Tabii ki, her sezon olduğu gibi araştırma süreci benim en çok keyif aldığım kısımlardan biri oldu. İnanılmaz derin ve zengin bir dünya. Ayrıca, bu yörelere ait geleneksel kıyafetleri bizzat bulup satın aldım.
B.A: Bunu bir “yol” olarak değil, bir tasarım dili olarak görüyorum. Geleneksel ile moderni bir arada görmeyi çok seviyorum. Gelişim, kültürel mirasın unutulmadan ilerlemesiyle anlam kazanıyor.
L.A: Tasarım yaparken kültürel referanslara her zaman saygı ve özenle yaklaşıyoruz. Ana ilham kaynağımızı her zaman modern bir yaklaşımla harmanlayarak yansıtıyoruz.
B.A: Kullandığımız renklerin tamamı Altay Dağları, nehirler ve doğadan ilham alınarak seçildi. Yurtlar ve geleneksel Altay kıyafetleri üzerindeki Altay kilim desenlerini koleksiyonumuza taşıdık.
B.A: Bence bu koleksiyon sadece moda sektörüyle sınırlı kalmayacak. Türkiye’de birçok genç, bu hikâyelerle ilk kez tanışacak, aynı zamanda dünya da bu kültürel mirasları ilk kez duyuyor olacak. Bu mirasları sahiplenmek bizim için çok önemli. Ancak bir yandan da küresel bir bakış açısıyla hareket etmek gerekiyor.
L.A: Umarım bu, kültürümüzün ne kadar zengin ve güzel olduğunu gerçekten yansıtıyordur.
B.A: Les Benjamins için Dubai’de mağaza açmak çok önemli bir adımdı. Dünyanın en zor girilen alışveriş merkezlerinden biri olan Dubai Mall’da yer almak büyük bir prestij. Buradan sonra farklı küresel moda şehirlerinde de Les Benjamins mağazalarını göreceksiniz.
B.A: Geri dönüşler çok olumlu. Türk markalarını ve özellikle hikâyelerimizi çok seviyorlar. Ayrıca, kullandığımız kumaşlar da büyük ilgi görüyor. Ancak tasarım sürecimde tek bir bölgeye odaklanarak tasarım yapmıyorum. Les Benjamins koleksiyonları her yerde tek.
L.A: Orta Doğulu müşterilerimiz kaliteyi, mirası ve çok yönlülüğü gerçekten takdir ediyor. Onların stili, tasarımlarımda sadeliği cesaretle harmanlayarak uyarlanabilir silüetlere ve ince detaylara odaklanmamı sağlıyor.
B.A: Azerbaycan, Kazakistan ve Uzak Doğu üzerine planlarımız var.
B.A: Paketlemelerimiz tamamen sürdürülebilir materyallerden üretiliyor. Les Benjamins olarak zamansız ve yüksek kaliteli kumaşlarla, uzun vadeli kullanılabilecek ürünler tasarlamaya özen gösteriyoruz. Bu alanda özel koleksiyonlar ve gelişime açık projelerimiz var, ancak doğru yöntemleri belirleyerek adım adım ilerlemeyi tercih ediyoruz.
B.A: Kendim olmaktan asla vazgeçmemek.
L.A: Başarımı güçlü bir yaratıcı vizyona, kültürel farkındalığa ve uyum yeteneğine bağlıyorum. Miras ile modernliği dengelemek, tüketici ihtiyaçlarını anlamak ve dünyada olup bitenlere duyarlı olmak bu sürecin temel taşları. İşbirliği, dayanıklılık ve tasarıma duyduğum tutku, yolculuğumu şekillendirmeye devam ediyor.