Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Giderek daha da kanıksanan ve önem gösterilen geri dönüşüm, 2020 yılında adeta bir trend halini aldı. Peki gelip geçici mi yoksa kalıcı mı olacak?
Modayla ilgili herhangi bir şeyden bahsederken trend kelimesi sıkça kullanılır. Her sezon değişkenlik gösterir, kimisinin varlığı kısacık olur kimisininki de epey uzun soluklu. İşin içine çevre sağlığı ve geri dönüşüm girdiğinde durum ne derece değişir derseniz, bunun için daha çok markanın öncülüğüne ve zamana ihtiyaç var aslında. Pandemi, kişisel hayatlarımızdaki değişimini sektörel bazda da sert bir şekilde gösterdi. Modanın da bundan nasibini almaması beklenemezdi elbette. Bu süreçte çoğu marka ya defilelerini düzenleyemedi ya da dijitale bir şans tanıdı. Sonuç ne olursa olsun, markaların bir şekilde hayatta kalmaya çalıştığı bir yıl oldu. Ancak bardağın boş değil de dolu tarafını görmeye çalışacak olursak, 2020 insanların pek çok konuda farkındalık kazanmasını da sağladı. Sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm de bu konuların başında geliyor. İkinci el alışverişle ilgili aramaların yüzde 104 oranında artışı, bir şeylerin değişmeye çalıştığının göstergesi gibi.
An upcycled bag from By Far and Vestiaire Collection’s new collaboration
Pek çoğumuzun hale evlerinden çalıştığı düşünülürse, aslında ne yeni bir kabana ne de bir bota ihtiyaç var. Ayrıca pandemi sebebiyle dünya çapında ekonomideki olumsuz gidişat da, gereksiz harcamalardan kaçınmayı beraberinde getiriyor. Bu süreçte “Yeni bir şey üretilmeyecek mi?” ya da “Alışveriş yapılmayacak mı?” gibi sorular aklınıza gelebilir. Burada hem üreticiler hem de tüketiciler için bilinçli davranmak esas. 2021 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında Marine Serre gibi bazı tasarımcılar, eski giysileri kullanarak geri dönüşüme katkı sağlamayı tercih ettiler. Coach ise 70'lerden kalma cüzdanlardan ve geri dönüştürülmüş plastiklerden yapılan çantalarla sürdürülebilirliğe destek verdi. Ekim ayında Miu Miu, dünyanın dört bir yanındaki vintage mağazalarından ve pazarlardan seçilen eski giysileri yeniden şekillendirerek Upcycled isimli özel bir kapsül koleksiyona imzasını attı. Bununla birlikte pandemiden kaynaklanan kısıtlamalar, birçok tasarımcının yeni kumaş siparişini tekrar düşünmesini ve eldeki malzemelere yönelmesini sağladı. JW Anderson’ın Made in Britain adını verdiği koleksiyonu da bunun için harika bir örnek. Önceki sezonlardan kalan kumaş kalıntılarından oluşturulmuş Made in Britain, Anderson’ın karantina sürecinde aklına gelmiş ve halihazırda sahip olduğu materyallarle yerel tedarikçilerle destek vermek istemiş.
Yeni koleksiyonların yanı sıra, sürdürülebilirliğin gerçek bir parçası da vintage ürünler. İkinci el kıyafetlere yer veren online satış sitesi ThredUp, bu pazarın 2021 yılıyla birlikte yüzde 69’luk bir büyüme göstereceğini tahmin ediyor. Çevre sağlığına fayda sağlaması ve eşsiz oluşları, ikinci el alışverişte bir taşla iki kuş vurulmasına olanak tanıyor bir yandan da.
Kate Moss in a Coach x Jean-Michel Basquiat
Bu yıl çoğu tasarımcının sürdürülebilirlik, daha az üretme ve inandıkları şeyleri tasarlama arzularından bahsetmeleri umut vaat edici olsa da, büyümeye dayalı bir sektörde bu dengeyi oturtabilmek pek de kolay değil. Kısa vadede olmasa bile, uzun ömürlülük, dayanıklılık ve çevresel etki gibi faktörlere odaklanarak, yeni değişikliklere izin vermek mümkün. Pandemi sona erip eski düzene geri döndüğümüzde ki umuyoruz çok uzak bir tarih değildir, sürdürülebilir markalara, etik üretim sürecine ve ikinci el alışverişe olan ilgi bir trend olmaktan çıkıp yaşam tarzı haline gelecek mi göreceğiz.