Julien Dossena'nın 2022 İlkbahar/Yaz Paco Rabanne Koleksiyonu

Julien Dossena, 2013'ten beri kreatif direktörlüğünü yaptığı Paco Rabanne için hazırladığı 2022 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan “özgürlük koleksiyonu” olarak bahsediyor. 29 Haziran'da tanıtılan bir filmle görücüye çıkan koleksiyonla 38 yaşındaki tasarımcı, bizi Akdeniz'in ve Mont Agel'in panoramik manzarasına ve Victor Vasarely tarafından tasarlanan mozaik sanat eseri zeminine sahip Monte Carlo, Monako'daki Oditoryum Rainier III'ün çatı katına götürüyor.

Dossena, hem Paco Rabanne hem de Vasarely'nin paylaştığı deneysel, radikal ve entelektüel çalışma biçimi ile güneşin sıcaklığını teninizde hissetmenin ve denizde yüzmenin basit zevklerini karşılaştırmak istiyor. Başka bir deyişle, çoğumuzun son 18 aydır deneyimlediği yolculuk tutkusu hissine karşı bir panzehir niteliği taşıyor koleksiyon.

1979'da, op-art (optik sanat) hareketinin babası olarak bilinen Vasarely, Rainier'in eşi Amerikalı aktör Grace Kelly'nin onuruna Monaco Prensi Rainier III tarafından Hexa Grace'i yaratması için Vasarely Vakfı aracılığıyla görevlendirildi. 1.500 metrekarelik çalışma, Jean Ginsberg tarafından tasarlanan binanın tepesinde altıgen şeklinde bir teras oluşturan ve 14 renkte emaye edilmiş Volvic lavından yapılmış 24.000 elmastan oluşuyor.

Vasarely ve Rabanne 1960'larda Paris'te yaratıcı güçler olmalarına rağmen, ikisinin tanıştıkları bilinmiyor. Peki, şimdi Aix-en-Provence'taki Vasarely Vakfı'na başkanlık eden sanatçının torunu Pierre Vasarely, nasıl bir ortak paydada buluşacaklarını düşünüyor? “Vasarely'nin araştırmasının ana eksenlerinden biri yeni malzemelerle çalışmaktı: anotlanmış alüminyum, metal, cam…

Dossena, Vasarely'nin çalışmalarını 2022 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda kullanılan tekstiller olarak özgün bir şekilde yeniden tasavvur etmek için Pierre ile yakın bir şekilde çalıştı. Burada tasarımcı, bu deneyimin hikayesini ve yaşayan bir Amerikan edebiyatı devinin ona karantina sırasında nasıl yardımcı olduğunu paylaşıyor.

Victor Vasarely'nin eseriyle ilk ne zaman karşılaştınız?

“1960'larda ve 1970'lerde ben doğmadan önce özellikle popüler bir sanatçıydı. O yaşta bunu eğlenceli bulmuştum çünkü çalışmalarına bakmak baş döndürücüydü, 2D mi yoksa 3D mi olduğunu anlayamıyorsunuz. Tabii sonradan renklerin ve şekillerin teorik olduğunu anladım ama sevdiğim şey, güçlü grafiklerde kaybolma hissini asla kaybetmemeniz. Ultra modernist olmasına rağmen işleri asla yavan değil.”

Hiç tanışmamış olmalarına rağmen Victor Vasarely ve Paco Rabanne arasındaki bağlantıyı nasıl kurdunuz?

“Paco Rabanne, modada beden bilinci, şehvet ve modernizm arasında Victor'un sanatta yaptığı dengeyi sağladı. Kullandıkları malzemeler o zamanlar için tamamen yeniydi, bu yüzden bir deney kardeşliği var. Koleksiyon için bir başlangıç noktası da 1960'larda veya 1970'lerde Victor Vasarely sergisinde Paco Rabanne giyen Françoise Hardy'nin bir fotoğrafıydı ve bu hoş bir bağlantı gibi geldi."

1977 Baccara Yes Sir, I Can Boogie'den Hexa Grace arka planına kadar, filmde 1970'lerin havası hakim. Peki ilham kaynağı neydi?

“Adanın hippilerin uğrak yeri olduğu sırada Ibiza'da kendilerini kaybeden bir çifti konu alan Barbet Schroeder filmi More'dan (1969) ilham aldım. Sonu hüzünlü ama kayaların üzerinde yatıp güneşe bir tanrıymış gibi bakarken güzel kareler içeriyor. Monako ise dağların kenarında denize bakan sofistike bir şehir ve onun muhteşem bakış açısını yakalamak istedim. Hexa Grace neredeyse bir uzay gemisine benziyor, bu yüzden havadan çekimleri kıyafetlerin detaylı çekimleriyle birleştirdik. Modellerin yürüme şekline gelince, orada harika bir 1970'ler hissi, benim için çok değerli olan bir tavır ve estetik olsun istedim."

Koleksiyonda referans verdiğiniz belirli bir Vasarely eseri var mıydı?

“Vasarely Vakfı ile çalışacak kadar şanslı olduğumuz için sanat eserlerini doğrudan giysilere çevirebildim. Küreleri, crop top, etek ve çanta üzerinde kullanılan bir baskıya dönüştürdük. Kucaklayan figürler [Amor-1 / Amor-2 / Catch-II-A / Catch-II-B (1945)] bir etek ve üst üzerine pullarla işlendi. Orijinal sanatın desenlerini bozmamak için kıyafetleri eşarp gibi kestik.

Tüm modeller daha önce Paco Rabanne ile çalışmış ve Blésnya Minher, Jade Nguyen ve Ashley Radjarame modaevinin dostları olarak kabul ediliyor. Çalıştığınız modellerle bir topluluk ruhunu beslemek sizin için neden önemli?

"Bir modelle anlaşıp nitelikleriyle bağlantı kurduğumda, onlarla çalışmaya devam etmek istiyorum - onlar bir ekip gibiler ve birlikte eğlendiklerini görmeyi seviyorum. Moda endüstrisi aslında küçük ailelerden oluşan büyük bir ailedir. Yılda birkaç kez bir şeyler yaratmak için bir araya geliyoruz ve bir model markayı tanıdığında ve ne giydiğini takdir ettiğinde, içinde nasıl hareket edeceğini biliyor. Her şey daha kusursuz oluyor.”

Geçen yıl boyunca nasıl yaratıcı bir şekilde çalıştınız?

“Bu yıl herkes için gerçekten karmaşık, endişe ve üzüntü dolu. Hâlâ karmaşık, ama şimdi bir bakış açımız olduğunu hissediyorum; bir ufuk. Daha önce sahip olduğumuz hayata geri dönmeyeceğim. Karantina sırasında daha içe dönüktük ve şimdi bu iç gözlemi uygulama zamanı. Umarım insanlar daha derin düşünürler ve ifade etmek istediklerinde daha samimi olurlar. Her şey kapalıyken, gençliğimin sonlarında keşfettiğim Joan Didion'un kitaplarını yeniden okudum. Çalışmaları çok sakin, samimi ve kesin - aynı anda hem hassas hem de güçlü - ve California hakkında çok şey yazdığı için gerçekten yaz kokuyor; onunla seyahat ediyorsunuz adeta. Sokakta gördüğüm insanlardan da tavırları ve giyim tarzları aracılığıyla çok ilham aldım.”