Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dijital ve sosyal medya platformlarının yükselişi, akıllı telefonu olan herkese moda hakkında görüşlerini paylaşma fırsatı verdi. Peki, bu yeni çağda kim gerçekten moda eleştirmeni olma hakkına sahip? Cevap bir Galliano elbisesinin katmanları kadar karışık!
Moda eleştirisi bir zamanlar belirli bir azınlığın tekelinde bir alan iken, son yıllarda bu alanda büyük bir değişim yaşandığı su götürmez bir gerçek. İki elin parmağını geçmeyecek seslerin bir koleksiyonun anlatısını şekillendirebildiği ve sözlerinin sonsuza kadar baskıda yer aldığı günler, Instagram hikayeleri, TikTok videoları ve YouTube incelemelerinin bir hayli yaygınlaşması sebebiyle artık geride kalıyor. Moda dünyasına ithafen hazırlanan hızlı içerikler, aşırı doygun bir pazarda dikkat çekmek için yarışıyor. Zira bir tweet veya viral bir TikTok videosu, bazen parlak bir dergideki özenle hazırlanmış bir incelemeden bile daha fazla etki yaratabiliyor.
Geçmişte Cathy Horyn gibi eleştirmenler, tasarımcıların eserlerini, koleksiyonlarını, endüstriyi ve markaların karmaşık dinamiklerini anlayarak, nüanslı incelemeler oluşturmak için zaman ayırırlardı. Bugün ise birçok noktada, ilk yayımlayan veya paylaşan olma baskısı ve yarışı, gerçek moda eleştirisinin gerektirdiği derinlik ve bağlamdan yoksun hızlı yargılara yol açabiliyor. Bu da günün sonunda eleştiri ve yorum arasındaki o ince çizgiyi bulanıklaştırabiliyor.
Fotoğraf: Getty Images
Öyle ki günün sonunda moda eleştirisi, en yüksek sesle kimin bağırabileceği veya en çok beğeniyi kimin toplayabileceği ile ilgili değil. Tasarımcı ve ilham perisi arasındaki karmaşık dansı, kültürel bağlamı ve bir koleksiyona hayat veren tarihsel referansları anlamakla ilgili. Financial Times’tan The New York Times’a sorunsuz bir geçiş yapan Vanessa Friedman’ı bir düşünün… Titiz incelemeleri ve sosyo-politik yorumları kolayca harmanlayabilen Friedman, gerçek moda eleştirisinin gerektirdiği derinliği en iyi şekilde gösterebilen isimlerden biri. Ve sonra, sesi, keskin gözü kadar tanınan güler yüzlü Tim Blanks var. Tim Blanks’in eleştirileri her incelemede bir koleksiyonun özünü yakalarken, aynı zamanda daha geniş bir kültürel çerçevede yer alan bir hikaye gibi açılan anlatım tarzıyla dikkat çeker. Blanks’in, bir siluetin arkasındaki duyguyu, bir dikişteki anlatıyı ifade etme yeteneği, görüşlerle dolu bir alanda onu öne çıkarmaya devam ediyor.
Şu an milyonlarca takipçiye sahip birçok içerik üreticisi ya da yeni nesil moda kritiği bu alanda kendini gösterse de moda eleştirilerinin kutsal salonlarında eski kuşaklar kısmen hüküm sürmeye devam ediyor. Buna dair verebileceğimiz diğer bir örnek ise nevi şahsına münhasır Suzy Menkes’den başkası değil… 1980 yılından bu zamana kadar uzanan görkemli bir kariyere sahip Menkes’in incelemeleri, korkulan kadar saygı duyulan, onlarca yıl süren sarsılmaz adanmışlığın ve ince bir perspektifin kanıtı niteliğinde. Menkes, moda eleştirmenlerinin yazdıkları tasarımcılar kadar efsane olduğu bir dönemin kalıntısı niteliğinde. Menkes nesirleri, zarifliği ve sertliğiyle moda dünyasının kalp zayıflığı olanlar için olmadığını okurlarına hatırlatırken, moda dünyasına da rehberlik ediyor.
Fotoğraf: Getty Images
Tim Blanks, Robin Givhan ve Sarah Mower gibi duayen moda eleştirmenlerinin aksine, Z kuşağı sosyal medya platformları aracılığıyla moda dilini yeniden şekillendirmeye devam ediyor. Bu değişimin ön saflarında ise TikTok yer alıyor. TikTok, özellikle genç nesiller için modayı daha hızlı, daha görsel ve daha etkileşimli bir hale getiriyor. Bu platform, kullanıcıların moda ile etkileşim biçimlerini değiştirerek daha yaratıcı ve özgün içeriklerin ortaya çıkmasına olanak tanıyor.
Bu dönüşümün dikkat çekici örneklerinden biri, 2019 yılında moda üzerine konuşmaya başlayan öncülerden Benji Park. TikTok’taki @fashionboy hesabıyla yaklaşık 204.000 takipçiye ulaşan Park, yalnızca 60 saniyede yeni sunulan bir koleksiyonu eleştiriyor. Park, yeni nesil eleştirmenlerin yükselişini ve TikTok’un modanın geleceğini şekillendirme konusundaki rolünü yansıtan en iyi örneklerden biri.
Bu yeni düzenin öncülerinden bir diğeri 2018’de açtığı Fashion Roadman adlı YouTube kanalıyla dikkat çeken Odunayo Ojo. Modaya dair neredeyse her şeyi detaylı analizlerle takipçilerine sunuyor ve moda dünyasının karmaşık yapısını daha anlaşılır hale getiriyor. Öte yandan, Instagram ve TikTok’da @oldloserinbrooklyn adıyla bilinen Mandy Lee, moda dünyasındaki yenilikleri ve trendleri özgün bir bakış açısıyla değerlendirerek geniş bir takipçi kitlesine hitap ediyor. Lee, moda dünyası ve koleksiyonlara dair derinlemesine bilgiler sunarken, sürdürülebilir ve etik moda konularında farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Haute Le Mode olarak bilinen Luke Meagher da YouTube ve sosyal medya platformlarında moda eleştirisi yapan önemli isimlerden biri. Meagher, keskin ve mizahi diliyle modanın yaratıcı ve ticari yönlerini derinlemesine inceleyerek geniş bir perspektif sunuyor ve özellikle kırmızı halı eleştirileri ve moda haftası değerlendirmeleriyle tanınıyor.
Son olarak, Bliss Foster da YouTube’da moda dünyasına ve geçmişten günümüze uzanan koleksiyonlara dair detaylı anlatılar sunan bir diğer önemli moda eleştirmeni. Moda tarihine ve tasarımcıların kariyerlerine dair derinlemesine analizler yaparak izleyicilerine modanın evrimi hakkında kapsamlı bilgiler sağlıyor. Onun akademik ve titiz yaklaşımı, modayı sadece bir trend olarak değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir olgu olarak ele almasını sağlıyor.
Bu yeni dalga dijital moda eleştirmenleri, moda eleştirisine taze bir bakış açısı getirerek, onu daha geniş bir kitle için erişilebilir ve ilgi çekici hale getiriyor. Bu isimler, karmaşık moda kavramlarını kolayca sindirilebilir içeriklere dönüştürerek, takipçilerini eğitip güçlendiriyor ve endüstrinin derin anlatılarını takdir etmelerine yardımcı oluyorlar.
Ancak, tüm bu parlak gelişmelere rağmen, sosyal medyada birçok kişi moda eleştirmenliğine fazla yüzeysel bir bakış açısıyla yaklaşabiliyor. Moda dünyasının karmaşıklığını ve derinliğini göz ardı ederek, sadece kişisel hislerini ve yorumlarını paylaşmak bir kahve sohbetinde harika olabilir, ancak bu modanın çok katmanlı doğasını yakalamaz. Bu durum, hızlı ve yüzeysel değerlendirmelerin moda eleştirisinin özünü biraz da olsa zayıflattığı bir dünyada sıkça karşımıza çıkıyor. Yine de bu eğilim gerçek moda eleştirmenlerinin önemini ve değerini daha da artırıyor. Gerçek eleştirmenler, moda tarihini, tasarımın inceliklerini ve kültürel etkileri anlamakla kalmayıp, bunları derinlemesine analiz edebilmeli. Başarılı eleştirmenler bir tasarımcının zaferini kutlarken, yanlış adımlarını da nazik bir dost gibi cesurca işaret edebilen kişilerdir. Çünkü moda dünyasında, yalnızca doğru renkte giyinmek değil, doğru bakış açısını yakalamak da önemlidir. Ve hepimiz biliyoruz ki, modanın asıl anlamı doğru bakış açısında saklıdır. Herkesin bir kıyafete ya da koleksiyona karşı beslediği duygular farklı olabilir. Sonuçta, moda öznel bir deneyim. Ancak moda eleştirisi, bu öznel deneyimlerin ötesine geçerek nesnellik ve öznelliği dengeleme becerisini gerektirir. Bu da günümüzde başarıya ulaşmış kritiklerle sadece yorumlarda bulunan kimseler arasındaki farkı gösteriyor.
Gelecek sezonu eleştirmeye hazır olanlar için işte bir meydan okuma: Modayı eğlenceli ve düşündürücü kılan karmaşıklığını yakalayabilecek misiniz? Eğer gerçekten hazır olduğunuzu düşünüyorsanız moda eleştirisinin dünyasına hoş geldiniz. Miranda Priestly’nin dediği gibi, "Hepsi bu."